Bugün 10 Kasım. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü saygıyla, özlemle ve minnetle anıyoruz.
Bugün yine milyonlar Anıtkabir’e gidecek, sevgisini gösterecek.
Dünya da Atatürk’ü çok iyi tanır.
Kurtuluş Savaşı’yla tanır, büyük komutanlığıyla tanır, devrimleriyle tanır, çocuklara dünyada ilk bayramı hediye etmesiyle tanır, kadınlara verdiği haklarla tanır.
En önemlisi de barışçı dış politikasıyla tanır. ‘Yurtta sulh cihanda sulh’ sözünü herkes bilir.
İsrail’in Gazze’de taş taş üstünde bırakmayan bombalarına ve çocukları öldürmesine ‘dur’ diyemeyen ülke yönetimlerinin de dünya barışı için Atatürk’ten alması gereken dersler var.
Artık onlar bizim evlatlarımız
Atatürk’ün Çanakkale Savaşı sonrası Anzak annelerine söylediği sözler beni hep duygulandırır.
Atatürk Anzak askerlerinin annelerine şöyle demişti:
“Bu memleketin topraklarında kanlarını döken kahramanlar! Burada, dost bir vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve rahat uyuyacaklardır. Onlar, bu topraklarda canlarını verdikten sonra, artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.”
Atatürk 10 Kasım 1938’de, dünyaya da büyük dersler bırakarak aramızdan ayrıldı. Aslında ayrılmadı yaptıklarıyla hep yanımızda.
Neler mi yaptı Atatürk?
■ Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya göz koyanları denize döktü
■ Cumhuriyeti ilân etti
■ Siyasal devrimler, toplumsal devrimler, hukuk devrimi, eğitim ve kültür alanındaki devrimler ve ekonomi alanında devrimler yaptı.
Atatürk neleri severmiş?
Atatürk Dolmabahçe Sarayı’ndan gizlice ayrılıp tramvaya binermiş, gezermiş. Ayrıca müze gezmeyi de çok severmiş.
Kitap okumayı da çok seven Atatürk, zengin bir kitaplık oluşturmuş.
Ata binmek ve yüzmek de hoşlandığı şeyler arasındaymış.
Müzik dinlemekten, dans etmekten, tavla ve bilardo oynamaktan büyük keyif alırmış.
Zeybek oyunlarına, güreşe, Rumeli türkülerine aşırı ilgisi varmış.
Akşam yemeklerine devlet ve bilim adamlarını, sanatçıları davet eder, ülkenin sorunlarını tartışırmış. Bunu da çoğunlukla İsmet İnönü ile birlikte Pembe Köşk’te yaparmış.
ÖZLEMLE BÜYÜK ATATÜRK...