05.12.2019 - 13:29 | Son Güncellenme:
04 Aralık 2019 tarihinde Zorlu Performans Sanatları’nda gerçekleştirilen IBM Think Summit etkinliğinde, birbirinden gelişmiş teknolojiler ve yapay zeka odaklı çözümler tanıtıldı. Etkinlikte IBM’in ürettiği teknolojilerin yanı sıra farklı konuşmacılarda yer aldı. Bu konuşmacıların arasında belki de en dikkat çekeni, Nisan 2019’da ilk kara delik fotoğrafını çeken ekipte yer alan tek Türk bilim insanı olan Feryal Özel’di. Kara delik fotoğrafının nasıl çekildiği ve gelecek teknolojiler hakkında açıklamalar yapan Feryal Özel ile konuşmanın ardından kısa bir röportaj gerçekleştirdik.
Yaptığınız keşifle ilgili kısa birkaç cümle alabilir miyiz?
F.Ö: Tabii ki. Benim 20 yıldır üzerinde çalıştığım bir projeydi. Bilgisayar hesaplamalarının çoğunu yaptığım modelleme ve analiz grubunun başındayım. Bu kadar emeğimizin karşılığını aldığımız için tabii ki çok mutluyduk. Bunun dışında bugün burada olmak, yani bilgisayarlardan bahsettiğimiz IBM Think’in içinde olmak da çok güzel. Çünkü bilgisayarlar olmadan şu anda astrofizikte yapabildiğimiz birçok şeyi yapamıyor olurduk. Dolayısıyla teknoloji ile bilim el ele ilerliyor şu anda. Ondan da bahsettim biraz.
Konuşma sırasında bir sonraki hedef uzay dediniz. Uzayla ilgili hedef nedir?
F.Ö: Şu an bir projemiz var diyemeyeceğim ama ben NASA’da da çalıştığım için tabii ki, bir taraftan devamlı “Bunun ilerisini nasıl gerçekleştirebiliriz?” şeklinde düşünüyoruz. Hani, teleskoplarımızın çözünürlüğü birbirlerinden olan uzaklıklarına bağlı. Dünya’nın her tarafına teleskop koyduktan sonra, dolayısıyla bunun ileriki aşaması ancak yörüngeye teleskop koymak olabilir ama şu anda tabii ki, o veri miktarıyla uğraşabileceğimiz, yani gerçekten başa çıkabileceğimiz bir durum değil. Teknolojileri geliştirip, bunun ne kadarını yörüngedeyken analiz edebiliriz, ne kadar bu sıkıştırmayı gerçekleştirebiliriz, ne kadarını Dünya’ya getirebiliriz, bu tür çalışmalara da başlamış bulunuyoruz.
Yani yeni bir teknoloji geliştirip, o teknoloji geliştirildikten sonra uzaya fırlatılacak herhangi bir şeyle veri aktarımı çok daha hızlı olur.
F.Ö: Evet, yani hem veri aktarımını hızlandırmak, hem de aktaracağımız veri miktarını azaltmaya çalışacağız. Yani yine aynı miktarda veri toplamamız gerekecek, fizik bizi öyle mecbur kılıyor. Ama hepsini buraya aktarmadan önce, uydular arası nasıl bir korelasyon yapılabilir, nasıl bir analiz yapılabilir? Dolayısıyla Dünya’ya aktarılan veri miktarı nasıl azaltılabilir? Evet, bu tür şeyler üzerine çalışıyoruz.
Son bir soru soralım o zaman. Bu yeni teknolojinin çıkıp, daha yeni keşiflerin yapılabilmesi için, tahmini bir süre verebilir misiniz?
F.Ö: Şöyle söyleyebilirim, bizim kısa vadede projelerimiz var, orta vadede projelerimiz var, uzun vadede projelerimiz var. Bu uzun vadede olan. 10 yıldan fazla. En azından, neresinden bakarsanız bakın. