28.06.2022 - 13:37 | Son Güncellenme:
Roderich Kiesewetter, Alman Milletvekili
AB’nin Rusya bağımlılığından kurtulmak için LNG’de attığı adımların dışında, başka somut yeni adımlar görür müyüz? Örneğin nükleer enerji veya başka bir alternatif konusunda…
Almanya’nın enerji bakışı oldukça ideolojik. Nükleer santraller ve fosil yakıt yok, sadece yenilenebilir enerji ve yeşil hidrojen var. Yeşil hidrojeni ise ihtiyacımız olan miktarda üretemiyoruz. Dolayısıyla Afrika, Balkanlar ve Ortadoğu’da partnerlere ihtiyaç duyuyoruz. Fakat bu ülkelerin güvenilir bir şekilde yeşil hidrojeni Almanya’ya teslim edebileceğini kim söyleyebilir? İkincisi, diğer ülkelerden karbonsuzlaşmalarını isteyemeyiz veya talep edemeyiz. Bu onlara kalmış. Nitekim Avrupa Yeşil Mutabakat da oldukça ideolojik. Sadece karbonsuzlaşmayı amaçlayan ülkelerle iş birliğini öngörüyor.
Ülkeleri, Rusya ve Çin’in kucağına itiyoruz
Ancak Bosna Hersek ve Kosova örneğin, kömüre bağımlılar, karbonsuzlaşma imkanları yok. Aynı şey, Cezayir ve Libya için de geçerli, bu ülkeler de gaz ve petrole bağımlı. Fakat Almanya ve AB’deki diğer ülkeler bu ülkelerin sadece karbonsuzlaştırmayı amaçladıklarında erişim hakkı olmalarını talep ediyor. Dolayısıyla bu ülkeleri Rusya’nın, Çin ve benzeri diğer ülkelerin kucağına itiyoruz. Bu çok büyük bir hata. Bu açıdan, Avrupa Yeşil Mutabakat’ı çok daha kapsayıcı olmalı. Bununla birlikte, modern nükleer elektrik santralleri de alternatif olabilir. Almanya hem nükleerden hem de teknolojisinden tamamen vazgeçti. Komşularımıza da buna yatırım yapmalarını buyuramayız. Kirlilik ve radyoaktif atık sorunu henüz çözülmedi, bu doğru. Fakat aynı zamanda refahımızı da korumamız gerekiyor, ki refah, bir arada tutmak için de çok önemli. Refahtan vazgeçerseniz, sosyal birlik de bozulur. Bu açıdan sosyal birlik, ekonomik rekabetçilik, ülke içinde ve dışında güvenlik konularına yatırım yapmamız gerekiyor. Bu dört nokta da güvenlik sağlıyor. Enerji alanında Almanya, çok fazla para israf ediyor, elektrik ve yenilenebilir enerji çok pahalı. Bu yüzden elektrik hatları inşa etme, rüzgar enerji santralleri ve benzerleri konusunda reforma ihtiyacımız var. Şu an bile Polonya’dakinden iki kat daha yüksek elektrik fiyatlarını gördük. Dolayısıyla bu bir rekabetçilik sorusu. Yenilenebilir enerjiye dönüşümüzü nasıl daha iyi hale getiririz konusunu tekrar ele almamız gerekiyor, partnerlerimizin ne yapmaları gerektiğini değil.
Yeşil Mutabakat zaman alacak
Yeşil Mutabakat gibi anlaşmaların ayrıca her AB ülkesinin parlamentosundan da geçmesi gerekiyor. Ukrayna’daki savaşın ardından bazı AB ülkeleri Yeşil Mutabakat’ta değişiklik yapmayı ister mi sizce?
Bu zaman alacak. Ayrıca halkı da ikna etmek gerekiyor. Bu yılın sonunda, geçen yıla kıyasla, bir Alman ailesi ısınma için aylık 300 Euro, elektrik için de 100 Euro daha fazla ödemiş olacak. Bu çok büyük bir karmaşa da yaratacak. Bu sebeple de Ukrayna’yı şimdi desteklemek çok önemli. Çünkü şu anda insanlar hava şartlarının da etkisiyle Ukrayna’yı desteklemeye hazır, ancak sonbahar ya da kışın, faturaları gördüklerinde “Ukrayna’dan uzak dur, bizim sosyal sorunlarımız var” diyecekler. İşte, Ukrayna’yı daha fazla desteklemek zorunda olduğumuz konusunda insanları ikna etmemek, Rusya’ya olan enerji bağımlılığımızı neden azaltmak zorunda olduğumuzu açıklamamak da hükümetimizin hatası. Evet bazı çözüm yöntemleri uygulanıyor, ama oldukça maliyetli. Örneğin Katar ve bazı diğer ülkelerden enerji almak çok pahalı.
Scholz, ‘dondurulmuş bir çatışma’ tarafında
Scholz liderliğindeki Alman hükümetinin Ukrayna’ya askeri destek konusunda çekinceli kaldığını gördük. Bu duruş devam eder mi sizce?
