Abdullah Karakuş

Abdullah Karakuş

akarakus@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD’yi eleştiren Gülpınar, 10 bin kilometreden gelenlerin bölgeye huzur getirmeyeceğini dile getirdi. Gülpınar, “Daha önce de bunun yaşanmışlığı var. ‘Huzur, demokrasi, barış getireceğiz’ anlayışı bölge için değil dünya için tehlikeli olur” diyor...

 Türkiye-Yunanistan ilişkileri nereye gidecek? ABD ve AB ne yapmak istiyor? Dünyayı hangi tehlikeler bekliyor? TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Kasım Gülpınar ile tüm bu soruların yanıtlarını konuştuk. Gülpınar Milliyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

AB ülkeleri kışkırtıyor

Haberin Devamı

Yunanistan’ın tavrı aslında yeni bir tavır değil. Uzun zamandır bütün diyalog çabalarına rağmen aslında Cumhurbaşkanımız bu konu ile ilgili olumlu adımda atmıştı karşı taraf için ama yine onlar bildiklerini okumaya devam ettiler. Yunanistan’a özellikle destek veren belli başlı AB üyesi ülkelerin kışkırtması ile onlardan aldığı cesaret ile Yunanistan bildiğimiz eski Yunanistan, Silahlandırılmaması gereken adaların silahlandırılması başta olmak üzere tabi ki Doğu Akdeniz, Kıbrıs meselesi bunlar aslında Yunanistan’ın yıllarca haksız olduğunu muhtemelen bildiği halde haklıymış gibi davranmasının neticesinde bir türlü aslında çok iyi olmamız gereken ilişkilerin iyi bir seviyeye gelememesine neden oluyor.

Savaş çığırtkanlığı

(ABD üsleri neden kurdu?) Amerika orada üsler kurdu. Sorunca ‘bunu Ruslara karşı yaptık’ diyorlar. Hiçbir inandırıcı tarafı yok.. Fransızlarla da çok yakın ilişki içindeler. Askeri anlaşmalar olsun diğer ortak tatbikatlar olsun. Belki oradan aldığı cesaretle maalesef savaş çığırtkanlığı yapan bir ülkeden bahsediyoruz. Maalesef Yunanistan bundan nemalanıyor açıkçası.

10 bin km’den gelen buraya huzur getirmez

İç siyasete malzemesi

Daha çok iç siyasette nemalanıyor. Uluslararası meseleler iç siyasete malzeme yapılacak şeyler değil. Yani bir Türkiye düşmanlığı üzerinden, bunu zaman zaman başka ülkeler de yapıyorlar. İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı üzerinden sürekli Avrupa ülkelerinden bazıları bunu iç siyasetlerine malzeme yapıyorlar ama bunun hiç kimseye bir faydası yok. Biz şu anda bu bölgede istikrarı nasıl sağlarız, onun gayreti içinde olmamız lazım. İşte Rusya-Ukrayna savaşının nereye gideceği belli değil. Ve buradan yeni yeni krizlerle karşı karşıya kalıyoruz, başta enerji krizi.

Haberin Devamı

10 bin km uzaktan

(Yunanistan pohpohlanıp sonra ortada kalabilir mi?) O da muhtemel tabi. Bunu Yunanistan’ın kendisinin düşünmesi lazım. Sonuçta Amerika 10 bin km ötede bir ülke. Başkalarının doldurması ile kışkırtması ile hele hele ta 10 bin km öteden bir ülkenin kışkırtması ile böyle bir tavır takınmasının ben mantığını anlamış değilim. Yani her şey iç siyaset değil. Anlaşma uzlaşma yoluna gitseler hakikaten Türkiye diyaloğa açık bir ülke. Bunu bir türlü bazı ülkeler idrak edemedi, etmek istemiyorlar.

