ÖNÜMDE duran bir davetiye. ODTÜ mezunları toplantısı için. Toplantının tarihi 29 Mayıs 1998, Cuma. Toplantı yeri, Baytur Hastanesi şantiyesi. Zamanı, 19.30. Program, kokteyl ve açık büfe.
"Ne var, bunda?" diyeceksiniz. Olan şu:
Toplantının adresi Ulitsa 4. Tverskaya Yamskaya No. 18. Araçla gelecekler için bir de uyarı: Her gün saat 20'den itibaren
Tverskaya caddesinde Mayakovskaya - Belaruskaya arası trafiğe kapatılmaktadır.
Bu toplantı Moskova'da yapılıyor.
Böyle bir toplantıyı dolduracak sayıda ODTÜ mezunu, artık Rusya başkentinde var. Çünkü Moskova'yı Türk inşaat şirketleri donatıyorlar. Şehrin bitmiş ve halen
yükselen en güzel binaları onların imzasını taşıyor. Mühendis, mimar ve yüksek düzeyde teknik adamlarımızın yanında sadece Moskova'da bir hesaba göre 20, bir hesaba göre 40 bin Türk işçisi yaşıyor. Bunlar, şirketlerinin kendileri için kurdukları özel barınım yerlerinde. Türk yemekleri, Türk adetleri, Türk zevki ve yaşamı.. Şirketler de, mantar gibi adeta yerden bitiyor. Bazıları büyüklerin bölünmesiyle oluşuyor; kar tatlı olunca herkes kendi işini kurmaya hevesleniyor. Bazıları, duyup geliyor. Sayıları bile tam olarak bilinmiyor. İyi de, bunun bir tehlikeli tarafı gözden kaçmıyor.
"Türk şirketi" denilince Moskova'da kalite, çabukluk, doğruluk, itina ve mükemmellik hatıra geliyor. Bu da, onlara karşı güveni doğuruyor. Özellikle Moskova belediyesinde, resmi ismiyle Moskova Hükümetinde.. - Zira Moskova, Rusya Federasyonu içinde ayrı bir hükümet -. Yeniler bu düzeyi tutturabilecekler mi? Böyle bir durum, Libya'da da yaşanmıştı. Oradaki çöküntüye de, bir ölçüde bu sebep olmuştu.
Rusya'yı Türklere açan, başka bir çok alanda da "ilk" ve "1 numara" olmuş bulunan Şarık Tara'nın Enkası. Enka Moskova'da Rus ve milletlerarası bütün müteahhid firmaların kralı. Mosenka, onun Moskova belediyesiyle kurduğu ortaklık ve şehrin en güzel yerlerinde göze çarpan inşaatları o yapıyor. Başkentin Belediye - yahut - hükümet başkanı Yuri Luzhkov IPI toplantısına gelerek bir konuşma yaptı. Fizik olarak bizim eski pehlivan Mersinli Ahmet'e benziyor. Rusya'nın en kudretli adamlarından biri; Yeltsin çekilirse iki yıl sonraki Başkanlık seçiminin şanslı adamları arasında. Enka'ya ve Şarık Tara'ya güveni tam; onlar da bunu bileklerinin hakkıyla sağlamışlar.
Grand - Hotel Marriott'un nefis barında
Kir Royal'imizi içerken
- Rusya'da artık her şeyin, parası bulunanlar için mevcut olduğunu söyledim ya.. Sanki Paris'te Ritz'in barındayız - belirtiyorlar ki burası
Türk Erimtan şirketinin eseri. Erimtan Moskova'da yakında açılacak
Waldorf - Astoria'nın da inşaatçısı. New York'taki meşhur otel buraya da geliyor.
Bir yenilik yaratan süpermarket Ramstor ise bir Koç - Enka işbirliğinin eseri. Komünist dönemin GUM'u ile ne büyük fark!
