Dilek Sancılı
* Kendinden bahseder misin?1975 Tokyo doğumluyum. Gezmekten çok hoşlanırım. Japonya'ın hemen hemen her yerini gezdim. Ondan sonra yabancı ülkelere gitmek istedim. Amerika'ya, Paris'e gittim. Japonya'da televizyonculuk okudum ve oyunculuk dersleri aldım. Dizilerde rol aldım, mankenlik yaptım. Kazandığım parayla senede bir iki kere gezmeye çıkıyordum. Aslında ilk başta Türkiye'ye gelmek gibi bir fikrim yoktu. Kısmet işte. Peru'ya gitmek istemiştim. Gittiğim turizm acentası Peru'ya yer olmadığını, Türkiye'ye gidersem kampanya olduğu için bedava dönüş bileti vereceklerini söyleyince kabul ettim. Türkiye'ye zorunluluktan geldim ve çok beğendim. Üç yıl önce ilk kez 3 haftalığına gelip döndükten sonra yeteri kadar göremediğimi düşündüm. Burada tanıştığım arkadaşlarım Japonya'da mankenlik yaptığımı duyunca Türkiye'de Uzakdoğulu mankenin olmadığını söyledi, ben de çalışmaya başladım.
* Gezmeye devam ediyor musun?Hala Türkiye'nin tamamını göremedim. İstanbul'u, Kapadokya'yı ve Ankara'yı gördüm. Artık başka yerleri görmek istiyorum. Çünkü şehirli insan ile köylü insan arasında çok fark var. Şimdi Türkçem daha yeterli olduğu için Güneydoğu'yu ve Karadeniz'i görmek istiyorum.
* Filmde oynaman nasıl oldu?Japon bir arkadaşım böyle bir film projesi olduğunu ve istersem gidip görüşebileceğimi söyledi. Daha önce birkaç Japon ve Çinli kızla görüşmüşler ama onların oyunculuk yeteneği olmadığı için olmamış. Bana da bir deneme çekimi yapıldı, beğenildi.
* Çekimlerde eğlendin mi?Deneme çekimine gittiğimde ünlü bir komedyenin oynayacağını biliyordum ama kim olduğunu bilmiyordum. Cem, cep telefonu reklamına çıkmıştı ama o reklamda kel bir adam oynuyordu. Gittiğimde saçı vardı, hiç tanıyamadım. Deneme çekimi yaptıktan sonra tanıştırdılar. Çok komik bir insan. Geçen yaz Türkçem tabii ki daha kötüydü. O da konuşmalarımla dalga geçiyordu. Komik söylediğim için sürekli olarak "televizyon" ve "sinirlendirmek" dedirttiriyordu bana.
* Filmi izlediğinde beğendin mi?Rolüm kısaydı ama şöyle yapsaydım daha iyi olurdu dedim. Artık Türkçe konuşabileceğim bir filmde oynamak istiyorum.
* Peki Türk insanın sıkça söylediği, senin kültüründe farklı bir anlam taşıyan sözler var mı?Türk insanı hayır dediği zaman "cık" diye kaşlarıyla kafasını yukarı doğru kaldırıyor. Bu Japonya'da çok saygısız birşey. Bir gün ev arkadaşım yapmış, ben de çok şaşırmış, şoke olmuştum. Bizde de hayır anlamına geliyor ama çok terbiyesiz ve saygısız insanlar böyle yapar.
* Sen de yapmaya başladın mı bu hareketi?Evet yapıyorum. Ama çok korkuyorum Japonya'da da böyle bir şey yapmaktan. Annemle babam döver herhalde. Burada ayrıca sokakta gözleri çekik birini gördüklerinde "Çan çin çon," diyorlar. Japonya'da birisine "çon" demek çok ayıp ve kötü bir şeydir. Türkiye'de en ilgimi çeken başka bir şey de alışverişti. Burada insanlar sebzeleri kilo ile alıyorlar. Japonya'da ise tane ile alınır. İlk günlerimde pazarcının birine "İki tane elma lütfen," dedim. Pazarcı iki kiloyu tartmaya çalışırken ben "Hayır hayır iki tane," demeye çalıştım. Pazarcı "Sadece iki tane mi?" deyip benden para bile almadı. Japonya'da
sebze ve meyveler çok pahalı. Japonya'da üç domates fiyatına, Türkiye'de iki kilo domates alabiliyorsun.