HER kim Deniz Baykal’a bu hayasız komployu kurdu ise şimdi saçını başını yoluyordur. Neden?
Çünkü Türk demokrasisini gerçek bir muhalefetten yoksun bırakarak dejenere etmek, sadece CHP’yi değil Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarını da yıpratarak Türkiye’yi zayıf ve çaresiz bırakmak planları geri tepti.
Benim tanıdığım Kılıçdaroğlu, CHP’ye yepyeni bir güç, yep yeni bir ruh verecek “kişilik yapısına” sahiptir. Cumhuriyet Halk Partisi uzun bir süreden sonra yeniden “halkın partisi” olma fırsatına kavuşmuştur. Öyle sanıyorum ki bu “Yeni Parti”, hamasi nutuklar yerine muhalefette iken de halka hizmet edilebileceğinin örneklerini verecek; iktidarı en etkili bir biçimde denetleyecek, kısa sürede bir iktidar alternatifi haline gelebilecektir.
Her demokraside etkin, rasyonel, çalışkan bir muhalefetin varlığı aslında iktidar partisi için de yararlı olur. “Rekabet”, rekabetin tarafları için daima bir “gençlik ve enerji aşısıdır”! Şimdi bizde de herkes halkın gerçek ihtiyaçlarına eğilmek için daha büyük çaba harcayacaktır. Diğer taraftan güçlü bir muhalefetin varlığı, iktidar partisine kendi içindeki fikirler yelpazesinin radikal uçlarından gelen aşırı isteklere direnme gücü ve dayanağı verecektir.
Kılıçdaroğlu’nun sakin, rasyonel ama kararlı yaklaşımları, iktidar içindeki sağduyulu, diyolağa açık ve ülkenin temel demokratik değerlerine sahip çıkan çevrelerin de diyalog ve sağduyu çağrılarını partileri içinde ve kamu oyu önünde daha yüksek sesle ifade edebilmelerine olanak sağlayacaktır.
Kılıçdaroğlu’nun bu güne kadarki çalışmaları, temel etik değerleri savunan, halkın çıkarlarına sonuna kadar sahip çıkan, yolsuzlukların karşısında dikleşebilen bir kişilik yapısına sahip olduğunu kanıtlamıştır. Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP, iktidarı denetleme görevini de her zamankinden daha iyi ifa etme gücüne kavuşacaktır.
Bu komployu kuranlar, evrensel demokrasilerin en temel ilkesi olan “kuvvetler ayrılığı” prensibine aykırı hükümler içeren Anayasa değişikliklerinin artık kolayca yasalaşmasını beklerlerken, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeni bir lider olarak ortaya çıkması ile bu sonucu elde etmeleri, aksine zorlaşacak gibi gözükmektedir.
Bütün bu gelişmeler sonucunda, komplocuların muhalefeti yok ederek, muhalefetsiz kalmış bir iktidarın da yapacağı hatalarla zayıflamasını, yani Türk demokrasisinin zayıflayıp rayından çıkmasını hedefleyen çabaları boşa çıkmış olacaktır.
Türk demokrasisinin rayından çıkması hangi amaca hizmet edecekti?
Başka hangi amaçlara hizmet ederdi bilmem ama Türkiye’yi AB’ye almamak için elinden geleni yapan Sarkozy ve Merkel’e Türkiye’yi açıkça reddetirmek için kesin bir neden vermiş olacaktı. Demokrasisi rayından çıkmış bir Türkiye’nin üyeliğini hiç bir AB ülkesinin savunmasına olanak kalmaz, böylelikle Türkiye demokratik ülkeler topluluğundan etkili bir biçimde koparılmış olurdu.
Kılıçdaroğlu’nun güçlü bir muhalefet lideri olarak ortaya çıkması ile bu oyunun bozulması, AK Parti dahil tüm Türkiye’nin çıkarınadır, değerli okurlarım.