The Others‘Barışın anıtı’ oldu

‘Barışın anıtı’ oldu

02.02.2000 - 00:00 | Son Güncellenme:

‘Barışın anıtı’ oldu

‘Barışın anıtı’ oldu


Abdi İpekçi'nin 21 yıl önce suikaste kurban gittiği meydandaki anıt törenle açıldı


Evinin önünde 21 yıl önce öldürülen Milliyet Gazetesi Genel Yayın Müdürü ve Başyazarı Abdi İpekçi, aynı caddede anıtlaştı. Büyük bir kalabalığın katılımıyla yapılan Abdi İpekçi Anıtı açılış töreninde konuşan kızı Nükhet İpekçi İzet, katillerin çok sistemli çalıştıklarını belirterek, "Biz de enerjilerimizi birleştirelim" dedi.
İpekçi için ilk tören, Zincirlikuyu Mezarlığı'ndaki kabri başında yapıldı. Törene, İpekçi'nin kızının yanı sıra eşi Sibel İpekçi, yakınları ve meslektaşları katıldı. Burada konuşan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nail Güreli, sistemin suikastın aydınlatılmasına olanak vermediğini ve katilleri koruduğunu savunarak, "Ülkeyi yönetenlerin gafleti, İpekçi ve birçok gazetecinin, karanlık güçlerce öldürülmelerine yol açtı. Artık bu gaflet sona ermeli. Ama ne yazık ki böyle bir çaba görülmüyor" dedi.
Güreli, Abdi İpekçi'yi anmak için İpekçi gibi gazetecilik yapmak gerektiğini kaydederek, "Bunları yapabilseydik, İpekçi'nin katilleri adaletin önünden kurtulmuş, serbestçe dolaşıyor olmazdı, İpekçi'den sonra daha niceleri öldürülmezdi, daha üç ay önce aynı karanlık güçlere Ahmet Taner Kışlalı'yı feda etmezdik" diye konuştu.
Törende, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü kurucusu Andreas Politakis'in gönderdiği "Abdi İpekçi'nin Türk - Yunan yakınlaşması için vizyonu 21 yıl sonra gerçekleşiyor" yazılı çelenk dikkat çekti.
Daha sonra, Şişli Belediyesi'nin Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi'nde yaptırdığı anıtın açılışı yapıldı. Törene katılan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, siyasete başladığı günlerde İpekçi'nin "Durum" başlıklı köşe yazılarından feyz aldığını belirterek, "Bu anıtın benim dönemimde yerine konulmuş olmasından bir pay çıkarmak istemiyorum, bir memnunluk duymuyorum. Çok şehit verdik, her şehit verişimizde İpekçi'yi daha iyi anladık" diye konuştu.

"Devlet kuşatılmış"

İzet de, 20 yıldır devlet yönetimiyle sorun yaşadığını kaydederek şunları söyledi:
"20 yıldır bir hukuk arayışı içindeyim. Bir yurttaş olarak hakkımı nasıl arayacağımı bilemiyorum. Taş kesilmiş durumdayız. Elimiz kolumuz bağlanmış. Uğur Mumcu, babamın öldüğü gün 'Gözyaşlarınızı gözyaşlarımızla birleştirin' demişti. Bense 'Enerjilerinizi enerjilerimizle birleştirelim' diyorum. Çünkü o canları alanlar, belli bir sistem ve bilimsellikle çalışıyorlar. Devlet katiller tarafından kuşatılmış durumda."

Doğan: Adalet istiyoruz

Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yalçın Doğan ise, adalet duygusunun en önemli kavramlardan biri olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Eğer adalet duygusu yerine gelmiş olsaydı, bugün belki de burada toplanma ihtiyacını hissetmeyebilirdik. Bu kadar faili meçhul cinayet işlenmeyebilirdi veya failleri bulunurdu. İnsan hakları ve demokrasi doğrultusunda gerçek bir hukuk devletinin kurulması, adalet duygusunun felsefi bir anlamdan uzaklaşması, maddi anlamda gelir bölüşümünde adaletin gerçekleşmesi, adalet duygumuzu tatmin eder. Anıt, sadece İpekçi'yi değil, tüm faili meçhul kurbanlarını da simgeliyor. Buradan devletin en üst katına haykırarak, anayasal hakkımızı kullanarak, onları sorgulamak zorundayız, neden suçluları bulmuyorsunuz, neden bulduğunuz halde saklıyorsunuz ve neden bu oyun hala sürüyor?"

Basın özgürlüğü kahramanı

Abdi İpekçi, dünyada 100'den fazla ülkede örgütlenen ve en saygın basın kurumlarından biri olan Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) tarafından "Basın özgürlüğü Kahramanı" seçildi. Enstitü, 100'ü aşkın ülkede yaptığı araştırmada, son 50 yılın basın özgürlüğü kahramanlarını belirledi. Türkiye'den bu ünvana sadece İpekçi layık görüldü.