İnsanlar aleminde, tüm zamanların en popüler konusu "cinsellik" olmuş. Görünen o ki, insanlık devam ettikçe afrodizyaklara duyulan ilgi asla sona ermeyecek. Bu arada, küçük bir uyarı: Yeşil eğilimleriniz varsa aşağıdaki yazı pek hoşunuza gitmeyecek!
İnsanoğlu, çağlar boyu cinsellik konusunda kafa yormuş. Kokunun, cinsellik için çok önemli olduğunu keşfettiğinde ise, baharatları, meyveleri, hayvansal kokuları birleştirerek parfümler, iksirler yaratmış.
İnsandan başka hangi canlının aklına balinanın bağırsağındaki gri kehribarı, ceylanın koku bezinden elde edilen miski iksirlerde kullanmak gelirdi? Peki ya gergedan boynuzundan, koç, boğa yumurtalarından medet umanlara ne demeli?
Zavallı, bedbaht kirpi!Şili'de afrodizyak kabul edilen kirpi örümceğinin başına gelenler nasıl ifade edilebilir? Zavallı hayvancık, canlı canlı damaklarda ezilirken ağızda bıraktığı tadın ve kokunun insanlar üzerinde nasıl cezbedici bir etki yarattığını nereden bilsin?!
Ve biçare Afrika kertenkelesi!Peki Kuzey Afrika'da yaşayan bir tür kertenkelenin başına gelenlere ne demeli? Bu masum hayvancağız da, "Burnu, ayakları ve cinsel organları afrodizyaktır" denilerek, önce şarapta salamura ediliyor, uygun kıvama gelince de kokulu otlarla pişirilip yeniliyor.
Perslerin
yemek zevkinin de afrodizyak uğruna nasıl korkunçlaştığını eski bir yemek tarifinden anlamak mümkün. Et, önce ince ince doğranıyor, içine öğütülmüş inci ve amber katılıyor, yeni doğmuş bir tayın alnından, kısrağın salgısı alınıyor ve bu salgı sevilen kişinin kanıyla karıştırılarak, daha önce elde edilen karışıma eklenerek servis yapılıyormuş.
Hayvanların yanı sıra meyveler de afrodizyak reçetelerinde önemli bir yere sahip. Erikler, şeftaliler, üzümler bu amaca az mı hizmet veriyorlar... Her şey iyi güzel de, şairlerin eriğe şiir yazmasına ne demeli?
Şiirlerinde erotik mesajların önemli yer tuttuğu Pablo Neruda şöyle aktarıyor duygularını: "Ah, bir öpücük konar ağızdan eriğin üzerine / Dişler ve dudaklar /
Dolar misk gibi kokusuyla, sıvısıyla, ışığıyla eriğin!.."
Erik böyle de incir ondan farklı mı sanki? O da Avrupa'da en az çilek ve ahududu kadar önemli afrodizyaklardan biri sayılıyor. Eski Yunanistan'da bereket ve fiziksel aşkın simgesi olarak kutsallıkla anılırken, Çin'de nişanlılara hediye ediliyor.
Şeftali de Shakespeare'in "Bir Yaz Gecesi Rüyası"nda afrodizyak olarak yerini almış. Elmadan bahsetmeye gerek bile yok, neticede ilk günahın meyvesi. Armut, biçiminden ötürü kadın vücudunu çağrıştırırken, aynı zamanda tere yaprağı ve cevizden oluşturulan bir salatayla sunulduğunda afrodizyaklar arasında yerini alıyor otomatikman.
Baharat cephesiAdaçayı, eski Yunan'da erkekler tarafından üremeyi artırmak için kullanılırmış. Anason, Ortadoğu'da cinsel heyecanı artırmak ve iktidarsızlıkla mücadelede kullanılmış. Fesleğen, Haiti'deki vudu ayinlerinde doğurganlık ve aşk tutkusunu ifade etmiş. Bazı kültürlerde ise karabiberin dulları neşelendirdiği iddia edilmiş. Shakespeare, ortaçağda soyluların lavanta ve naneyi bir cinsel uyarıcı olarak gördüklerini söylemiş. Hindistancevizi, Hint kültürünün vazgeçilmez afrodizyaklarındanmış.
Sebze cephesi
Yeşil yapraklı salatalar, Avrupa'nın bazı bölgelerinde afrodizyak olarak kabul ediliyormuş. Domatesin Avrupa macerası, İspanyolların onu "aşk elması" olarak tanımlamalarıyla başlamış. Eskiden domatesin uyarıcı gücü öylesine abartılırmış ki, o dönemlerde, Avrupa'da bir domatese servet niteliğinde paralar ödendiği bile olmuş. Bu sevimli, tombul sebze, boyuna posuna bakmayıp skandallara yol açmış. Namusuna düşkün kadınlar tarafından kara listeye alınırken, günahtan kaçınmayanlar onu afiyetle yeyip, sonra da suçu o mahçup domatese atmışlar... Kuru fasulye de tarihte, Germenler ve Romalılar tarafından tam bir erotizm simgesi haline getirilmiş. Bu yüzden bazı manastırlarda rahibeler kuru fasulye yemez olmuş. Ispanağın da bu konuda hakkını yememek lazım. Temel Reis'in ıspanağı bir zamanlar afrodizyak olarak görülmüş. Sarmısak da en ilginç sebzelerden biri. Kokusundan ötürü her iki kişinin de yemesi gereken sarmısağın cinsel bir uyarıcı olduğu tarihin en eski zamanlarından beri kabul ediliyor. Asıl ilginç olanı, sarmısak içinde bulunan koku verici kimyasal maddenin, kadının cinsel salgılarında da bulunuyor olması. Soğan, pırasa, nohut, pirinç hakkında açıklama yapmadık diye onları masum sanmayın, onların da kendi çaplarında afrodizyak etkileri var. Keza bal badem de öyle. Tarihte, bal ve bademin karışımından en fazla yararlanan Kleopatra olmuş. Güzel kraliçenin, vücuduna sürdüğü bu karışımla, aşıklarını kendine çılgıncasına bağlamayı başardığına dair tarihsel belgeler (!) mevcut.
