ABD başkanlık seçimlerinde, 5 günlük kıyasıya mücadele sonunda zafere koşan, Demokrat Parti başkan adayı Joe Biden oldu. 74 milyon oyla, “ABD tarihinin en fazla oy alan başkan adayı” ünvanını da alan Biden, 70 yıldır Cumhuriyetçilerin kalesi olan Arizona’yı bile kendi lehine çevirmayi başardı. Gelelim ABD’nin 46. Başkanı olacak Biden’ın, neden Barack Obama’nın devamı olacağını düşündüğüme:
- Obama döneminin önemli kurmayları, Biden’ın kampanyasında çalıştı. Örneğin, Biden kampanyasında “dış politikadan sorumlu” kişi Antony Blinken oldu. 2013-2015 arasında Obama’nın Ulusal Güvenlik Danışman Yardımcısı, 2015-2017 yılları arasında Dışişleri Bakan Yardımcısı’ydı. Savunma Bakanlığı için adı geçen Michele Flournoy, Obama döneminde Savunma Bakanlığı’ndaki gözde isimlerden biriydi.
- Biden’ın medyadaki röportajları ve düşünce kuruluşlarıyla (Örneğin: Dış İlişkiler Konseyi-CFR) yaptığı toplantılarda işlenen konular da, Obama’nın politikalarından izler taşıyor. Örneğin, Obama döneminde gerçekleşen İran’la nükleer antlaşmaya geri dönüş, Paris İklim anlaşması, uluslararası örgütlerle yakın çalışma, bunlardan birkaçı. İç politikadaysa “New York Times”a verdiği demeçte, “Obamacare” olarak bilinen, yurttaşlara devlet destekli sağlık sigortası sağlayan Hasta Koruma ve Ekonomik Bakım Yasası’nı daha da genişleteceği sözünü vermişti.
- Biden, kampanyasının resmi internet sayfasında “iç ve dış politika”ya ilişkin olarak Obama ile birlikte yaptıklarını öne çıkarıyor.
- Hatırlanacağı üzere Obama, ilk başkan seçildiği dönemde dış politika deneyimine sahip değildi. O nedenle Beyaz Saray’da olduğu sürece, 30 yıldan fazla Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde görev almış Joe Biden’dan çok faydalanmıştı. Biden, Obama’nın dış politika alanındaki sağ koluydu.
- Obama, Biden’ın kampanyasının son ayında sahalara indi ve Biden’a sahip çıktı. Biden, dolaylı da olsa Obama’dan mutlaka danışmanı olarak yararlanır.
Öte yandan tabii ki 2008-2016 arasında Obama-Biden döneminden farklı bir dönem yaşıyoruz. Dünyada değişen dengeler, Kovid-19, artan kutuplaşmalar, haliyle yeni politika ve stratejiler ortaya çıkaracaktır. Ancak durumlar ne olursa olsun, Demokratların kalıplamış dış politika çizgisinin değişmeyeceğini söylemekte yarar var...
Kamala Harris’ın önü açıldı!
Gelelim yeni Başkan Yardımcısı’na... Aslında ABD halkı, Senatör Kamala Harris’i çok tanımıyordu. Taa ki, başkan yardımcısı adayı olana kadar... Aslında yıldızını parlatan isim, siyahi Kongre üyelerinden Jim Clyburn. Biden’ı arayarak, siyahi bir başkan yardımcısı adayı seçerse kazanma şansının daha yüksek olacağını belirtmiş. Biden da, TV tartışmalarında zorlu anlar yaşadığı Kamala Harris’i seçmişti.
Hint ve Jamaika asıllı göçmen bir ailenin kızı olan Harris’in, ABD’nin ilk kadın Başkan Yardımcısı seçilmesi tarihi bir gelişme. Ancak Biden, bununla Harris’in “ABD’nin 47. Başkanı” olma yolunu da açmış oldu. Tabii ki bu, 4 yıl içinde Biden-Harris ikilisinin icraatlarına bağlı olarak gelişebilecek bir durum. Biden’ın 4 yılı tamamlayamayacağına inanan bir kesim de var. Her ne kadar yeni döneme Obama politikaları damga vuracak olsa da, Harris, kendi ekibiyle yeni bir hava ve dinamizm getireceği kesin. Harris’in, Trump’ın Başkan Yardımcısı Mike Pence’e göre çok farklı bir profil çizeceğini belirtebilirim. Özellikle de göçmenlik, hukuk ve iç güvenlik konularında söz sahibi olacağını söyleyebilirim. Harris’in dış politika tecrübesi olmamasını bir kenara bırakırsak, 4 yıllık Beyaz Saray tecrübesi kendisini zirveye taşıyacaktır.
Zafer gecesinden gözlemlerim...
