Sıradışı mekanlar

Sevdiğiniz filmleri evinizdeki rahatlıkta ve istediğiniz saatte, aynı zamanda sinema perdesinde izlemek ister miydiniz? "Kaçırdığınız Filmlerin Kafesi" Kafika'da bunu yapabilirsiniz. Yönetmen Sinan Çetin'in projesi olan Kafika, Ceren Alayat ve Yeşim Yılmaz tarafından işletiliyor. Filmler DVD sistemiyle perdede gösteriliyor. Şu anda Kafika'nın arşivinde klasik ve kült olan 800 film bulunuyor. Eskilerden Charlie Chaplin, Lorel ve Hardie serileri, James Bond'lar, western klasikleri, Hitchcock filmleri gibi örnekler var. 90'lardan "12 Maymun", "Jackie Brown" gibi filmler seçilmiş. Kafika sabah saat 11:30'dan gece 01:00'e kadar tüm hafta boyunca açık. Her gün 16:30'da belirli bir seans var. Diğer seanslara ise gelenler karar veriyor. Günde dört seans olabiliyor. Kafika'nın 20 kişilik bir salonu var. İleride salona ev havası vermek için kanepe koymayı bile düşünüyorlar. Film izlemek için rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Akşam saat 10:30'a kadar rezervasyon alınıyor. Minimum 4 kişi olmanız gerekiyor. İki kişi de gelseniz, dört kişilik para alınıyor. Kişi başı 750 bin lira. Eğer öylesine geldiyseniz ve salon boşsa, aşağı inebiliyor veya salon doluysa izleyenlere katılabiliyorsunuz. İlk başta film gösterimi için para almamışlar ama sonra zorunlu olmuş. Ceren Alayat, "İnsanlar para vermediği şeyi rahat izleyemiyor. O yüzden 500 bin lira ücret koyduk. Daha çok kafeden para kazanmayı düşünüyoruz," diyor. Alayat'ın söylediğine göre daha çok yeni filmler izleniyormuş. "Arşivimizde eski filmler de var ama yeni filmleri istiyorlar. Mesela defalarca 'Beşinci Güç' izlendi."
Filmleri izleyebilmek için şimdilik İngilizce bilmeniz gerekiyor. Ama yakında Türkçe altyazılı DVD'ler de gelecek. Yerli film gösterimi ise talep az olacağı için ilk aşamada düşünülmemiş. İzlerken bir şeyler yiyebiliyor veya içki içebiliyorsunuz. Kafika'da çay ve kahve çeşitleri 450 bin ila 900 bin lira arasında değişiyor. Soğuk içecekler ise 450 bin ila 650 bin lira. Yerli içkiler 750 bin, yabancılar ise 750 bin - 1.5 milyon arasında değişiyor. Omlet çeşitleri ise 700 - 800 bin lira olarak fiyatlandırılmış.
Adres: Bolahenk Sok., No: 8, Cihangir
Tel: 0212 244 51 67

Oynamaya geldik
Dik duramayacak kadar alçak ve dar, topraktan bir tüneldesiniz. Duvarlar yosunlu, elinizde de bir meşale var. Yerlerde bileğinize kadar buz gibi su var ve bacağınıza da bir şeyler sürtünüyor ama ne olduğunu göremiyorsunuz. Yosunlara tutuna tutuna meşale ile üç adım ötesini göremez halde gidiyorsunuz. Karanlığın içinden hızla hırıltılı bir ses size doğru yaklaşıyor. Şimdi ne yapacaksınız?
Tabii ki böyle bir yerde bulunmayacaksınız. Bu Beşiktaş'ta Sihir Kafe'de oynanan "Fantasy Role Playing" (FRP) adlı oyunun senaryosunun bir parçası. FRP, tamamen hayal gücüne dayanan, oynayanların yaratılan karakterin yerine geçip kararlar vererek, onları en iyi şekilde canlandırmasını amaçlayan bir oyun. Roman ya da film karakterinden en önemli farkı ise; belli bir senaryosunun olmaması, doğaçlama olarak, o anda şartlara göre davranılması. FRP 4 ya da 5 kişiyle oynanabiliyor. Hem öyküyü yazıp hem de oyunu yöneten birinin olması gerekiyor. Her şey yöneticinin önceden planladığı oyunla başlıyor. FRP için temel kuralların anlatıldığı bir kitap, bir kağıt, bir kalem, kuralların getirdiği oyun araçları ne ise yani, zarf, kart fırdöndü gibi malzemelere ihtiyacınız var, gerisi tamamen hayal gücünüz.Önemli olanın oyunla gerçek yaşamın ayırdına varabilmek olduğunu söyleyen Sihir Kafe ortaklarından reklamcılık öğrencisi Özgür Özol (26), karşılaştıkları ilginç örnekleri şöyle anlatıyor: "Bazen iyice havaya girenler oluyor. Bir kere bir oyuncu ayağa fırladı, görünmeyen kılıcını çekti ve 'onurum hayatımdır' diye bağırmaya başladı. Gene en yakın arkadaşları oyunda öldüğü için, ağlayanlar bile oluyor. Bu tabii yöneticinin de anlatım yeteneğine bağlı." İstanbul'da FRP oynanan birkaç mekandan biri olan Sihir Kafe'de Monopoly, Gizli Hedef, Magic gibi başka oyunlar da bulunuyor. 15 - 30 yaş arası değişen müşteri profilinin çoğunluğunu lise ve üniversite öğrencileri oluşturuyor. Kafe sabah saat 10:00'dan akşam 11:30'a kadar açık. FRP için önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Oyunun tek masrafı ise kural kitabına ödediğiniz 9 milyon lira. Sihir Kafe'de çay 200 bin, kola 250 bin, tost 350 bin, sandviç çeşitleri ise 300 bin - 1 milyon lira.
Adres: Ihlamurdere Cad., Altıntaş Sok., No: 27, Beşiktaş
Tel: 0212 227 99 55