Afrodizyak mönü
Afiyet olsun!
Büyük Şölen Çorbası
Malzemesi: 1 fincan haşlanmış nohut (Bir gece önceden suda ıslatılır ve iyice yumuşayana kadar yaklaşık 1 saat haşlanır. Acil durumlarda konservesi de kullanılabilir), 2 fincan tavuk ya da et suyu, 1/2 fincan süt, 1 küçük rendelenmiş havuç, 2 kaşık ince kıyılmış soğan, 1 diş dövülmüş sarmısak, 1 kaşık zeytinyağı, 1/4 fincan beyaz şarap, 2 kaşık küçük doğranmış jambon, tuz, karabiber, kimyon.
Hazırlanışı: Soğanı, sarmısağı ve havucu zeytinyağında iki dakika çevirin; kabukları ayıklanmış nohutları ve jambon dışındaki malzemeyi katın. 5 dakika kaynatın. Hepsini blenderden geçirip pürüzsüz bir krema elde edin ve sıcak olarak servis yapın. Kaselerin üzerini doğranmış jambonlarla süsleyin. Jambon yerine kızarmış sucuk da kullanabilirsiniz.
Sevdalı piliç
Dikkat, bir gün önceden hazırlanması gerekiyor!
Malzemesi: 1 tavukgöğsü, 1 tatlı kaşığı sirke, 4 kaşık tereyağı, 1,5 fincan süt, 1/4 rendelenmiş soğan (suyu süzülecek), 1/2 ince kıyılmış pırasa, 1 tatlı kaşığı brandy, 1 tutam küçük hindistancevizi, tuz ve beyaz biber.
Hazırlanışı: Tavukgöğsünü ikiye bölün; sirkeyle ovarak 15 dakika dinlendirin. Soğuk suyla yıkayarak, tuz, beyaz biber ve erimiş tereyağı ile çeşnilendirin. Bu iki parçayı buzdolabına koyarak ertesi güne kadar bekletin. Soğanla pırasayı geri kalan tereyağında çevirin. Aynı yağın içinde tavukgöğüslerini de kızartın. Sütü katara kısık ateşte yarım saat pişirin. Yumuşayınca tavuk etlerini içinden çıkarın. Sosun içine un katarak, kısık ateşte karıştıra karıştıra pişirip bir sos elde edin. Küçük hindistancevizi rendesi ve brandy katın. Sosu etlerin üzerine dökerek, yanında safranlı ve üzümlü pilavla servis yapın.
Enginarlı erişte
10 dakikada hazırlanabilen bu yemek, soğuk haliyle salata olarak da sofranızda yer alabilir. Bol miktarda afrodizyak malzeme içerir.
Malzemesi: 250 gr. erişte, 1 fincan enginar (zeytinyağında bekletilip küçük doğranmış), 1 kavanoz kırmızı biber, 60 gr. taze keçi peyniri, 6 büyük zeytin (siyah ya da yeşil), 1/4 fincan çamfıstığı (isteğe bağlı), 2 büyük ve olgun domates, 1/3 fincan zeytinyağı, 2 kaşık ince kıyılmış taze fesleğen, tuz ve karabiber.
Hazırlanışı: Zeytinyağını, enginarların suyunu ve kırmızı biberleri küçük bir tavanın içinde ısıtın. Kullanacaksanız, çamfıstıklarını da. Erişteyi al dente kıvamında haşlarken, domateslerle zeytinleri ufak ufak doğrayın. Doğranmış enginarlarla karıştırın. Eriştelerin suyunu süzün ve aynı tencerenin içinde, didilmiş keçi peyniriyle fesleğen de dahil olmak üzere tüm malzemeleri birbirine katın. Tuz ve karabiberle çeşnilendirin.
Manevi teselli sütlacı
Malzemesi: 1/2 fincan pirinç, 10 fincan süt, 1 fincan şeker, 1 çubuk tarçın, 1 kaşık toz tarçın, 1 parça limon kabuğu, 4 fincan ılık su.
Hazırlanışı: Pirinci ılık suda yarım saat ıslatın. Suyunu süzün. Pirinci çubuk tarçınla birlikte sütün içine koyup kaynatarak, yumuşayana kadar, yaklaşık yarım saat pişirin. Şekeri ve limon kabuğunu katıp, dibine tutmaması için arada bir karıştırarak, katılaşana kadar yaklaşık yarım saat daha çok kısık ateşte pişirin. Bir kaseye boşaltarak buzdolabında soğutun ve ikram etmeden önce üzerine toz tarçın serpin.