Büyük Taarruz’un 102. yılını kutluyoruz. 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun.
Düşmanları güzel yurdumuzdan kovma destanı olan bu büyük zaferin hikâyelerini tekrar tekrar dinlememiz ve okumamız gerekiyor.
Bu ruh gelecek nesillere de hep örnek olmaya devam edecek.
1922’deki bu zaferin son hazırlıklarına ve taarruza, gelin o günlere dönerek bir göz atalım.
Mustafa Kemal Atatürk, Büyük Taarruzu aylar önce planlamaya başladı.
Cepheler belirlendi ve düşmanı nerede yeneceklerini komutanlarla görüşerek saptadı.
Komutanlarla dikkat çekmeden yaptığı son toplu gizli toplantı bir futbol maçı oldu.
28 Temmuz 1922 günü öğleden sonra Batı Cephesi Karargahı’nın bulunduğu Akşehir’de özel bir futbol maçı organize edildi. Bu futbol maçını seyretmek bahanesiyle ordu komutanları ve bazı kolordu komutanları Akşehir’e çağrıldı.
Atatürk 28-29 Temmuz’da 1 ay sonra yapmayı planladığı Büyük Taarruz ile ilgili komutanların görüşlerini tek tek aldı.
30 Temmuz 1922 ise Genelkurmay Başkanı ve Batı Cephesi Komutanı ile yeniden görüşerek taarruzun şeklini ve ayrıntılarını belirledi. 1 Ağustos’ta Millî Savunma Bakanı Kâzım Paşa da Ankara’dan Akşehir’e çağrıldı.
Atatürk ve silah arkadaşları 15 Ağustos’a kadar bütün hazırlıkların tamamlanmasını kararlaştırdı.
Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, 6 Ağustos’ta ordularına gizli olarak taarruza hazırlık emri verdi.
Plan nasıldı?
Batı Cephesi iki ordu halinde kurulup düzenlenmişti.
Plan ordunun ana kuvvetlerini düşman cephesinin bir dış kanadında toplayarak imha meydan muharebesi yapmaktı.
Yani düşmanın Afyonkarahisar yakınlarında bulunan sağ kanat grubunu, güneyinde ve Akarçay ile Dumlupınar hizasına kadar olan alanlarda toplayıp vurmak.
Atatürk bu planı “Düşmanın en hassas ve önemli noktası orasıydı. Çabuk ve kesin sonuç almak, düşmanı bu kanadından vurmakla mümkündü” diyerek anlatmıştı.
Gizli Ankara’dan çıkış
Atatürk, Akşehir toplantıları sonrası Ankara’ya dönüyor. Ve Bakanlar Kurulu’nda da Büyük Taarruzu konuşuyor.
Genelkurmay Başkanı, 13 Ağustos 1922’de cepheye giderek son hazırlıkları yapıyor.
Artık Büyük Taarruz için geriye sayma başlıyor.
Birkaç gün sonra Atatürk’ün Ankara’dan gizli çıkması ve cepheye görünmeden gitmesi planlanıyor.
Bunun için özel planlar yapılıyor.
Kimseye gözükmemek için trenle gitmiyor, otomobil ile gidiyor.
Gazeteler Atatürk’ün Çankaya’da çay ziyafeti verdiğini yazıyor.
Böylece Atatürk’ün Ankara’da olduğu gösteriliyor.
Atatürk 20 Ağustos günü 16.00’da Batı Cephesi Karargahı’nda yani Akşehir’de.
Ve 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana taarruz için Cephe Komutanı’na emir veriyor.
Gece yürüyüşleri ve taarruz
Atatürk 21 Ağustos’ta 1. ve 2. Ordu Komutanlarını da Cephe Karargâhına çağırıyor. Ve Genelkurmay Başkanı ile taarruzun nasıl yapılacağını harita üzerinde gösterdikten sonra, son emirleri verir.
Her şeyin gizli yapılmasını da ister. Bu sebeple bütün yürüyüşler gece yapılır, birlikler gündüzleri köylerde ve ağaçlıklar altında dinlenir. Taarruz bölgesi ve çevresinde yolların düzeltilmesi gibi çalışmalarla düşmanın dikkatini çekmeme gibi yanıltıcı hareketler yapılır.
24 Ağustos gecesi de karargâh Akşehir’den, taarruz cephesi gerisindeki Şuhut kasabasına getirilir.
25 Ağustos sabahı ise Şuhut’tan savaşın idare edildiği Kocatepe’nin güneybatısındaki çadırlı ordugâhına geçilir.
26 Ağustos sabahı Kocatepe’de herkes hazır bulunur. Sabah saat 05.30’da topçu ateşiyle Büyük Taarruz başlar.
Ve beş günde sonuç alınır. Düşman ordusunun komutanı General Trikopis esir alınır. Arkasından da ana ordular İzmir’e doğru yola çıkar. İzmir ve Bursa geri alınır...
ZAFER BAYRAMI KUTLU OLSUN.