Yanaş ama demir atma!
İstanbul'un eski şarapçıları Beyoğlu'nun tarihi mekanı Pano'yu mutlaka hatırlayacaktır. 1990'da kapanan Pano, Cumhuriyet Meyhaneleri'nin de sahibi olan Fevzi Büyükerol (33) tarafından geçtiğimiz ay restore edilmiş haliyle yeniden açıldı. Restore edilirken dış cephesi ve içindeki birçok şey eski haline sadık kalınarak yapılmış. Mesela eskiler için koltuk meyhanesi sisteminin, yani ayakta muhabbetin yine olduğunu belirtelim. Büyükerol, Pano'nun eski halini de bilenlerden. Kendisi Çiçek Pasajı'nda çalışırken parayı vermeden kaçan müşterileri burada bulurmuş.
Pano eskiden gelen insan tiplerine göre koğuş koğuş ayrılırmış. Yıldırım Erol, Cahide Sonku gibi isimler birinci koğuşta barın arkasında, emekliler ise cam kenarlarında olurmuş. Büyükerol, en arkadaki koğuşu ise şöyle anlatıyor: "Bir de terso takım vardı. Borçlu, aranan tipler; onlar en dipte altıncı koğuşta içerdi. Cam kenarından kestirdikleri tiplere, görsünler diye, boyunlarını uzatırlardı. Halden anlayanlar bir şarap verirdi, ama uzatmasınlar diye 'yanaş ama demir atma' derlerdi."
Pano'nun '80'li yıllardaki eski sahibinin ismi, Yani Frangaki'ymiş. Frangaki, şarabın içine göztaşı ve bakır atarak şarabı sertleştirir, lezzetini de artırırmış. Ama bir süre sonra gelenlerin sağlığı sırf bu nedenle bozulurmuş. Müdavimleri tüm günlerini burada geçirdikleri için çoğu sadece şarap içmekten ölmüş. Büyükerol sonrasını anlatıyor: "Frangaki öleceğini anladığı tiplerden hemen bir fotoğraf isterdi. Öldükten sonra da 'bu ayki şehidimiz' diyerek raptiyeyle duvara asardı. Kim Frangaki'yi suçlayacak ki? Herkes halinden memnun, sabahtan akşama kadar burdalar."Pano'ya eski müşteriler hala geliyor. Önce mekanı turistik bulup yadırgamışlar ama fiyatların turistik olmaması onları yeniden buraya bağlamış. Ataol Behramoğlu, Oktay Akbal, Melih Cevdet Anday, Cezmi Ersöz, Küçük İskender gibi isimler de buranın müşterileri. Pano'da içki olarak yalnızca şarap satılıyor. Değişik yörelerden gelen tüm şarap çeşitleri bulunuyor. "Hiç şarap içemem," derseniz biranın da olduğunu duyuralım. Bir şişe şarap 1 milyon 500 bin, bira ise 400 bin lira. Neskafe (500 bin), espresso (600 bin) gibi sıcak içecekler de var. Izgara çeşitleri 800 bin ila 1 milyon 550 bin lira arası, balık çeşitleri ise 1 milyon lira olarak fiyatlandırılmış. Salata çeşitleri 500 bin, şarabın en iyi mezesi peynir tabağı da 1 milyon 500 bin lira.
Adres: Kalyoncukulluğu Sok., No: 4, Beyoğlu
Tel: 0212 292 66 64 - 65