Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Beton yığınlarının altında günlerce kaldıktan sonra güneşle buluşanlar. Kurtarma çalışması yaparken çaresizlik yaşayanlar. Yaralıları iyileştirmeye çalışırken gece gündüz çalışanlar. Ve bunların tüm topluma psikososyal etkisi. Yani travma. Bilim adamları depremzedeler başta olmak üzere tüm toplumda deprem sonrası travmaların yaşanacağını dile getiriyor.

Travmalar nasıl geçer? Bu süreç nasıl atlatılabilir? Afetlerin etkisi nasıl azaltılabilir? Tüm bunları 1999 depreminden sonra aksaklıkları gözlemleyerek bir makale hazırlayan Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi olan Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan ile konuştuk. İlhan şunların altını kalın çizgilerle çiziyor:

Haberin Devamı

Psikososyal destek 

Depreme maruz kalan vatandaşlarımızın barınma, beslenme gibi ihtiyaçları mutlaka giderilmeli. Varsa yakınları ile temasları bir şekilde sağlanmalı. Yakınları ile olabildiğince birlikteliği sağlanmalı ki bu vatandaşlar psikososyal etkilenmesin. 99 depremini yaşayanlar bilir, depreme maruz kalanlara psikososyal destek sağlanmalı. Kayıp yaşayanların üzerinde özellikle durulması doğru olacaktır.

Tükenmişlik sendromu

Hem deprem yaşayanlarda, enkazdan çıkarılsın veya çıkarılmasın, hem orada çalışan sağlık çalışanlarında hem enkaz kurtarmada çalışanlarda hem biz depreme maruz kalmayanlarda psikososyal etkenler yani travma olur. Bir kere bölgede çalışan kurtarma yapanlara da psikososyal destek olunması lazım. Oraya gidenleri değiştirmek gerekiyor, vardiyalı çalışmalılar. Tükenmişlik yaşıyorsunuz, bir süre sonra yıpranıyorsunuz.

İnsanlar acısını yaşamalı

Depremzedelere yönelik şöyle yapmamak gerekiyor; tamam, oldu bitti. Oldu bitti değil. Çünkü bu insanların acısını yaşaması gerekiyor. Yasını yaşaması gerekiyor. Devletimiz de yas ilan etti. Hepimiz çok üzüntülüyüz. O insanların kayıpları için üzülmesi gerekiyor. Bunu anlayışla karşılamak ve destekleyici olmak gerekiyor. Bu çok çok önemli.

Ruhsal ve manevi ihtiyaçları

Bunun yanında bölgeden insanların desteği olabildiğince çok önemli bu süreçte. Dışardan gelenleri de ihtiyaca göre dağıtmak gerekiyor. Gençlerin gençlerle ileri yaştakilerin daha ileri yaştakilerle temas kurmasını sağlamak önemli. Onların rahatlamasını sağlamak, onları dinlemek, elini tutmak, insanların ruhsal ve manevi ihtiyaçlarını gidermenin de çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geçmiş depremlerde de buna şahit olduk. Bunlar desteklendiği zaman insanlar bu travmayı daha kolay atlatabiliyorlar.

Haberin Devamı

Enkazda çalışanlarla konuşma

Enkazda çalışanlar ve sağlık çalışanlarına da psikososyal destekler verilmeli. ‘Bugün ne yaptın, kurtarabildin mi? Kurtaramadıysa ‘çok emek sarfettiğini biliyorum’ mesajları verilmeli. Sağlık çalışanları için de ‘elinizi kolunuzu sıvadınız, her şeyi yaptınız’ gibi destekleyici mesajlar vermek lazım.

Aileler bir araya getirilmeli

Özellikle mümkünse depremzedelerde eş dost akraba gibi grupları bir araya toplamak gerekiyor ki insanlar birbirine destek olsunlar. Yine mümkünse bu kişilere, telefonlarını kaybetmiş olabilirler, iletişim cihazı sağlanmalı ki eşini dostunu arasınlar, onlarla konuşabilsinler. Gönüllülerin devlet organizasyonu ile depremzedelerin yanında olması ve doğru mesajlar vermesi çok önemli.

Haberin Devamı

Ezilme sendromuna dikkat

Enkazdan kendi çıkanlar sağlık kuruluşuna gitmek istemiyorlar. Biz şahit olduk. Bir şey yok gibi gözüküyor, 50 yaşlarda, ezilme sendromu diyoruz. Kaslar eziliyor, başka şehre gidiyor, bir şeyler hissediyorum deyip hastaneye gidiyor. Hastaneye girerken kalp krizi geçirip hayatını kaybediyor. Kendi imkanlarıyla enkazdan çıkanlar mutlaka doktor kontrolünden geçmeli.

Depreme maruz kalmayanların dikkat etmesi gerekenler var. Deprem dışı illerde gelişmeleri izleyenler ve üzülenler sosyal medyaya dikkat etmeli. Sosyal medyada çok üzücü, yıpratıcı, umut kırıcı, moral bozucu ve hoş olmayan görüntüler olabiliyor. Olabildiğince televizyon kaynaklarından haber almak daha doğru. İnsanlar sürekli her dakika her saniye kayıp sayısını yaralı sayısını takip etmemeliler. Ara vermeliler ki bu travmayı toplumca da rahat atlatabilelim.

Tek elden koordinasyon

Deprem sonrası tek elden koordinasyon çok önemli. Hem sağlık hizmeti hem yardım hizmeti açısından. Bunun için de duyurular yapılmalı. İnsanlar kendi kendilerine gidip bir şeyler yapmak istiyorlar. Sağlık çalışanları da gidecekse devletin koordinasyonunda gitmeli.

Deprem bölgesinde en gerekli tıbbi malzeme nedir derseniz, su ve sabun derim ben. Kişisel hijyen çok önemli. Daha sonrasında rutin kullanılan ilaçlar. Solunum yolu enfeksiyonları, grip, korona da görülebilir. İnsanlar çadırlarda kapalı kalacağı için risk grubunda olan vatandaşlar çadırlarda maske takabilirler.

Çocukları aşılamaya devam etmemiz gerekiyor. Boğmaca, kızamık, tetanos gibi. Ayrıca enkaz bölgesinde çalışma yapanlar hem de enkazdan çıkanlar yapılmamışsa mutlaka tetanos aşısını olmalılar. Salgın hastalıklar ve risk gruplarının da ihtiyaçlarına dikkat etmemiz gerekiyor.