TÜRKİYE'nin nehirleri, ulaşımda yeni bir alternatif oluyor. Avrupa'da yaygın olarak kullanılan nehir ulaşımının Türkiye'de de başlatılması için proje çalışmaları tamamlandı. Büyük nehirlerin kanallarla birbirine bağlanmasıyla ortaya çıkacak sistem uygulandığı zaman Ankara, Sivas gibi kentler birer "iç liman şehri" olacak. Proje önümüzdeki günlerde birçok ilin valiliğine sunularak tartışmaya açılacak.
İTÜ İnşaat Fakültesi Hidrolik Bölümü Prof. Dr. Necati Ağıralioğlu ile Ekonomist Remzi Kozal'ın hazırladığı ön projeye göre, Kızılırmak ile Fırat'ın bir kanalla bağlanmasıyla Karadeniz'den Basra'ya ulaşım sağlanacak. Böylelikle denize kıyısı olmayan Ankara, Sivas ve Kayseri gibi şehirler Moskova gibi bir iç liman şehri olacak. Bu durum, bölge ekonomisine de büyük katkı sağlayacak.
Kızılırmak ile Fırat ekseni, Sivas / Devriği - Erzincan / Kemaliye bölgesinden bir kanalla bağlanarak oluşturulacak. Bu eksen, Türkiye'nin cazibe merkezi haline getirilerek özellikle İstanbul başta olmak üzere büyük şehirler de göç baskısından kurtulacak. Ayrıca bu projeyle, Sakarya Nehri'nin İzmit Körfezi'yle birleştirilmesi ve İstanbul Boğazı'nı rahatlatacak alternatif bir geçiş sağlanması, İzmit Körfezi'nin de pislikten kurtarılması planlanıyor.
Sakarya Nehri'nin İzmit Körfezi'ne bağlanmasıyla Marmara Deniz ile Karadeniz, yine Sakarya'nın Büyük Menderes Nehri ile bağlanmasıyla da Karadeniz ve Marmara Ege'yle birleşecek. Kızılırmak'ın Ankara yakınlarındaki Sakarya Nehri ile bağlanmasıyla Ankara, hem Karadeniz, hem Marmara hem de Ege Denizi'yle bağlantılı bir nehir liman şehri olacak.
Prof. Ağıralioğlu, bugünlerde Tuna Nehri'nde taşımacılığı incelemek üzere yurtdışında bulunuyor. Ana projenin bir bölümünü oluşturan Aşağı Sakarya nehri ulaşım projesi fizibilite çalışması da şu an Sakarya Valiliği'nce inceleniyor.
Önümüzdeki günlerde Samsun Valiliği ile de konuyu detaylı bir şekilde görüşeceklerini belirten Remzi Kozal, "Türkiye'nin kaynaklarının daha iyi bir şekilde değerlendirilebilmesi için kendimizi sorumlu saydık. Bu önemli projenin gerçekleştirilebilmesi için bir an evvel fizibilite çalışmasının yapılması gerekiyor. Bu proje, ekonomik ve stratejik açıdan Türkiye'yi dünyada bir numaralı ülke konumuna getirecek, Karadeniz bir ticaret denizine dönüşecektir" dedi.
1984'te Tuna - Karadeniz kanalı açılarak Orta Avrupa ülkeleri ile Karadeniz'in güney limanları arasındaki mesafenin 400 kilometre kısaldığına dikkat çeken Kozal, gemilerin nehirlerden geçişi için hidrolik ya da asansör sisteminin kullanılabileceğini söyledi.
NEHİR taşımacılığı Avrupa'da İngiltere, Fransa, Hollanda, Almanya gibi çeşitli ülkelerde bugün oldukça yaygın olarak kullanılıyor. 1993 yılında Tuna ile Ren Nehri birleştirilerek, Karadeniz Kuzey Denizi'ne bağlandı. 1994'te Avrupa iç su yollarında 425 milyon ton yük taşındı. 1995'te ise yüklerin
yüzde 24'ü nehirler, yüzde 35'i kara yoluyla, yüzde 9'u demir yoluyla, yüzde 32'si deniz yoluyla taşındı.
Dünyada su taşımacılığının tercih sebeplerinin başında yakıt tüketiminin, gerekli insan gücünün, toprak kaybının az oluşu ve zararlı çevre etkisinin bulunmaması geliyor. 100 tonluk bir yük, karayoluyla taşındığında 2.81 dolara mal olurken, nehir yoluyla bu rakam 0.20 dolara kadar düşüyor. Karayolundan su yoluna geçilecek yüklerin bir biriminden 2.61
dolar faydanın sağlanması tasarlanıyor. Aşağı Sakarya Nehri Ulaşım Projesi'nin yıllık toplam faydası ise 52 milyar 808 milyon dolar (yaklaşık 13 katrilyon lira) olarak hesaplanıyor.
TÜRKİYE'de nehirlerin birleştirilmesiyle birlikte;
* İnsan ve yük taşımacılığına büyük kolaylık sağlayacak, yakıt tüketimi ve zaman kaybı azalacak.
* Ticari anlamda özellikle Karadeniz büyük bir cazibe merkezi olacak.
* İstanbul, İzmir gibi büyük şehirler göç baskısından kurtulacak.
* Sakarya nehrinin İzmit Körfezi'yle birleştirilmesiyle Körfez pislikten kurtulacak.
* Nehirlerin bağlanması, turizme canlılık kazandıracak.