SELİN TOKTAY İÇİNİ DÖKTÜ

Aslı ÇakırYeni kuşak mankenlerin gözde temsilcisi Selin Toktay, gece hayatını sevdiğini inkar etmiyor. Kendisini yanlış tanıttığını düşündüğü magazin basınından yakınıyor ve "Ben böyle yaşıyorum, başkaları gezmiyorsa, yatmıyorsa bana ne," diyor.Son zamanlarda magazin basınının en gözde ismi Selin Toktay. 19 yaşında. Lolita manken diye anılıyor ve çapkınlıkları anlatılıyor. Geçmişinden söz eden ise pek yok.İlkokuldan sonra balerin olmak için Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı'na girmiş Selin Toktay. Ama en fazla devlet memuru olabileceğini görünce liseden sonra baleyi bırakmış. Yurtdışında İngilizce öğrenmiş. Şimdi Akademi İstanbul'da Gösteri Sanatları'nda okuyor. İleride televizyona kendi hazırlayacağı, her şeyini belirleyeceği ve sunacağı bir program yapmak istiyor. Tabii ki ruhu ve fiziği el verdikçe de mankenlik yapacak. Ortaokulda babasının da etkisiyle rock müzikle ilgilenmeye başlamış. Ortaköy'deki Flatline gibi birçok yere müzik dinlemeye gitmiş. Saçlarını boyamış, eşofmanlarını kesmiş, rengarenk çoraplar giymiş. "Annem o zamanlar tiksinirdi benden," diyor geçmişinden söz ederken. "İnşallah bugün de bit kapmamışsındır diye beni banyoya götürürdü." Şimdi acid jazz, jazz house ve jungle dinleyebileceği mekanlara gidiyor. Özelikle Etiler'deki Dip'e. "Ben artık içki içemiyorum, midem bulanıyor. Rock dinlediğim zamanlar çok içki içiyordum. Utandığım zamanlar bile oldu. Dağılıyordum, içkiden kusuyordum, her şey vardı," diyerek anlatıyor gece hayatını.Basının onu çok yorduğunu, bazen lanet olsun deyip her şeyi bırakmak istediğini belirtiyor. Bakalım, biz ne kadar yoracağız...

25 nisan tarihli Gala'nın kapağındaki pozun çok garipti. Kusura bakma ama senin için "Şişme kadına benzemiş," diyenler bile oldu.
O sabah kalktığımda telefonumda tanımadığım birinden bir mesaj vardı, "Gala'daki fotoğrafı vermek için çok mu uğraştın?" diye. Hemen salona koştum ve dergiyi görünce gözlerime inanamadım. Ağlamaya başladım. Belli ki orada bir şey var, sanki beni başka bir şekilde göstermek istemişler.

Sen kendini neye benzettin?
O poz tesadüfen öyle olmuş. Ama acayip. Ağzını açmış, bu kız bilmemneyi iyi yapar der gibi... Hakkımda kötü yazı çok çıkıyor.

Peki bu kötü yazılar neden çıkıyor. Ne zaman başladı?
1996 yılında 16 yaşındayken Elite Model Look'ta ikinci olduktan sonra profesyonel manken oldum. Yarışmadan önce de 14 yaşından beri Gaye Sökmen'deydim. Ama Mithat Can'la beraber olunca acayip ünlü oldum. Her yerde Selin Toktay ismi çıkmaya başladı. Ondan sonra da bombardıman başladı.

Senin yaptıklarının çok etkisi yok yani...
Evet, ben biraz uçarı bir kızım. Bara, diskoya gitmeyi seviyorum. Ve bunu 15 - 16 yaşından beri yapıyorum. Bugüne kadar da ne kendimi ne de ailemi utandıracak bir şey yaptım. Fakat utandıracak haberler çıktı.

Tabii, yaşam tarzına ailenin de etkisi olmuştur.
Ben varoşlarda oturan bir kız değilim. Babam iyi bir işadamı. Annem kültürlü bir kadın. Ben küçükken evimizde geceleri partiler olurdu. Ailem de evde oturmayı sevmez. Babamlar İzmir'in bilinen ailelerinden ve böyle haberler yüzünden ben onlara rezil oluyorum.

