Hollywood’un Karanlık Tarihi!

Pazar günü Güngören 100. Yıl Kitap Fuarı’ndaydım... Güngören Belediyesi’nin düzenlediği, Belediye Başkanı Bünyamin Demir’in büyük önem verdiği fuara gitmemin sebebi söyleşiydi. Radyoseverlerin ‘Onur’un Taksisi’ programından tanıdığı Onur Sakar ile Seher Kılıç sordu, ben de mesleki tecrübelerimi anlattım.

Reyonları dolaşıp, benlik kitap bakmak için biraz erken gittim fuara. 29 Ekim’e kadar sürecek fuar, hafta sonu ve havanın güzel olması nedeniyle bayağı kalabalıktı.

Bütün standları dolaştım, Yasemin G. İnceoğlu ve Savaş Çoban’ın derlediği, yeni bir yayın olan ‘Popülizm ve Medya’yı bulamadım, ama elim boş dönmedim fuardan.

Güngören 100. Yıl Kitap Fuarı’nda, Kieron Connolly’in yazdığı, Mehtap Gül Ayral’ın Türkçe’ye çevirdiği ‘Hollywood’un Karanlık Tarihi’ adlı şahane bir kaynak kitap buldum.

Marilyn Monroe’un, “Hollywood, öpücüğünüz karşılığında 1000 dolar, ruhunuz içinse 50 sent ödeyecekleri bir yer” sözüne yer verilen arka kapakta kitabın okurlarına neler vadettiğine dair yazılanlarsa şunlar:

“İlk uzun metrajlı film çekildiğinden bu yana Hollywood, güzel ve yetenekli oyuncular için bir cazibe merkezi haline gelirken ‘Timseltown’un (Hollywood Film Endüstrisi Merkezi) karanlık tarafı, bu cazibeyi gölgelemekteydi.

‘Hayaller Fabrikası’ açıldığı günden beri her türlü ölçüsüzlüğün-çok fazla paranın, yalakalığın, umudun ve egonun yaşandığı bir alan oldu. Bazı artistler, nafile de olsa, kariyerlerinde ilerleyebilecekleri umuduyla umarsızca cinsel ilişkiye girdi. Mafyalar, oyuncular sendikalarına baskı yapıp, film şirketlerini haraca bağladı. Muhasebeciler ise Hollywood’un en yaratıcı insanları olarak ‘Star Wars’ filmlerinin bile halen kâra geçmediğini göstermeyi başardı.

Yıldızlar her zaman şımartıla geldi, ilgi odağı oldukları zamanlar geçtiğinde ise acımasızca gözden düşürüldü.

Önemli iş insanları, film stüdyoları kurmalarından küresel şirketlerin sahibi olmalarına, uyuşturucu bağımlılıklarından Amerikan Mafyası’na karşı düzenlenen ‘McCarthy Dönemi’ cadı avlarına, ‘Hollywood’un Karanlık Tarihi Filmlerin Ardındaki Açgözlülüğün, Yozlaşmanın ve Skandalların Bir Yüzyılı’, cinselliğin ve ölçüsüzlüğün, cinayetin ve intiharın, hırsın ve ihanetin ve neredeyse herkesin parayla nasıl uyum içerisinde olabileceğinin hikâyesi.

Derin bir araştırmanın ürünü olan ve eğlenceli bir okuma vadeden ‘Hollywood’un Karanlık Tarihi’, sinema perdesinin arkasında seyirciye görünen hikâyelerin, en azından perdeden yansıtılan hikâyeler kadar etkileyici olduğunu ortaya koyuyor.”

Arka kapak sunumunda yazılanlara göre bu kitap tam benlik...

220 sayfalık ‘Hollywood’un Karanlık Tarihi’ kitabında bakalım neler çıkacak karşımıza?

Bir ressamla bir yazarın ‘Sahte Gerçeklik’ sergisi

Nişantaşı’ndaki Ovoo Art Galeri, şu günlerde ressam Dilşad Atasoy ile yazar Oya Doğan’ın, ‘Sahte Gerçeklik: Oksimoron’ adını verdikleri sergiye ev sahipliği yapıyor.

Siyasetten sanata, iklimden sağlığa, ekonomiden duygulara, nicelikten niteliğe, bedenden ruha, mütevazılıktan görgüsüzlüğe, görünmezlikten kendini teşhire hayatın her alanında karşımıza çıkan sahte gerçekliğin resimlerini Dilşad Atasoy çizdi.

Proje için Dilşad Atasoy çizdiği her resimle neleri tasvir ettiğini Oya Doğan’a anlattı. Oya Doğan da baktığı o tablo ve duydukları ışığında her resmin altına konuya dair düşüncelerini yazdı ve ortaya bu ilginç çalışma çıktı.

İki sanatçının resimle yazıyı birleştirerek, dünyanın içine düştüğü sahte gerçeklik alışkanlığına dikkat çekmek amacıyla yaptıkları sergide 21 eser ve çeşitli enstalasyonlar var. Sergide yazar Oya Doğan’ın da ilk ve tek resmi ‘Çizemeyen Ressam’ notuyla görücüye çıktı.

GÜNÜN SÖZÜ

“Kimseden bir şey bekleme, böylece asla hayal kırıklığı yaşamazsın.” (Sylvia Plath)