Avrupa’nın tavrı Fazıl Say’ı şaşırttı
Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın, İsviçre’nin Zürih, Bern, Cenevre ve Luzern’de vereceği konserler Filistin’e destek açıklamaları nedeniyle iptal edildi. Sanatçı, yaşadığı şaşkınlığı sosyal medyasından yaptığı şu açıklamayla dile getirdi:
“Migros (İsviçre) firması yetkilileri sebep olarak, İsrail-Filistin gerilimi konusunda sosyal medyamda yansıttığım fikirlerimi gösterdiler. Tüm yazdıklarım hiçbir değişiklik olmadan sosyal medyamda durmaktadır. Ben barıştan yanayım. Tüm açıklamalarım da barış içindi. İsrail’e 24 yıldır giden biriyim. Hepimiz gibi terör olaylarından üzüntü duydum. Netanyahu’nun hiçbir geleceği olmayan savaş siyasetini, çok yanlış ve canice bulduğumu da yazdım. Ve son olarak; Erdoğan’ın bu konudaki yaklaşımını, her iki tarafa karşı da ‘sağduyulu ve barışçıl’ buldum, destekledim. Ben Avrupa’da ifade özgürlüğüne güven duyulur, karanlık ve anlayışsızlık yaşanmaz diye bilirdim. Bu rahatsız edici olay babında güvenim oldukça sarsıldı.”
Şaşırdık mı?
Hayır...
Çünkü İsrail-Filistin konusunda Avrupa’nın çirkin yüzünü gösteren çıplak bir gerçek bu...
Fazıl Say, konser iptaliyle ucuz yırttı. Bu yasakçı kafa, Say’ın ülkelerine girişini bile yasaklayabilirdi.
Çocukların ve masum insanların kanının dökülmesini, katledilmesini istemeyen Müslüman futbolcuların başına gelenlere bakar mısınız?
Cezayir asıllı Fransız milli futbolcu Karim Benzema, “Tüm dualarımız bir kez daha kadınlar ve çocukları ayırt etmeyen haksız bombalamaların kurbanı olan tüm Gazze sakinleri için” diye paylaşım yaptığı için başına gelenler ortada... Fransız bakan ve siyasetçiler tarafından terörist olmakla suçlanan Benzama’nın, 2022’de futboldaki başarısı nedeniyle layık görüldüğü Ballon d’Or ödülünün geri alınması, hatta Fransız vatandaşlığından çıkarılması istendi.
Alman Mainz 05 kulübü, Filistin’de yaşanan acıya dikkat çeken sosyal medya paylaşımı nedeniyle Fas asıllı Hollandalı futbolcu Anwar El Ghazi’nin sözleşmesini feshetti.
Fransız Nice kulübü de aynı gerekçeyle Cezayirli futbolcusu Youcef Atal’ı kadro dışı bıraktı.
Bunlar medyaya yansıyanlardan aklımda kalanlar...
Bugüne kadar kameraların karşında 2 milyar Müslümanın kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’in adeta polis korumasında yakılmasına, “Bizde ifade özgürlüğü” var savunması yapan Avrupa’nın iki yüzlülüğünü gösteren kim bilir başka ne olaylar var basına yansımayan...
“İfade özgürlüğü” denince mangalda kül bırakmayan Avrupalıların, bu vesileyle gerçek yüzleri bir kez daha çıktı ortaya...
Artık hayatımızda ‘Var Böyle Tipler’
Düne kadar hayatımızda yoktu ‘sosyal medya fenomeni’ veya ‘influencer’ diye adlandırılanlar, artık var ve sayıları da bir hayli var...
O yüzdendir ki sıkça ‘üçüncü sayfa’larda yer alıyorlar...
Kimi yediği dayakla gündeme geliyor, kimi ‘Var Böyle Tipler’ isimli sosyal medya fenomeni Kıvanç Talu’nun ‘yatırım ortaklığı’ vaadiyle topladığı 100 milyon lirayı alıp, eşi Beril Talu’yla birlikte ev aldıkları Danimarka’ya kaçtıkları iddiasıyla haber oluyor.
Şayet rakam ve iddia doğruysa, sosyal medya aracılığıyla kayıt dışı milyonların nasıl el değiştirdiğinin de göstergesi bu...
Sosyal medya kullanıcıları bu olayın şokunu atlatamadan, başka bir fenomen haberlere konu oldu.
Sabah’ta yer alan habere göre sosyal medya fenomeni Sevcan Güler, sevgilisi V.Y.’nin evine gitti. Yatakta kızıl tüyler görünce öfkelenen Güler, “Bunlar kimin?” diye sordu. “Aldığım battaniyenin tüyleri” yanıtından tatmin olmayan Güler, erkek arkadaşının başına sert bir cisimle vurdu. Sevgililer arasında arbede başladı. Birbirlerinden şikayetçi olan sevgililerden V. Y. darp raporu alıp, davacı oldu. Savcılık, Sevcan Güler hakkında 1.5 yıl hapis istemiyle iddianame düzenledi.
GÜNÜN SÖZÜ
“Böyle bir çağın insanı olmak, imtihan olarak hepimize yeter...” (Cahit Zarifoğlu)