‘Kıbrıs, Türkiye için kırmızı çizgidir'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, "Kıbrıs konusu bizim için kırmızı çizgidir, Türkiye için kırmızı çizgidir. Eğer bu konuda bile taviz verilecekse her konuda taviz verilir." dedi. Yılmaz, bazı CHP milletvekilleriyle Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Meclisin çatısı altında demokrasiyi ortadan kaldırmaya dönük bir operasyonun devam ettiğini savunarak, "Dışarıda ise Kıbrıs'a dönük bir operasyon Cenevre'de devam ediyor. Maalesef Cenevre'deki süreç bizim beklediğimiz şekilde gitmiyor." değerlendirmesinde bulundu. Cenevre'deki Kıbrıs görüşmelerine ilişkin Türkiye tarafında karartma uygulandığını ileri süren Yılmaz, müzakereye ilişkin en kritik konuları Rum gazetelerindeki haberlerden öğrendiklerini söyledi. Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sanki büyük bir telaşla 'Ver, kurtul' mantığıyla müzakereler götürülmeye çalışılıyor. Devletin çivisi çıkmış durumda. En milli konuda bile bir duyarlılık yok. Belki de 1974'te alınan Kıbrıs'ın masada teslim edileceğini kaç kişi biliyor Türkiye'de? Milli hassasiyetler artık gözetilmiyor. Öyle bir toplum yaratıldı ve bu hiç sorun edilmiyor. Burada rejimi katleden, tek adam rejimini ihdas eden anlayışı, verdiği 'Evet' oylarıyla selfie çektirerek aymazca bir şekilde kutlayanların, Cenevre'de Kıbrıs'ı verdiği zaman üzüleceğini düşünüyor musunuz?"

Kıbrıs Türk tarafında büyük toprak tavizlerinin verildiğini ve toprak oranının Rum tarafından alınan bilgilere göre yüzde 28,2'ye kadar düşeceğini öne süren Yılmaz, "Güzelyurt'un çok büyük bir bölümü, ara bölge, kapalı Maraş gidiyor, Kıbrıs'ın en stratejik yeri Dipkarpaz federal bölge adı altında KKTC'nin mutlak egemenliğinden alınıyor ve Rumların ağırlıkta olduğu yönetime devrediliyor. Kıyı şeridinin uzunluğu daraltılıyor." diye konuştu. Mülkiyet konusunda da inanılmaz tavizlerin verildiğini iddia eden Yılmaz, adada nüfusla ilgili olarak "karıştır, savaştır" politikası uygulandığını öne sürdü. Yılmaz, "Kıbrıs'ta iç savaş görürseniz bu uyarılarımı lütfen hatırlayın." dedi. Türkiye'den giden Türklerin çok büyük bölümünün adadan atılacağını ve oraya Rumların gelmesine izin verileceğini savunan Yılmaz, şunları söyledi:

"Buna, 'kapsamlı çözüm' deniyor. Bu, kapsamlı bir çözülmedir, çözüm değildir. Türkler kovuluyor, Rumların gelmesi sevinçle karşılanıyor. Türk askeri adada işgalci gibi gösteriliyor ve buna ses çıkartılmıyor. Rum egemenliği memnuniyetle karşılanıyor. Bu mantıkla hiçbir şey çözülmez. Çünkü 1974'teki zaferi artık Rumlar kabul etti de bazı bizim içimizdekiler kabul edemedi. Sindiremediler içine. İlla verecekler. Dünyada üniter devletler iç savaşla bölünüyor, federal devletlere dönüşüyor. Federal devletler de bağımsızlığa gidiyor. Siz ise ayrı olan iki entiteyi, bağımsız devleti birleştirmek için uğraşıyorsunuz. Başka bir örneği yok bunun. Yenilmiş ülkeler yapar bunu. Yenilmiş, gücü olmayan, vermek zorunda olan ülkeler yapar bunu."

Garanti ve ittifak anlaşmalarının devam edeceği yönündeki açıklamaları da eleştiren Yılmaz, "Senin garanti edeceğin bir metin yok ki. Kötü bir metinin neyini garanti edeceksin? Sizin her şeyinizi deşifre edeceğiz. Çünkü siz bunu hakediyorsunuz, devleti yönetemiyorsunuz. Sizi lime lime edecekler Kıbrıs'ta. Her şeyinizi alacaklar." dedi. Yılmaz iki toplumlu, iki kesimli siyasi eşitliğe dayanan, Türkiye'nin de etkin ve fiili garantisini içeren kapsamlı çözümü destekleyeceklerini dile getirerek, "Ama şu anda öyle olmuyor. Bu, AKP'nin taviz çözümüdür. Bu konu bizim için kırmızı çizgidir, Türkiye için kırmızı çizgidir. Eğer bu konuda bile taviz verilecekse her konuda taviz verilir. Çünkü yıllarımız Kıbrıs konusuyla geçmiştir, Türkiye, ordumuz, Türk diplomasisi ağır maliyet ödemiştir." açıklamasında bulundu.

Bir soru üzerine de Yılmaz, "Burada Türkiye masaya elini vuracak. 'Bensiz hiçbir şey olmaz burada' diyecek. İsteyen de istediği gibi anlayacak. Bunu yapamıyorsa o zaman elin oğlu da her şeyi yapar." yanıtını verdi. CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu ise Kıbrıs Türk halkında "Ne pahasına olursa olsun, çözüm olsun" düşüncesinin gelişmeye başladığını savunarak, bunun çok tehlikeli bir durum olduğunu söyledi. CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer de ülkede başta terör sorunu olmak üzere, hukuk ve eğitim gibi alanlarda problemler ile Kıbrıs'la ilgili önemli bir gündem varken, Mecliste anayasa değişikliği teklifinin görüşülmesinin doğru olmadığını kaydetti.