Televizyon kanallarının yayın akışlarındaki gündüz kuşağı özellikle ev hanımlarının ilgisiyle ayakta kalmakta malumunuz… Kanallar da, gün içinde televizyonlarını açık tutan hanımları kendilerine bağlamak için kıyasıya mücadele veriyorlar. Bunun için seçilen yol ise günlük dizilerin yanı sıra magazin, reality ve yarışmalara ağırlık vermek.
ATV, kavgacılığı olay çözümlemeleriyle buluşturan ‘Müge Anlı ile Tatlı Sert’ sayesinde üç saati doldurmakta görüyor faydayı… ‘Kızlar ve Anneleri’ ve ‘Zahide ile Yetiş Hayata’ da ATV’nin gündüzünü bağlayan yapımlar.
Gardıroplarını yeniledikleri kadınları yarıştırırken stilistlerin becerilerini de değerlendiren ‘Patron’ programını devreye sokarak üçlü çekişme yaratan Star, ‘Benim Kuaförüm’ ile başlattığı gündüz yarışını, şıklık konusunda da atağa geçirmiş durumda.
‘Bu Tarz Benim’ rekabetini sürdüren Show’un gündüzcüleri de çok renkli… Çağla Şikel ve Alişan’ı buluşturan ‘Her Şey Dâhil’, her telden çalan canlı yayınıyla ilgi görürken Seda Sayan ve Uğur Arslan’ın sunumundaki ‘Evleneceksen Gel’ de yalnız kalplere mutluluk dağıtma peşinde koşturup izleyicisini topluyor.
Günün ilk yarısını dizilere ayırmayı tercih eden FOX’un gündüz kuşağındaki kozu, ‘Esra Erol’la yuva yapmak! Farklı olaylarla sansasyon yaratan programın izleyicisi de yabana atılacak gibi değil hani…
Dizi konusunda eli boş kalan ve transfer ettiği ‘Bu Tarz Benim’le moda çekişmesini başlatan TV 8 de, ‘Ütopya Panorama’yı canlı vermenin ardından ‘Ver Fırına’ diyerek gündüz yemek yarışmacılığını sergilemekte.
Ve yeni dizileriyle atağa kalkan Kanal D… O da tıpkı FOX gibi günün ilk yarısını dizilerle doldurmayı seçmiş halde. Sonrasındaysa ‘Ben Bilmem Eşim Bilir’in tekrarları var. Kanal D’nin gündüz kuşağındaki yeni bölümlerle ekrana gelen tek programı, dekorasyon içerikli olup yuvaları donatan ‘Evim Şahane’…
Hal böyleyken her biri kendince bir akış belirleyen belli başlı kanalların gündüz kuşağı tablosuna baktığımızda işler tıkırında olsa bile insanların gözünü ve ruhunu doyuran ‘yemek yarışması’ eksikliği göze çarpmakta. İşte şimdi Kanal D, bu eksikliği görerek, bir nostaljiyi sunmaya hazırlanıyor.
EFSANE YARIŞMA GERİ DÖNÜYOR
Britanya’da yayınlanan ‘Come Dine With Me’ adlı yemek yarışmasının formatından uyarlanarak ilk kez 2008’de Show ekranlarından Türkiye’deki izleyiciyle buluşan ‘Yemekteyiz’, insanların, başkalarının yaşam sergilemelerine duydukları merakla yelkenlerini şişirip ekranların büyük ilgi gören yapımları arasına girmeyi başarmıştı. Tabii beraberinde taklitlerini de getirmişti.
Fenomene dönüşmesinin ardından farklı kanallarda değişik isimlerle yer bulan benzeri formatlar izleyiciye sunulsa dahi hiçbiri ‘Yemekteyiz’ orijinalitesini yakalayamamıştı. ‘Avrupa Yakası’ da dâhil olmak üzere çeşitli yapımlar tarafından ti’ye alınan ve bir dolu eleştiriye maruz kalan yarışma programı ‘Yemekteyiz’ tüm bu tepkilere rağmen 2012’de FOX’a geçerek izleyicisine hitap etmeyi sürdürmüştü. Zaman içinde performans kaybı yaşayan yarışmanın molası da kaçınılmaz olmuştu.
Ancak zaman her şeyin ilacıdır derler… ‘Yemekteyiz’ de bundan nasiplenenlerden. Türkiye’de yayınlandığı günden itibaren popülerliği yakalamayı başaran ve adeta efsaneleşen yarışma programı, verdiği molanın ardından küllerinden doğup çok yakında Kanal D’den izleyiciye ‘Merhaba’ diyecek. Ekranlarda olduğu dönemde büyük beğeni toplayan ‘Yemekteyiz’, yenilenen içeriğiyle, hafta içi her gün Kanal D’de olacak.
‘Yemekteyiz’ efsanesi geri dönerken beraberinde neler getirecek diye bakacak olursak… Aslında yarışmanın özünde öyle büyük bir değişim yok. Olamaz da zaten. Çünkü o vakit ‘Yemekteyiz’ orijinalitesinden uzaklaşır. Dolayısıyla 10 bin TL’lik büyük ödül vaat eden programda yine beş kişi, beş gün boyunca mutfaktaki maharetlerini sergileyip tadımlık tartışmacılıklarıyla renkli dakikalar yaşatma yarışına girişecekler.
Bunun dışında yarışmacı yüzlerinin yenilik doğallığının yanı sıra içeriğin nasıl yenilendiğini, bu yeniliğin yarışmaya katkısının ne olacağını, yarışmanın nasıl sürprizler sunacağını şu an için değerlendirmek mümkün değil tabii ki...
İzleyici ilgisinin ölçüsü derseniz… Bunu da, yemeklerin pişip sofraların kurulduğu, dış sesin sivri anlatımıyla şenlenen ‘Yemekteyiz’in Kanal D’deki başlangıcıyla göreceğiz. Yarışmacılar sarmaları sararken, yarışmacılık adına sergilenenler ekran başındakileri ne derece saracak, hep birlikte değerlendireceğiz!
Öte yandan ‘Yemekteyiz’in geri dönüşünün yerindeliğini de dikkate almak lazım. Zira böylece hem Kanal D’nin gündüz kuşağındaki şov boşluğu giderilmiş olacak, hem de tarzların fos çıktığı ekranlardaki eğlenceli yemek yarışmacılığı kızışacak.
Kimilerinin gırgır şamata vaktini dolduran, kimilerinde de kendilerini yarışmacıların yerine koyarak izleme dürtüsü uyandıran, dahası yeni yemekler öğrenme olanağı yaratan ‘Yemekteyiz’in geri dönüşünün gündüz yarışına katkısı ve Kanal D’ye getirisi bol olsun diyerek koyalım noktayı.
Anibal GÜLEROĞLU