Aşkta şans faktörünün ne kadar önemli olduğunu vurgulamak istiyorum; çünkü şans yüzümüze gülümsemiyorsa aşkta kazanmamız pek kolay değil
Hüzün mevsimi eylülde adeta bir yaprak dökümü yaşanıyor. Sanat dünyasının büyük isimlerini sonsuzluğa uğurladık; önce büyük usta Ferhan Şensoy, sonra Fransız sinemasının sempatik kralı Jean-Paul Belmondo aramızdan ayrıldı. 1960 yılına ait Jean Luc Godard imzalı unutulmaz “Nefes Nefese” filminde Belmondo’nun ünlü bir repliği vardır: “Aşkta kazanmaya alışkınım güzelim” derken hayatında ne olursa olsun aşkta her zaman şanslı olduğunu vurgular. Her ne kadar Belmondo aşkta şanslı olsa da bu durum bazıları için geçerli değildir ve ufak detaylardan ya da umulmadık faktörlerden dolayı aşkta kaybederler. Bu yazıda size aşkta şans faktörünün ne kadar önemli olduğunu bazı yaşanmış örneklerle vurgulamak istiyorum; çünkü şans yanımızda değilse aşkta kazanmamız pek kolay değildir.
Doğru zaman doğru insan
Doğru insanla karşılaşmak derler ya; aslında o insanın doğru zamanda karşımıza çıkması daha önemlidir ve bu tamamen şansa bağlıdır. YouTube videolarımda sıklıkla bahsettiğim, “İlişkide netlik listesini” hazırladınız diyelim. Bilmeyenler için açıklayalım: Karşı cinste aradığınız davranış ve karakter özelliklerini size göre önem sırasına dikkat ederek beyaz bir kâğıda yazıyorsunuz. Örneğin birinci sırada cömertlik (daha önce cimri partner sorunu yaşayanlar bu maddeyi ilk sıraya koyarlar) ve daha sonra dürüstlük, sadakat ve neşeli olması gibi özellikler koyarak listenizi tamamladınız. Bu listeye dönüp baktığınızda sizi gerçekten mutlu edecek hayalinizdeki partnerin özellikleri sırayla yazılmış halde ve hayatın bir cilvesiyle aniden karşınıza bu özelliklere sahip bir insan çıktı. Onu tanıdıkça size ne kadar uygun olduğunu görüyorsunuz, ama ufak bir problem var, kendisi yeni boşanmış bir insan ve henüz boşanma stresini atlatmış durumda değil. Çünkü üç sene süren çekişmeli boşanma sürecinde yaşadığı gerginlikler nedeniyle bir ilişkiye kendini verebilecek durumda değil. İşte bu tamamen şanssızlık! Bir yandan doğru insanı buldunuz ve bunun ne kadar nadir bir şans olduğunu biliyorsunuz, öte yandan sizin için doğru insanı maalesef yanlış zamanda buldunuz. İlişkiye hazır değil ve kendini veremiyor; hatta daha kötüsü yaşadığı bazı travmalar nedeniyle karşı cinsten korkuyor ve güvenemiyor. Öncelikle bu travmalarını atlatması gerekiyor. Ona zaman vermelisiniz ve bunun ne kadar süreceğini bilemiyorsunuz, üstelik pek de sabırlı biri olduğunuz söylenemez.
Hüzünlü bir film gibi
Aktaracağım olay bir danışanımın başına geldi ve aşk filmlerine konu olabilecek seviyede hüzün içeriyor. İtalya’da yaşayan kadın danışanım 2019 senesinde Floransa şehrinde bir iş seyahati için bulunurken daha ilk bakışta kendisinde olumlu izlenim uyandıran bir adamla tanışıyor. İlişkileri hızlı ilerliyor ve aralarındaki uyumu görünce evlilik yoluna giriyorlar. Türk danışanım İtalyan sevgilisi ile kültür farkı gibi sorunlar yaşamadan muazzam bir ruhsal uyum yakalıyor. Adeta birbirleri için yaratılmışlar ve bu durumun kıymetini bilerek ilişkilerinde saygıyı her zaman birinci sıraya koyuyorlar. Tanıştıkları zaman ikisi de hem doğru insan hem de doğru zamanda olduklarını biliyorlar; ancak aniden hayat aralarına giriyor, beklenmedik bir kara bulut geliyor; ismi pandemi! İtalya’da salgın hızla ilerliyor ve 2020 senesi haziran ayında 48 yaşındaki müstakbel eşi bu hastalığa yakalanıyor. Danışanım evlilik arifesinde sevdiğini kaybediyor. Hayat bazen gerçekten çok acımasız olabiliyor. Biz her şeyi doğru yaptığımızda bile aşkta kazanmak bir şanstır. Şans sizden yana olsun.