Ali Nail Kubalı

Ali Nail Kubalı

ankubali@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

BİR gün iktidar alternatifi olabilecek güçlü bir muhalefet’e sahip olmayan hiç bir devlet biçiminin “demokrasi” olmasına olanak yoktur. Güçlü bir muhalefetin yaşayabileceği ve iktidarı etkin bir biçimde denetleyebileceği bir ortamın mevcudiyeti birinci şarttır. İkinci şart bu ortamın devamını sağlayacak, demokrasinin sigortası olacak bağımsız, tarafsız ve etkili bir yargı erkinin mevcudiyetidir. İlk ikisi kadar önemli bir üçüncü şart da iktidara geldiğinde halkın yararına hizmetler üretebileceğini daha muhalefetteyken kanıtlamış, toplumun saygı duyduğu, partisini demokratik yöntemlerle yöneten yetenekli, sağ duyulu, dürüst ve vatan sevgisi ile dolu idarecilere sahip en az bir muhalefet partisinin mevcudiyetidir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu güne kadar yeterli oy alamamasındaki temel nedenleri ben şöyle sınıflandırıyorum:
1. Toplumun önemli konularına yönelik pratik projelerin muhalefetteyken ortaya çıkarılıp uygulanmamış olması. Toplumu doğrudan ilgilendirmeyen çok genel konularda eleştiri yapmakla yetinilmesi. Sadece TBMM grup toplantılarında akademik eleştiriler yapmak hiçbir ülkede iktidara gelmek için yeterli değildir. Halka doğrudan hizmet edecek birebir ölçekte projeler üretmek gerekir. Bu projelerde çalışacak, içi fıkır fıkır vatan sevgisi ile kaynayan yaşı ve kalbi genç gönüllüler Türkiye’de bol bol mevcuttur. (Benim 10 ve 17 temmuz tarihli yazılarıma bakınız) Yasalar STK’larla partilerin birlikte çalışmalarına olanak vermektedir.
2. Türkiye’yi demokrasi ile yönetmeye talip bir muhalefet partisinin kendi iç yapısının demokrasiden çok uzak olması ciddi bir güven sorunu yaratmaktaydı. Partisini demokrasi ile yönetmeyen bir ekibin ülkesini nasıl demokrasi ile yöneteceği gerçek bir tereddüt konusu idi. CHP’nin yeni yönetiminin, bu değişimin kişisel bir hesaplaşmadan ibaret olmadığını kanıtlaması gerekir. Parti iç yönetiminde çok ciddi bir reformun da yolda olduğunun güven verici bir şekilde anlatması ve bu konuda hazırlıklara başlanması şarttır. Partiye gönül veren vatansever CHP’liler kendilerinin de bu parti içinde yükselme olanakları buluduğunu görmelidirler. Bunun yolunun da parti büyüklerine yaranmak değil, parti projelerinde çalışmak olduğu onlara gösterilmelidir.
3. Kemal Kılıçdaroğlu’nun böylesine bir ilgi ve heyecaan uyandırmış olması temelde yolsuzluk ve usulsüzlüklere karşı verdiği yılmaz mücadeledir. Türkiye dürüst ve ahlaklı bir yönetime susamıştır. İzmir’de daima sağda politika yapmış Sevgili Burhan Özfatura’nın dahi Kılıçdaroğlu için projeler üretiyor olması bu susuzluğun bir ürünüdür. Toplum, kendilerini dindar gibi lanse eden insanların ortaya serilen, mahkemelerde mahkum olan ahlaksızlıklarına da artık doymuştur. Kemal Kılıçdaroğlu’nun neden olduğu bu coşkulu ümidin devam etmesinin bir şartı vardır: CHP’nin tüm teşkilatının da Genel Başkanları gibi hiç bir şaibeye bulaşmayan insanlardan oluşması.
Cumhuriyet Halk Partisi, gerçekte de “Halkın Partisi” olduğu zaman ciddi bir iktidar alternatifi olur. Türkiye’de iktidar alternatifi olduğuna inanılan bir muhalefet partisi mevcut olduğu zaman ise bürokrasi de, yargı da, toplum da bu ülkenin kuruluş değerlerine başları dik ve etkili bir biçimde sahip çıkar değerli okurlarım.