30.03.2017 - 14:28 | Son Güncellenme:
AA
"Nature" dergisinde yayımlanan araştırmada, dünya genelinde tarım üretiminin, giderek artan oranda yenilenmesi zor yer altı su kaynaklarına dayandığı, küresel gıda ticaretinin büyük bölümünün sürdürülebilirliğinin sıkıntılı olan bu kaynaklardan sağlandığı belirtildi.
Dünya genelinde tarımda kullanılan suyun yüzde 43'ünün yer altı su kaynaklarından sağlandığına işaret edilen araştırmada, bu oranın 2000 yılında yüzde 20'lerde olduğu ve son 10 yılda yaklaşık beşte bir arttığı vurgulandı.
Bilim adamları, bu artışın uluslararası gıda ve tarım ürünü ticaretindeki büyümeden kaynaklandığını belirtti.
Gelecekte gıda krizlerine yol açabilir
Dünya nüfusunun büyük çoğunluğunun gıda ihtiyacını yer altı su kaynaklarını tüketerek yapılan büyük ölçekli tarım üretiminden sağladığına dikkati çeken bilim adamları, kaynakların tükenmesinin gelecekte gıda krizlerine yol açabileceği uyarısında bulundu.
Araştırmada, dünya genelinde yer altı su kaynaklarının yüzde 11'inin küresel gıda ticareti için tüketildiği, Pakistan, ABD ve Hindistan'ın bu kaynaklarla üretilen tarım ürünlerini en fazla ihraç eden ülkeler olduğu kaydedildi.
ABD, Meksika, İran, Suudi Arabistan ve Çin, tarımda yer altı su kaynaklarını en fazla kullanan ülkeler olurken bu ülkelerin aynı zamanda söz konusu kaynaklarla üretilen ürünleri en fazla ithal eden ülkeler arasında yer alması dikkat çekti.
Yenilenme hızından 50 kat hızlı tüketiliyor
Araştırmada verilen İran örneğinde, ülkenin pirinç ihtiyacının büyük bölümünü Pakistan'ın Yukarı Ganj ve Aşağı İndus yer altı suyuyla yapılan üretimden sağladığı, söz konusu kaynakların yenilenme oranından 50 kat hızlı tüketildiği belirtildi. Öte yandan İran'ın kendi tarım üretimi için kullandığı Basra yer altı suyunun yenilenme hızından 20 kat fazla tüketildiği kaydedildi.
Araştırmanın başyazarı, Londra Üniversitesi Akademisi Öğretim Üyesi Dr. Carole Dalin, yer altı su kaynaklarının tükenme oranlarının alarm verici düzeyde olduğunu ifade ederek "Su rezervleri tükenirse gıda fiyatları etkilenir, bu da bütün dünya nüfusunu zor durumda bırakır." değerlendirmesinde bulundu.