Adil Yıldırım

Adil Yıldırım

yazaradilyildirim@gmail.com

Tüm Yazıları

Eyvah! Karım benden çok kazanıyorEvin reisi kim, konusunu gerilerde bıraktığımızı; evi erkek geçindirir gibi kuralların tarihe karıştığını düşünüyoruz. Peki, başarılı bir kadının kocasından fazla para kazanması, kocasında nasıl bir duygu yaratır? Bu haftaki konumuza iki erkeğin gözünden bakıyoruz.

Milenyum hayatımıza dair her şeyi değiştirdi; ilişkilere dokunmasaydı elbette olmazdı. Değişen dinamikler arasında maddiyat ilk sırada geliyor. Artık 90’ları bile sanki yüzyıllar öncesinde kalmış gibi hissediyoruz. Evi erkek geçindirir gibi kurallar da tarihe karışmış durumda ve kadınlar hem kendi paralarını kazanıyor hem de hayatlarına rahatlıkla yön veriyor. Bu değişime ayak uydurabilen erkeklerin oranı pek fazla değil, dolayısıyla güçlü ve idealist kadınların büyük bir kısmı iş hayatlarında yakaladıkları başarıya özel hayatlarında ulaşamıyor. Bu konuda kendilerini suçlamaları anlamsız; çünkü erkeklerin bu yeni döneme uyum sağlayıp kadınların pek çok alandaki başarısını kabullenmeleri uzun zaman alabilir. Kariyerinde çok başarılı olmuş bir kadın kocasından daha fazla para kazandığı zaman acaba bu durum kocasında nasıl bir duygu yaratır? İşte bu durumu yaşayan, farklı düşünen iki erkeğin yorumlarını bu yazımda sizlere sunuyorum.

Haberin Devamı

Eyvah Karım benden çok kazanıyor

1 Eşim her zaman böyleydi

Ahmet A. 43 yaşında ve 9 yıllık evli, öncesinde 5 yıl ilişki yaşadığı ve hayatımın aşkı dediği kadınla evlenirken bir an tereddüt etmemiş. Hikâyesini onun ağzından dinleyelim: “Eşim bir Aslan kadını ve ben Yengeç erkeği olarak ona uyum göstermeyi seviyorum. Her zaman hırslı bir kadındı; gençliğimizde ilk flört ettiğimiz zamanlar onun bu hırsına bayılmıştım, çünkü bende hiç yok. Onun bir şeyi elde etmesi çok kolaydır, kafaya taktığını yapar ama ben öyle değilim; hep kararsız biriyim ve bu huyum ona zayıflık gibi görünüyordu. İlk zamanlar bu kararsız tavırlarımdan ötürü beni bırakır sanıyordum ama öyle olmadı ve uzun vadeli bir ilişkiye dönüştü. Aramızda iş bölümü gayet nettir; ben evde çocuklara bakarım o da evi geçindirecek parayı kazanır. Herkes kendi rolünü severek oynuyor, evlendiğimizde ben bir şirkette çalışıyordum; onun isteğiyle işimi bıraktım, “Ben bize bakarım senin çalışmana gerek yok” dediği zaman bundan keyif alacağını biliyordum. Onun güçlü karakterini seviyorum, çok özel bir kadın. Hayat benim için bir şans ve eşimin evi geçindiriyor olması beni asla rahatsız etmedi. Bu durumu kabullendim ve çocukların sorumluluğunu almak bana keyif verdi. Artık kadınların erkek rolünü almaları benim gibileri asla rahatsız etmez.”

Haberin Devamı

2 Ben bunu kaldıramam

38 yaşındaki Emre B. ise tamamen farklı düşünüyor; ona kulak verelim: “Altı yıllık evliliğim bu sebeple sona erdi diyebilirim. Evlendiğimizde ikimiz de başarılıydık ve eski eşimi her zaman destekliyordum. Onun da bana saygısı vardı; saygı benim için ilk sırada gelir. Kendimi ilişkide erkek olarak hissettiğim için evlendim, böyle hissetmeseydim asla evlenmezdim. Başlangıçta her şey yolunda görünüyordu, sonra işler benim için kötüye gitmeye başladı. Tam tersine o, kendi sektöründe yükseldi ve müdür oldu. Bu sefer altında yüzlerce insan çalışmaya başladı ve bana karşı gittikçe daha sert davrandı, sandı ki ben de onun bir çalışanıyım! Birkaç defa uyardım, “Ben kazanıyorum bana teşekkür et” falan gibi konuşmaya başlayınca hemen boşanma davasını açtım. Bir erkek böyle sözleri kaldıramaz. Bir kadının ilişkide erkek rolünü almasına asla izin veremem. Kendimi erkek gibi hissedemem ve zaten hemen soğudum. Parası ve kariyeri beni ilgilendirmiyordu. Âşık olduğum kadın bu değildi. Boşanma kararını verdikten sonra artık geri dönüşü yoktu, tek celsede boşandık. Benden çok kazanması, bunu sürekli yüzüme vurması bana kalırsa hiçbir erkeğin hoşuna gitmez.”