Sana göre en garip haberler neydi?
Mesela Mustafa Altıoklar'la ismim çıktı. Bir kere benden yaşça çok büyük. Mustafa Altıoklar çok iyi bir yönetmen olabilir ama son derece paçoz bir adam ve kendisini sevmem. 40 yaşındaki bir adamla ilişkiye giremem, benim de ailem var. Mesela ailem, futbolcu olduğu için Emre'yle bir ilişki yaşamama izin vermedi. Onlar okumuş, kültürlü bir insan istiyorlar yanımda, ben de bunu istiyorum.

Bazı yaşı küçük mankenler senin yaşadığın gibi yaşamaktan korkuyorlar. İsimlerine zarar gelir diye...
Kimi insan yaşamaktan korkar, sürekli sınırlar çizer kendine. Eğer o sınırların dışına çıkarsa da ben kötü kız olacağım diye düşünür. Elbette sınırlar olacak ama o sınırları zorlamalısın ki hayattan zevk alabilesin. Eğer bir şeyler sana zarar verirse, sınırı aştığını görür ve geri dönersin, işte bu kadar basit. Aklım başında, neyin nasıl olması gerektiğini biliyorum.

Gazeteciler sürekli seni izliyor. Belki bir bara gidecek, bir adamla tanışıp sonra beraber olacaksın bir gecelik. Yapamazsın ki...
O zaten beni çok yorar. İstemem. Ama birisiyle tanışıp bir şeyler yaşamaya başlayabilirim. Ama bir hafta yaşarım, bir sene yaşarım...

Yaşamak derken seksi mi kastediyorsun?
Hayır, flört süresini. Zaten ben çok iyi tanımadan seks olayına girmiyorum.

Ama senin hakkında hep tersi şeyler yazılıp çiziliyor. "20 tane sevgili", "Herkesle her şeyi yapar" gibi.
Bir dergide benim sevgili listem çıktı. Bir tarafımızla güldük habere. En yakın arkadaşım da var, uzaktan tanıdığım var, gerçek sevgilim de var. Beni abimle de sevgili diye bastılar. Affedersin ama boku çıktı artık bu işin.Ayrıca o kadar insana benim ne psikolojim, ne de fiziğim yeter.

Yaşam tarzına laf edenlere ne diyorsun?
Yapamadığı için çekemeyenler var. Bu benim hayatım. Sen çıkmıyorsan, yatmıyorsan bana ne. Ben gezerim, sana ne? Gezmek tozmak, flört etmek hepsi kötü şeyler... Açık görüşlü olmak demek dejenere olmak demek değildir.

19 yaşındasın, hiç aşık oldun mu?
Bir kere oldum. Aşık olduğum kadar nefret de ediyorum. İkisi birarada... Sadece ben aşıktım, karşılığını alamıyordum, sürekli ağlayan, sızlayan, oturup düşünen biri olmuştum. En sonunda sevmek de bir yere kadar dedim. Geçen sene yaşandı bu.

Şimdi aşk için ne düşünüyorsun?
Aşk zarar veren bir şeymiş.

Peki sana aşık olanlar... Çok arayanın soranın vardır herhalde.
Pat diye arıyorlar; "Ben sizi çok beğeniyorum, bir yemek yiyelim, tanışalım," diye. Acayip bir medeni cesaretleri var, onlar için çok normal. Bir yerden numaramı buluyorlar. Bir de pişkinler "Naaber," diye başlıyorlar lafa. Bunlar ünlü insanlar... Niye tanışayım ki şimdi durup dururken?

Başka?

Hayali: Kocaman yataklı büyük bir ev istiyor. Porno: Tiksiniyor. Korkusu: Yalnız kalmaktan, özellikle annesini kaybetmekten çok korkuyor. Spor: Yaz aylarında su kayağı yapıyor. En yakın arkadaş: İkizler burcuna bayılıyor. En yakın arkadaşı da bu burçtan bir homoseksüel. Batıl inanç: Nazardan korkuyor. Ölçüleri: Boyu 1.77, kilosu 53, ölçüleri 86 - 59 - 88.