The Others‘Son kabadayı’ toprağa verildi

‘Son kabadayı’ toprağa verildi

13.08.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Son kabadayı’ toprağa verildi

‘Son kabadayı’ toprağa verildi


Kılıç’ın cenaze törenine, sanat, iş, spor ve yeraltı dünyasından birçok isim katıldı. Kalabalık yüzünden trafik uzun süre kilitlendi

Pınar Aktaş, Aslı Öktener İstanbul


Silivri'de geçirdiği kalp krizi sonrasında kaldırıldığı hastanede geçen salı ölen Dündar Kılıç (64), toprağa verildi. Sanat, iş, spor ve yeraltı dünyasından ünlü isimleri buluşturan cenaze töreni, aşırı kalabalık yüzünden trafiğin kilitlenmesine neden oldu.
Kılıç'ın cenazesi dün Amerikan Hastanesi'nden alınarak Şişli Camii'ne getirildi. Polis, cami girişinde şüpheli gördüğü kişilerin üzerini aradı. Cenazeye Kılıç'ın eşi Ayten Kılıç, ağabeyi İbrahim Kılıç, oğulları, torunlarının yanı sıra "Kürt İdris" lakaplı İdris Özbir, Necdet Ulucan, Diyarbakırlı "Zaza Hikmet" olarak bilinen Hikmet İlgin, Alaattin Saral, Kılıç'ın eski damadı Alaattin Çakıcı'nın azmettirmesi sonucu öldürülen Tevfik Ağansoy'un eşi Hülya Ağansoy, Susurluk davası sanıklarından "Arnavut Sami" lakaplı Sami Hoştan, Sedat Şahin, sanat dünyasından Zeki Alasya, Ferhat Güzel, Nuri Sesigüzel, Mustafa - Hilmi Topaloğlu, Ali Şan, Fedon, Beşiktaş Başkanı Süleyman Seba, Osman Cevahir, Şadan Kalkavan, Prof. Dr. Kaya Çilingiroğlu, oğlu Kaya Çilingiroğlu ve Yazar Yaşar Kemal katıldı.
Şişli Camii, tören başlamadan iki saat önce dolmaya başladı. Camiye ilk gelenler Hikmet İlgin ile Necdet Ulucan oldu. Ulucan, Kılıç için "Dürüst bir insandı. Arkadaşımdı. Tüm Türkiye onun dürüstlüğünü biliyor" dedi. İdris Özbir ise yarım saat camide kaldıktan sonra cenaze namazına katılmayarak törenden ayrıldı. Yazar Yaşar Kemal katılış nedenini, "Gazetecilik yaptığım yıllardan bu yana arkadaşımdı. Bunun için buradayım" diye açıkladı. Hülya Ağansoy, cenaze toprağa verilirken Kılıç'ın eşi Ayten Kılıç'ın yanından ayrılmadı.
Törende Uğur Kılıç'ın ilk eşinden olan oğlu Onur Özbizerdik, Kılıç'ın tabutu avluya çıkarılırken dedesinin yağlı boya portresini taşıdı. Cenaze töreninde konuşulan Onur Özbizerdik'in (17) genç yaşta `yeni babalar' arasına gireceğiydi.
Cenaze namazını kıldıran imam, Kılıç'tan `Dündar Ağabey' diye söz etti.
Vatandaşların da büyük ilgisini çeken cenaze töreni nedeniyle Şişli Abide - i Hürriyet Caddesi'ndeki trafik felç oldu. Kılıç'ın cenazesi daha sonra Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verildi.


Onlar da bir zamanlar kartaldı...

İzlenim / Ercüment İşleyen
Liselilerin, yıllar sonra bir araya geldikleri buluşma günleri vardır...
Herkes artık yaşlanmış, göbeklenmiş, saçlar beyazlanmış.
Şişli Camii'nin avlusundan dün tıpkı okulların buluşma günlerini hatırlatan bir cenaze geçti. Son kabadayı olarak tarif edilen Dündar Kılıç'ın cenaze töreni, 60'lar, 70'lerde İstanbul'u titreten, bugün devrini çoktan tamamlamış yaşlı kabadayıların buluşmasına tanıklık etti.
Dündar Kılıç'ın en yakın arkadaşlarından, Kürt İdris lakabıyla bilinen İdris Özbir, Necdet Ulucan, Osman Cevahir, Of'lu İsmail sıcak ve nemden bunaltan ağustos gününde, eski arkadaşlarına son görevlerini yerine getirdi.
Bir zamanlar adeta "bastıkları yeri titreten", bir yere gitmeleri olay olan esku kurtların kimi adamlarının kolunda yürüyebiliyor, kimi söylenenleri duymak için kulaklığını düzeltiyordu.
Şimdilerde yeraltı dünyasına egemen olan "sarkık bıyıklı" gençler dün Şişli Camii'nde yoktu. Şimdilerin şatafatlı, dev koruma ordulu "yeni kuşak babaları" da cenazeye ilgi göstermemişti. Ne de olsa Dündar Kılıç, "Alaattin Abi"lerinin hasmıydı...
Bir zamanlar gazino ilanlarını tekeline aldığı için eğlence sektörünün gözdesi olan Dündar Kılıç'ın cenazesinde gözler sanatçıları boş yere aradı. Nuri Sesigüzel, Fedon, Hayko ile genç kuşaktan Alişan dışında kimse ortalarda görünmek istemedi.
Yine de Şişli Camii'nin önünde siyah renkli Mercedes ve BMW'ler geçidi vardı. Trafiği düzene koymak görevini ise Dündar Kılıç'ın yakınları ve adamları üstlenmişti. Siyah gözlüklü gençler, korumalığını yaptıkları "eski kuşak babaların" yanından ayrılmıyordu.
Oysa tüm dünyada mafya tipi örgütlenmelerde değişmez bir altın kural vardır.
"Cenazede ve düğünde saldırılmaz."
Bizde ise belki de bir güç gösterisinin ifadesi olduğu için cami avlusunda bile kimse korumalarından vazgeçmiyordu. İdris Özbir, Osman Cevahir avlunun bir ucundan bir ucuna yer değiştirirken koruma ordusunun ortasında muzaffer bir kumandan edasıyla yürüyordu.
Dünyadaki benzerlerine özenseler, yürüyüşlerini, giysilerini, tavırlarını benzetmeye çalışsalar, kısık bir sesle ağır ağır konuşsalar da nede olsa onlar bizim kabadayılarımız...