Biden ile Harris’in zafer gecesinde Deleware’deydim. On binlerce insanın aktığı Chase’in merkezine yürüyerek 45 dakikada ulaştım. Wilmington, Biden’ın kendi evi olduğundan, tüm seçim kampanyasını buradan yürütmüştü. Biden’ın konuşmasını beklerken birçok seçmenle konuştum. 7’den 77’ye farklı yaş gruplarından insanlar akşam saatlerinde konuşma merkezine gelmişti. Hatta bebekleriyle gelen aileleri gördüm. Bilhassa gençler “Trump’ı koltuğundan ettik, Biden-Harris bizim umudumuz” diyerek dans ediyorlardı. Açıkçası ülkede uzun zamandır bu kadar mutluluk ve rahatlama görmemiştim. Biden’ın konuşması bittikten sonra muazzam bir hava fişek gösterisiyle kutlama yapıldı.
Biden, 20 Ocak’a kadar ne yapacak?
Yeni Başkan Biden, 20 Ocak’taki yemin törenine kadar birlik beraberlik mesajları vermeye devam edecek. Tabii Kovid-19 ile mücadele, ekonomin toparlanması, göçmenlik, ırkçılık gibi birçok konu üzerinde çalışmaya başladı bile. Hatta seçim sonucunu beklerken, Kovid-19 ile mücadele konusunda kendi kurduğu bir ekiple çalıştığını söylemişti. Aynı zamanda, kendi yönetiminde çalışacak isimleri, danışmanları belirlemek ve geçmiş sicillerini incelemek için bir “geçiş ekibi” kurdu. Hatta “buildbackbetter.com” adıyla bir site bile kurmuşlar.
Her gelen yeni yönetim, ortalama 4 bin siyasi atama yapıyor. Bunun 1200’ü için Senato onayı gerekiyor. Gelecek yazımda, kabinede olabilecek isimleri ve Türkiye’nin yakından çalışacağı isimleri detaylı şekilde paylaşacağım. Bilinen bir şey var ki, Trump döneminde ABD Dışişleri Bakanlığı’na atanan siyasilerin hepsi tasfiye edilecek.
Donald Trump neden kaybetti?
Aslında, Donald Trump’ın 70 milyon oy alması yabana atılacak bir olay değil. Herkes, “Kovid-19 olmasaydı, Trump’ın tekrar kazanma ihtimali çok yüksekti” düşüncesinde. Kovid-19’un olumsuz etkisiyle ekonomide sıkıntılar ve üstüne posta yoluyla gelen 65 milyon oy, Trump’ın kaybetmesinin yolunu açtı. Trump, 20 Ocak’a kadar pes etmeyebilir ve tüm yargı yollarını arayabilir. Ancak Arizona, Nevada, Georgia olmak üzere diğer kritik eyaletlerde Biden kazandı. 2000’den beri 31 kez eyalet genelinde itirazlarla yeniden oy sayımı yapılmış sadece üçünde sonuç değişmiş... Yani açıkçası Trump’ın ısrarı daha çok kendine zarar verecek. Zira Bush ailesi dahil birçok Cumhuriyetçi isim, Trump’a çağrı yaparak “Seçim sonucuna saygı duy” dedi. Hatırlanacağı üzere Obama, 7 Kasım 2016’da seçimi kazanan Trump’u aramış ve tebrik etmiş, yemin töreninden önce de 10 Kasım’da Beyaz Saray’da ağırlamıştı. Trump’ın Biden’a ne telefon etmesi ne de Beyaz Saray’a davet etmesi bekleniyor! Bildiğimiz, Trump’ın köşesine çekilmeceği... ABD’de “Trumpism” sesleri yükselmeye başladı bile. Trump bir şekilde siyaset sahnesinde kalmaya devam ederek, 2024’e hazırlanacak ve bu süreçte Biden-Harris’i yıpratmaya çalışacaktır. Ama şu anda Trump’ın yapması gereken, Beyaz Saray’ı Biden-Harris’e bırakmaktır.
ABD’DE GÖZDEN KAÇANLAR
- Kovid-19 vaka sayısı 10 milyonu geçti. Trump’ın Özel Kalem Müdürü Mark Meadows da Kovid-19 virüsü kaptı,
- ABD Temsilciler Meclisi’ne 106 kadın Kongre üyesi seçildi,
- Başkanlık seçimine katılım oranı yüzde 66,
- Donald Trump, kendisinden önce 8’er yıl görev yapan üç ayrı başkanın ardından “ikinci kez seçilemeyen başkan” olarak tarihe geçti
- 2020’deki seçimler için yaklaşık 14 milyar dolar harcandığı tahmin ediliyor,
- Senato’da hangi partinin çoğunluğu alacağı netleşmedi. Georgia’da iki koltuk için Ocak ayında özel seçim var.