Alaattin Çakıcı, Karagümrük çetesi lideri Nuri Ergin'e gönderdiği mektupta "Mutlaka aynı koğuşta birlikte kalalım" diye yazdı
Kartal Özel Tip Cezaevi'nde tutuklu bulunan Alaattin Çakıcı, Karagümrük Çetesi lideri Nuri Ergin'e yazdığı mektupta telefonunun çok işine yaradığını belirtirken, "Kardeşim Gencay Çakıcı'nın vurulması, 16 yaşında bir çocuğun yapacağı iş değil. Doğru bilgiyi senden alacağım" dedi.
Kartal Özel Tip Cezaevi'nde bulunan Ergin kardeşler, Çakıcı'yla `kavgalı' oldukları yönünde basında çıkan haberlerden rahatsız oldu. Ergin kardeşler, avukatları aracılığıyla Karagümrük Çetesi'nin avukatları Hikmet Çarboğa ve Tuncay Kütükoğlu, müvekkillerin isteğiyle dün İstanbul Adliyesi'nde basın açıklaması yaptı. Kütükoğlu, Ergin kardeşlerle Çakıcı arasında çok iyi bir dostluk geliştiğini öne sürdü. Basında Çakıcı'nın cezaevinde Nuri Ergin'i tehdit ettiği yönünde çıkan haberleri yalanlayan Kütükoğlu, dostluklarının bir kanıtı olarak gösterilen Çakıcı'nın Ergin'e yazdığını ifade ettiği mektubu gazetecilere dağıttı.
'Gözlerinizden öperim'
El yazılı ve Çakıcı'nın imzasını taşıyan mektupta şu satırlar yer aldı:
"Kardeşlerim, benim öz kardeşlerim olduğunuzu bilmenizi isterim. Benim için de aynı şeyleri hissettiğinizi yıllardır biliyorum. 17 ay bir hücrede kimseyle konuşmadan dünyaya kapalı kaldım. Ne ailemden, ne arkadaşlarımdan sağlıklı bir
haber alamadım. Hala Kenan'ın (Kenan Ali Gürsel) ölümüyle ilgili sağlıklı
bilgi alamadım. Çatışmadan sonra Sedat Peker faks çekti. `Ben senin kardeşinim, bu işle ilgim yok' dedi. Gencay'ın (Gencay Çakıcı) vurulması 16 yaşındaki çocuğun işi değil. Alacağım doğru bilgi senden alacağım bilgidir. Benim olan senindir, Vedat'ındır. Ölene kadar namus sözü. Her şeyi çözeceğiz. Mutlaka aynı koğuşta birlikte kalalım. Sana ve Vedat'a selamlar. T. bugün çok işime yaradı, teşekkür ederim. Gözlerinizden öperim. Ağabeyiniz, Alaattin Çakıcı."
Kadın ve silah
Bu arada Kartal Özel Tip Cezaevi'nde Çakıcı'nın can güvenliği nedeniyle silah temin etmeye çalıştığı iddia edildi. Kartal Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu, "Personelden birisi isterse içeri tabanca ya da silah sokabilir. Biz de bunları yakalamakla yükümlüyüz" dedi.
Boyrazoğlu, cezaevine saat 00.00'dan sonra kadın sokulduğu, bu kadınların içeri gardiyan kılığında girip saat 04.00 sıralarında da cezaevinden çıktıkları yönündeki iddiaların da gerçek dışı olduğunu söyledi.