07.08.2016 - 14:35 | Son Güncellenme:
Milliyet Kıbrıs yazarımız Tevfik Aytekin'in yazısı...
Denizli ülke de bir insan yaşar,
Ne yurtsever, ne hain.
***
Oysa herkes sever doğduğu yeri.
Kimi göz göre göre yapar bunu,
Kimi göze alır yaşadığı yeri,
Kimini gençken ziyan eder ülkesi,
Kimini yaşlıyken...
Kimi de, kılını bile kıpırdatmadan tüketir vatandaşını.
***
Öğreniyorum ki;
Bir insanın kendisi doğmadan önce yaratılmış evren ile, insanın sonradan yarattıkları arasında ilişkileri var.
Bu ilişki birbiri ile tutarlı olmalıdır, iddiası olmadan söyleyecek sözümüz var elbet.
Eğer yaratılmış devlet, hali hazırda yaşadığı doğaya, kültüre, tarihe ters kurulmuşsa.
Bir solda yaşayan insan mimleniyor, bir de gerçekleri söyleyen.
***
Peki sizce; bir tek oya göz diken politikacılar, neden bir tek oya sahip insanın kederini ortak edinmez?
Çünkü politikacılar, sadece oy aldıkları kitleyi düşünürde ondan.
***
Ne olursa parasızlıktan oluyor.
Nüfuzdan oluyor…
Bir devlet, insan hakkına nüfuz etmeye başladıysa.
Elbet, sizinde bir hikayeniz olacaktır.
Siz hiç, yanlışlıkla gözaltına alınıp dövülen bakan gördünüz mü?
***
Ali Yorgancıoğlu ile telefonda görüştüm.
Hükümetten arayıp, geçmiş olsun diyen bile olmamış Mehmet Dede’yi.
***
Bir kamyon şoföründen bahsediyorum.
Rampaları tırmanırcasına yetiştirmiş üç çocuğunu.
Karakolda işkence görmesine rağmen,
Oğlu Ali’ye; - “Bir şeyim yok eve geliyorum.” diyecek kadar,
Kamyon kadar güçlü bir Dede’den bahsediyorum.
Emekli aylığı ile, torunlarını sevindiren bir Dede’den.
***
Eve gelince ağlamış, eşinin, çocuklarının, torunlarının yanında.
Eve kadar sıkmış dişlerini belli ki, mert adam Mehmet Yorgancıoğlu.
Şimdilerde ufak bir bahçesi varmış, toprakla uğraşan insan ne güzel insandır.
***
Özür dilerim dedeciğim…
Dedesini dövecek kadar, gözünü karartmış bir devlet için özür dilerim.
Özür dilerim Mehmet Dede.
Seni koruyacak bir ülke yaratamadık.
***
Bu sefer de Sunay Akın’ın ‘işkence’ şiiri ile bitirelim.
“Ne zaman elektrik verilse
bedenimin tek bir hücresine
aydınlanıyor yurdumun
lambasız bütün evleri.”