2006’dan bu yana şarkıcılık yapan Murat Boz, Diyarbakır’da ilk kez sahne aldı. Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin açılış konserinde Boz’u izlemek için on binler akın etti Nevruz Meydanı’na...
“Diyarbakır’a ilk kez geliyorum. Bu da benim ayıbım olsun. Niye bu kadar geç kaldım bilmiyorum” diyen Boz’un her şarkısına alanı dolduranların koro şeklinde eşlik etmesi güzeldi. Şarkıcı, Diyarbakırlıların gösterdiği sevgiyi karşılıksız bırakmamak için sahneden inip, aralarına bile girdi.
Çok güzel giden konseri sabote etmeye çalışanlar oldu. Boz, şarkı söylerken sahneye fırlatılan ve önüne düşen cep telefonunu alıp, “Bir insan sahneye neden cep telefonu atar ki?” diye söylendi. Açık olan cep telefonundan kendi fotoğrafını çekip, görevlilere teslim eden Murat Boz, ‘Sallana Sallana’ şarkısını söylerken fırlatılan çakmağın yüzüne isabet etmesine rağmen sahneden inmedi. Şarkıcı konserden sonra, “Bireysel bir hareket oldu, keşke olmasaydı ancak bunu tüm Diyarbakır halkına mal etmek beni çok üzer, haksızlık olur. Başından sonuna çok güzel ağırlandım. Şarkılarımızı hep bir ağızdan söyledik. Çok kıymetliydi benim için” açıklamasını yaptı.
Sahnedeki sanatçıya saygısızlık yapanlara her şarkıcı Murat Boz gibi davranmayabilir; benden hatırlatması.
EBEVEYNLER İÇİN BAŞUCU KİTABI!
Sevda Türküsev’i sosyal medyadan veya çıktığı televizyon programlarından tanıyanlar bilir sözünü esirgemediğini.
Türküsev’i tanımayanlar için birkaç bilgi vereyim.
Türküsev, 18 yaşında tasarımcı olarak girdiği tekstil sektöründe çeşitli görevlerden sonra yurt dışındaki bir entegre tekstil fabrikasında dört yıl müdürlük yaptı.
Türküsev, ‘Yeterli Anne Babalar Mutlu Çocuklar’ adlı yeni bir kitap yazdı. Çocuk sahibi herkesin okuması gereken bir kitap bu.
Neden mi?
İşte Türküsev’in kitabından bir seçki:
“Hiçbir çocuk tesadüfen başarılı ve iyi bir insan olamaz!
Çocuk yetiştirmeyi ve eğitmeyi unuttuk; acilen fabrika ayarlarına dönelim diyorum.
Başarılı insanların hayatlarına bakın; mutlaka disiplinli anne ve babaları vardır. Çocuğunuzun zekâsını ve becerisini aynı anda geliştireceksiniz ve onlara hayatı öğreteceksiniz.
Bir çocuk, en büyük üniversiteyi bir ile yedi yaz arasında ailede bitirir. Çocuklarınızın istediğiniz gibi olmasını istiyorsanız onlara rol model olun.
Çocuklarınızı çok sevin ki sizinle güçlü bir bağ oluştursunlar. Size ‘bağımlı’ değil, ‘bağlı’ çocuklarınızın olması için onları çok sevin, ama şımartmayın. Çok sevilen değil, her istediği verilen, bedel ödetilmeyen, disipline edilmeyen, sürekli konfor alanı sunulan çocuklar şımarır. Bu çocuklar, anne ve babalarını sadece ihtiyaçlarını gideren kişiler olarak görür, büyüdüklerinde çevrelerinden de aynısını beklerler.
Hiçbir çocuk, ‘Beni dünyaya getirin’ diye istek yollamıyor. Birçok insan çocuk istiyor. Çocuk yetiştirmek göz ardı ediliyor.”
Son zamanlarda vicdan sahibi herkesi üzen olaylar bize bir kez daha ailenin ne denli önemli olduğunu hatırlattı.
Yetiştirmesini bilmeyenler ebeveyn olunca da faturasını başkaları ödüyor.
GÜNÜN SÖZÜ
“Başkasını anlamak, kendimizi anlamaktan daha kolaydı. Çünkü gölgemizle yüzleşmek cesaret ister.” (Carl Jung)