Adil Yıldırım

Adil Yıldırım

yazaradilyildirim@gmail.com

Tüm Yazıları

İnsan kendi ruhuyla baş başa kalmak ve hesaplaşmak ister; kendisiyle hesaplaşmayan bir kişi hayatla barışık olamaz. Ve aşkın doğasında biraz da yalnızlık vardır değil mi?

11.11 Dünya Yalnızlar Günü”nü geride bıraktık. Bu tarihin konseptine uygun olarak uzun zamandır hayatına yalnız devam eden arkadaşlarımla bir araya gelerek aslında hiç de yalnız olmadığımızı hissetmek istedik sanıyorum. Yine de bu dört kişilik grup içerisinde herkesin ortak duygusu yalnızlığın kimi zaman bir ilaç gibi geldiği yönündeydi, bu konuda hemfikir olmak bizleri mutlu etti diyebilirim.

Haberin Devamı

Bu yazımda sizlere hayatın farklı koşullarından gelen 4 erkeğin yalnızlık konusundaki görüşlerini iletmek istiyorum.

Öncelikle profile bakalım; mühendis 45 yaşında ve çocuklu boşanmış bir erkek. Yalnızlığı kendince şöyle özetliyor: “Boşandığımdan beri hayatıma huzur geldi, çünkü evde gittikçe şiddeti artan tartışma ve gerginlikler bizi yormuştu. Öyle bir noktaya gelmiştim ki artık tek dileğim vardı, yalnız kalmak. Bazı geceler yalnız kalabilmek için yakın bir otele gidiyordum, geceyi tek başıma geçirmek bile büyük bir lüks olmuştu. İşin ilginç yanı hayatım boyunca yalnızlığı sevmeyen bir adamdım ama şunu anladım, farklı koşullar altında yalnızlık büyük bir zenginlik olabiliyordu.”

40 yaşında bir iş adamı, hiç evlenmemiş, bakalım yalnızlık hakkında neler diyor: “Hayatı yalnız geçirmeye küçük yaşlarımdan itibaren alışmış birisiyim. Çevremde herkes neden evlenmiyorsun diye soruyor, ilk başlarda yalnızlığın bir alışkanlık olduğunu sanıyordum ama sonra bunu gerçekten sevdiğimi anladım. Ne zaman uzun süren, yani birkaç aylık ilişki yaşasam, o kadın kendimle arama girdiği için, ona içten içe kızmaya başlıyorum çünkü yalnızlığımı kimseyle paylaşamam, üzgünüm.”

35 yaşında bir müzisyen, hiç evlenmemiş ama gecelik ilişkiler yaşıyor, şöyle ifade ediyor yalnızlığını: “Son üç senede sanıyorum otuzdan fazla kadınla birlikte oldum, ancak yine de yalnızım; çünkü anladım ki çok kadınla olmak hiçbir kadınla olmamak kadar yalnızlık içeriyor. Bu durum beni düşündürmeye başladı ve artık hayatımın kadınını bulmaya karar verdim, belki de geç kalmış olabilirim, çünkü doğru kadınların asla kıymetini bilmedim.”

Haberin Devamı

Son profilimiz 39 yaşında, yazar ve ilişki koçu, yani bendeniz yalnızlık konusunda şöyle düşünüyorum: İnsanın hayatında öyle bir an gelir ki yalnızlık çekilmez bir yük olmaya başlar, çünkü hayatı paylaşmak benzersiz bir keyif verir ve aynı zamanda büyük bir ihtiyaçtır. Öte yandan yine hayatta öyle anlar vardır ki yalnızlık en büyük ihtiyaç haline gelir, sadece 24 saat yalnız kalmak bile kafamızdaki tüm sorunları çözmemiz için yeterli olabilir. Erkekler arasında kalıplaşmış şöyle bir söz vardır: “Ne kadınsız olabilirsin ne de onlarla anlaşabilirsin.”

Aşkın doğasında biraz da yalnızlık vardır. İnsan kendi ruhuyla baş başa kalmak ve hesaplaşmak ister çünkü kendisiyle hesabını kapatamamış bir insan hayatla asla barış yapamaz...