Sorunlar çözülsün

Biz istiyoruz ki sorunlar bir an önce aydınlığa kavuşsun. Maalesef Yunanistan o cesaretlendirme, kışkırtma neticesinde aslında kendisinin aleyhine olabilecek bir tavır, tutum geliştiriyor. Ama sürekli eski meseleleri getirmenin bir faydası yok. Bundan sonra ne yapabiliriz önemli olan bunun üzerine odaklanmak.

Haberin Devamı

Ekonomisine harcasın

Yunanistan niye bu kadar silahlanma yapar, ekonomisi sıkıntı içindeyken. O parayı oraya harcayacağına halkının refahı için ekonomik düzeyini geliştirmek için harcasa daha faydalı olur. Türkiye’yi tehlike görmenin işgalci konumuna oturtmanın hiçbir mantığı yok. Yunanistan’ın Kıbrıs yaklaşımı zeytinyağı gibi üste çıkan bir anlayış. Uluslararası bazı güçlerin bazı büyük ülkelerin desteklemesiyle maalesef.

Suriye’ye Irak’a bakın

10 bin kilometreden gelenler bölgeye huzur getirmez. Daha önce de bunun yaşanmışlığı var. Önümüzde Suriye, Irak ve Afganistan örneği var. Binlerce km öteden gelip ‘huzur, demokrasi, barış getireceğiz’ anlayışı ile hareket eden bir mantık sadece bölge için değil dünya için tehlikeli olur. Bugün eğer radikalleşmeden bahsediyorsak bunun aslında en temel sebeplerinden biri bu uzaktan müdahalelerdir maalesef. Dünya için tehlike. AB için tehlike. 10 binlerce km öteden gelip buraları karıştıran bir mantığın aynı şeyi burada tekrar denemeye çalışması ya da buna teşvik ediyor olması karşısında Yunanistan’ın aklı selim şekilde düşünmesi lazım. O anlayışın hiçbirşekilde onlara faydası olmaz. Bölgeye huzur getirmez. Burada yapılacak tek iş Türkiye ile oturup uzlaşmak. Bu masayı devirmeden bu anlayışı devam ettirmek.

Müttefikleri terör örgütleri

(ABD’nin Yunanistan tavrı Türkiye’nin Suriye’ye yönelik yapacağı terörle mücadele operasyona yönelik olabilir mi?) Türkiye için tehlike burnunun dibinde cereyan ediyor. ABD’nin desteklediğini yıllardır görüyoruz. Lojistik ve silah anlamında büyük yığınak yaptılar. Türkiye böyle bir şeye niyetlendiğinde ağızlarındaki baklayı da çıkardılar. ‘Türkiye bu işe müdahale ederde DAEŞ ile mücadelemiz sıkıntıya girer’ diye. Niye mücadeleniz sıkıntıya girer? ‘Çünkü bizim müttefikimiz bu işten zarar görecek.’ Müttefikiniz kim? Başka bir terör örgütü. Sizin için terör örgütü olmayabilir ama bizim için birinci hedef olan bir terör örgütünden bahsediyoruz.

DAEŞ’i kullanıyorlar

(İsveç, Finlandiya’nın son durumu ne? Ne olacak?) İsveç, Finlandiya da bu kapsamda. Türkiye tezlerini ortaya koydu. Bu konuda son derece haklı. Aynı ittifak içinde olan ülkelerin terör örgütlerine destek veriyor olması çok acı bir şey. YPG’ye destek veren AB ülkeleri var. Bahane ise şu; ‘bunlar DAEŞ’e karşı mücadele ediyor. DAEŞ’i yok etmek için buna ihtiyacımız var.’ Çok kurnazca bir tavır ve tutumla onu desteklemenin bir bahanesi. DAEŞ’i kullanıyorlar. Bir türlü vazgeçemiyorlar. Aslında acı olan bu. Bugün DAEŞ’i yok etseniz bu sefer başka bir formül bulacaklar. Bence bu uydurulmuş ve üretilmiş bir formül.