[Gene "Rus geldi aşka, Rusun aşkı başka"dan okuyalım: Lenin'in anıt - kabirinin tam karşısında Moskova'nın büyük mağazası GUM var. GUM'da yok, yok. Traş takımından çocuk külotuna, elektrik malzemesinden havyara, votkadan maşaya her şey bu muazzam bonmarşede satılıyor. Ama tabii her şey gene kaba, zevksiz ve işporta malı.]Ramstor'da da her şey var, fakat her şeyin en kalitelisi. Şimdi bunun ikincisi açılıyor ve onu bir üçüncü izleyecek. Piyasa bunu kaldırıyor.
Enka'nın müteahhitlik işlerinin dışında bir de
"kendi mülkleri" bulunuyor. Bunlar Moskova'nın en şık ofis binaları. 216.700 m2 brüt espasta 134.505 m2 kullanılır alan. Düşünülmüş ki Rusya küreselleştiğinde dünyanın büyük firmaları koşup Moskova'ya gelecekler ve ofis arayacaklar. Ama, şanlarına layık ofisler. Halbuki Moskova'da bizim Mahmutpaşa hanları bile yok.
Şimdi Türkiye bu gayrımenkullerden yılda tam 105 milyon dolar kira geliri elde ediyor. Nestle, Pfizer, Dresdner Bank, General Electric, Amerikan Ticaret Odası, Unilever kiracılardan sadece bir kaçı..
Türk firmalarının müteahhitlik hizmeti verdikleri binaların mimarları genelde Ruslar. Onların planlarına tam uymak lazım ve bunlar, özellikle ön cephede ve iç kısmın ayrıntılarında son derece ince iş gerektiriyor.
Türkler işte bunun mütehassısı ve Moskova bu sayede Türk inşaatçılar tarafından donatılıyor. İnşaat kontrolları Rusya'da rüşvetle yozlaştırılamayan belki de tek alan. Geçenlerde Luzhkov Rusya Federasyonu Parlamentosunun kabul ettiği bir kanunu Moskova'da uygulamayı reddetti; "Burada benim hükümetimin kanunları geçer" diye..
O sayede de Moskova pastel sarı, fıstiki, mavi, kırmızı ve pembe renkli binaları, yüzölçümü akıl almaz ölçüde parkları, yeşil alanları, hiç bir şehirle genişlikte rekabet kaldırmaz prospeckt'leri - bulvarları - ile 21. yüzyıla bir açıdan Türklerin eliyle giriyor.* * *
İşte, 30 yıl sonraki bir geziden derlenmiş izlenimler. 30 yıl sonra da, Rusçanın en tatlı üç kelimesini bol bol kullanarak dönüş yolunu tutuyoruz:
Pajalsta - lütfen -,
spasiba - teşekkür ederim - ve tabii bol bol
Nazdrovya - şerefe -!
Ramstor, Rusya'daki Migros. Fakat Migros adını Türkiye dışında kullanmak yasak olduğundan Koç'un ihracat şirketi Ram'ın ismi verilmiş. Ramstor'dan alışveriş şimdi Moskova'da bir ayrıcalık. Çok mal Türkiye'den geliyor.
İşte Türk müteahhitlerinin Rusya'da şöhretini yapan yapı: Eski Parlamento, yeni Hükümet binası. Burası askeri ayaklanmada harap olmuştu. Enka onu, kontratın imzalanmasından 3 ay sonra tam zamanında, 10 saatlik iki vardiya ile çalışarak bu şekilde teslim etti. Başta Yeltsin, kimse gözüne inanamıyordu.
Moskova'daki Grand - Hotel Marriott'tan şahane bir görünüş. Bu, Türk Erimtan firmasının eseri. Binaların dış cephelerini ve içteki güç ayrıntıları en iyi Türkler başarıyorlar. Onlara gösterilen rağbetin bir başka sebebi çabukluk, itina ve mükemmeliyet. Nedense Türkiye'nin içinde bulunmayan özellikler..