Mevcut hükümetin Ukrayna’ya yönelik tutumunda birleşmiş olmadığını düşünüyorum. Liberal parti ve Yeşiller Partisi daha fazla silah ihraç etmek ve hükümetin daha net açıklamalarda bulunmasını istiyor. Örneğin Avrupa Birliği’ne (AB) üyelik ve Ukrayna’nın önümüzdeki Ocak ayında kazanması gerektiği konusunda… Şansölyemizin kendisi ise çekimser, muhtemelen Rusya ile bir anlaşmaya varmaya çalışıyor ve Moskova’ya bazı sinyaller vererek, müzakereler için bir feragat olabileceğine inanıyor. Ben bunun yanlış olduğunu düşünüyorum. CDU/ CSU partileri olarak, Şansölyeyi daha fazla silah ihraç etmesi ve Ukrayna’nın gelecekte AB üyeliği için daha iyi bir perspektif vermesi noktasında destekliyoruz. Ancak çok tereddütlü. Ayrıca, Şansölyenin Minsk 3 gibi “dondurulmuş bir çatışma” olmasını istediğini düşünüyoruz, ki özellikle doğu bölgesinde yaşayan Ukraynalılar için bu korkunç olur. Bu yüzden hükümetimiz daha fazlasını yapabilir, koalisyondaki küçük partileri destekliyoruz.
Putin’le müzakere olmaz
Ruslarla bir müzakere ihtimalini olası görmüyor musunuz?
Putin’le değil. Çünkü o, bize yıllarca ihanet etti. Ayrıca müzakereler Ukrayna ile Rusya arasında olmalı. Ukrayna’yı destekliyoruz ve Ukrayna üzerinde başka kimse müzakere yapmamalı, bu konu Ukraynalılara kalmış. Rusya da herhangi bir sinyal de vermiyor bu yönde. Ukrayna NATO üyesi olma fikrinden ve Kırım konusunda vazgeçme sinyalini verdi. Bu yılın Ocak ayındaki sınırlara dönüş, tarafsız bir devlet olma konusunda da öyle. Bunlara Rusya’nın yanıtı Buça, Irpin, Mariupol ve Azovstal oldu. Uluslararası hukukun korkunç ihlalleri ve tıpkı savaş suçu gibi. Rusya’yı müzakereler için ikna etme şansı olduğunu düşünmüyorum.
Ukrayna’nın AB üyeliği konusunda Macaristan’ın muhalefeti sürüyor. AB Macaristan’ı ikna edebilir mi?
Zaman alacaktır, Macaristan oldukça güçlü bir müzakere pozisyonunda. Dolayısıyla durumdan istifada edebilirler, çünkü kimse Moskova’ya ya da Kiev’e yanlış sinyal vermek istemiyor. Bu sebeple bu yaz Ukrayna’nın adaylık statüsünü alması ihtiyacı var. Yine de tam üyelik 20-25 yıl sürecektir. Fakat bu yönde sinyal vermek önemli. Macaristan ise Rusya’ya yakın bir ülke. Nükleer elektrik santralleri ve daha pek çok konuda iş birliği içindeler. Fakat aynı zamanda Almanya’nın Rusya ile enerji iş birliğini de suiistimal ediyor (Macaristan)… Almanya, Rusya ile Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 için müzakere etti. Geçmişte çok yanlış kararlar verildi ve bu durum Rusya’ya bağımlılığa neden oldu, ki bu açıdan, Rusya’yı adlandırmak, utandırmak ve suçlamak için yeterince özgür değiliz. Bu sebeple de enerji tedarikinde Rusya’dan bağımsız olmamız gerekiyor.
Merkel’in hatalarından biri oldu
Nükleerden vazgeçme kararı, Rusya bağımlılığının katalizörü oldu
Bu noktada, sizin partinizin önceki lideri Angela Merkel çok suçlanıyor. Özellikle Putin’e çok fazla taviz verdiği ve Rusya’ya enerji bağımlılığına sebep olması nedeniyle… Önceki Sosyal Demokratlar ve Yeşiller koalisyonundan bir miras almıştı. Bu miras kapsamında, eski Şansölye Schröder görevinden geri çekilmeden iki ay önce Gazprom’un yönetim kuruluna girdi. Dolayısıyla bir anlamda Rus hizmetlerindeydi, böyle denirse tabi. Angela Merkel de yapılan kontratlara uymaya çok bağlıydı. Ancak 2011 yılında Almanya’da nükleer enerjiden vazgeçme kararını vermesinden itibaren, bu, Almanya’nın Rusya’ya bağımlılığının katalizörü oldu. Çünkü doğalgaz tedarikçilerinin çeşitliliğinden de vazgeçtik ve neredeyse yüzde 60’tan fazla, çok büyük bir miktar doğalgaz için Rusya’ya odaklandık. İşte bu Merkel’in hatasıydı. Çünkü bunu en azından 2014’ten itibaren değiştirebilirdi. Fakat 2015 yılında Kırım’ın işgalinden, Ukrayna’nın doğusundaki savaştan sonra da Almanya ile Rusya arasındaki Kuzey Akım 2 anlaşmasını desteklemeye devam etti. Bu Merkel’in geçmişteki hatalarından biri oldu.