GEÇTİĞİMİZ gün beni iki genç üniversite öğrencisi ziyaret etti. Biri Hukuk Fakültesi ikinci sınıfa geçmişti, diğeri ise bugünlerde Eskişehir Anadolu Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oluyordu. Kendileriyle uzun uzun sohbet ettim. Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine bağlı, Mustafa Kemal’in öğretilerine inanan, hiçbir etnik önyargıları olmayan gençlerdi. Sadece ülkelerini seviyorlardı ve bu yaştan ülkeleri için birşeyler yapmak istiyorlardı. Türkiye Gençlik Birliği’nin üyesi idiler.
Bir okul projesi
Hepbirlikte bir proje geliştirmişlerdi. Bana uzun uzun projelerini anlattılar. Doğrusu projeye hayran oldum. Benim için en önemli yanı bu gençlerin sadece gördükleri haksızlıkları protesto etmedikleri aynı zamanda ortaya bir eser çıkartacak, eğitime hizmet edecek, ayrımcılığa dur demek için sembolik ama önemli bir katkı sağlayaacak olumlu ve zor bir işe kalkışmış olmaları idi. Diyarbakır’ın Bismil İlçesi’nin Aslanoğlu köyündeydi projeleri. Köyün harap olmuş ilk okulunu yeni baştan inşa edeceklerdi. Bu yaz sıcağında 20 - 25 kişilik gruplar halinde köyde çalışıyorlardı.
Gençler, önümüzdeki günlerde projeyi tamamlayacak son grubun da köye gideceğini anlatıyorlar. Okulun sıvalarının bitmek üzere olduğunu, adının Cumhuriyet İlköğretim Okulu olacağını öğreniyorum. Köylülerin, köylerinin adını da Cumhuriyet Köyü olarak değiştirmek için müracaat edeceklerini söylüyorlar. Bu son grubun köye gitmesi için ihtiyaçları olan fonu toplamak üzere geçtiğimiz Çarşamba günü Bornova’da bir yemek verdiler. Ama eminim bu yemek yeterli fonu sağlamadı.
Proje çok önemli
Türkiye’de her gün insanları kızdıran, protesto edilecek olayların cereyan ettiğini biliyoruz. Ama bu eleştirileri yapmak kadar, hatta onlardan çok daha önemli olan, ortaya ülkenin temel sorunlarına katkıda bulunacak projeler koyup bunları gerçekleştirmektir. Belki “Aslanoğlu köyündeki bir ilköğretim okulunun 70 milyonluk bir Türkiye için ne önemi var?” diyebilirsiniz.
Böyle düşünenlerimiz için şu küçük fıkrayı anımsatırım. Bir yaşlı adam sahilde dolaşırken, gel git olayında suların çekilmesi sonrasında binlerce balığın kaya oyuklarında çırpınmakta olduğunu görür. Az ilerde bir küçük çocuğun da ordan oraya koşturup balıkları denize atmakta ulduğunu fark eder.
Çocuğa yaklaşır, “Yavrucuğum kıyıda kalan binlerce balık arasında senin denize atacağın 40 - 50 balığın ne önemi var? Boşuna kendini yoruyorsun!” der. Çocuk bir an başını kaldırıp yaşlı adamın yüzüne bakar ve avuçlarında çırpınan balıkları göstererek, “Bunlar için önemi var, amcacığım!” der.
Aslanoğlu Köyü’ne okul inşa eden gençlerin yaptıkları okulun ne önemi olduğunu, Aslanoğlu’nun çocukları biliyorlar. Çünkü okullarının onlar için önemi var.
Eğer siz de denize birkaç balık taşımak istiyorsanız, değerli okurlarım, aşağıdaki telefondan TGB İzmir Şubesi’ni arayıp bu köy okuluna nasıl katkıda bulunabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Bir tek balık bile onlar için önemli!...
Telefon Numaraları: 0551 218 28 29, 0507 996 69 01