Asrın felaketinin ardından yaraları sarmak için 11 ilde yeni binalarla yeni şehirler yaratılacak.
Özellikle iki binadan birinin yıkıldığı Hatay’da Çevre Bakanlığı, ayrıntılı bir şehirleşme planı hazırlıyor.
Ünlü mimarlardan ve mühendislerden görüş almaya başlayan Çevre Bakanlığı zemin araştırmasından sonra çok kat izni vermeden yerel ve yatay mimari ile yeni şehirleri yaratacak.
Yeni şehirleri yaratırken başrolde yine TOKİ olacak. Binalar yatay mimari ile en fazla 3-4 katlı olacak ve ova yerine yüksekteki sağlam zeminlere yapılacak. İzmir ve Düzce örneği de dikkate alınarak büyük dönüşüm gerçekleştirilecek.
İzmir’de son depremin ardından yeni binalar dağlara doğru yapılmış ve 4-5 katı geçmemişti.
Büyük deprem yaşayan Düzce’de ise yapılaşma uygun zeminlere çok kat verilmeden yatay mimari olarak yapılmıştı. Yani yeni yapılaşmada Düzce model İzmir örnek olacak.
Zeminin durumuna göre 11 ilde yeni binalar ve yapılaşma olacak. Hatay’da özellikle fay hatlarına ve zeminin durumuna göre belli yerlerde konuta yönelik bina yapılmasına izin verilmeyecek. Çok riskli alanlarda imar kısıtlamasına gidilecek.
Mart ayında aynı anda inşaatların başlamasının hedeflendiği yeni yapılaşma ve yeni şehirleşme en büyük afet konut seferberliği olacak.
Yeni dönüşüm seferberliğinde çevre düzenlemesi, parklar, bahçeler, okullar, camiler, kültür, sanat, spor salonları ve sosyal donatı alanları da yapılacak.
Düzce neler yaptı?
İki büyük deprem yaşayan Düzce, 23 Kasım sabaha karşı yaşadığı 5.9 şiddetindeki depremden fazla etkilenmedi.
Düzce neler yaptı, nasıl bir dönüşüm gerçekleştirdi?
Son depremin ardından Düzce’ye giderek Belediye Başkanı Faruk Özlü ile dolaşmıştık. Düzce’nin depremlerden dersler çıkardığını ve hazırlıklar yaptığını vurgulayan Özlü, konut stoklarının yüzde 80’inin yenilendiğini dile getirmişti. Özlü neler yaparak depreme hazır hale geldiklerini şöyle anlattı:
“Son depremde Düzce büyük kayıp vermedi. Çünkü yatay mimariyi esas aldık. Konut stokumuzun yüzde 75-80’i yeni. Deprem yönetmeliklerini harfiyen uyguluyoruz. Yüksek katlı yapılaşmaya son verdik, hassas davranıyoruz ve taviz vermiyoruz. Çok şükür can kaybımız yok. Düzce kentsel dönüşümü de iyi yaptı. Düzce’nin 8 bölgesinde kentsel dönüşüm alanı olarak planlama yaptık. Yüzde 25 konut stokunun eski olduğu yerler var. Oralardaki kentsel dönüşüm çalışmasına da hız verdik. Düzce dikkatli yapılaşan bir şehir. Dolayısıyla biz onun çok büyük faydasını gördük. Bugün can kaybı yoksa bugün çok yıkık dökük binalar yoksa deprem sonrasında alınan tedbirlerin sonucudur. Düzce yaptıkları ile Türkiye’ye örnek bir şehirdir, model olacaktır.”
Umut her şeydir
Ben bu cümleyi deprem öncesi sık sık gittiğim Hatay’da bir kafenin duvarında okumuştum: Umut her şeydir.
Tarih şehri, kültür şehri, inanç şehri, barış şehri, lezzet şehri, kardeşlik şehri...
Hepsi Hatay için söylenebilir.
Hatay’da yok yok.
13 medeniyete ev sahipliği yapmış bir şehir Hatay.
Anadolu’daki ilk cami olan Habib-i Neccar Camii Hatay’da.
Ayrıca Hristiyanların ilk mabetlerinden Saint Pierre Kilisesi de bu hoşgörü kentinde.
Tarihte ilk Hristiyan adı bu kilisenin cemaatine verilmiş.
Dağın içine yapılan bu kilise ayrıca dünyanın ilk mağara kilisesi olarak kabul ediliyor.
Roma döneminde Hatay dünyanın 3. büyük eyaleti de olmuş.
Yani Hatay böyle renkli bir geçmişe sahip.
İki binadan biri yıkılan Hatay ayağa kalkacak ve eski günlerine kavuşacak.
Hataylılar tekrar doğdukları topraklara geri dönecek.
Ve biz Hatay sokaklarında yine ‘umut her şeydir’ yazılarını okuyacağız...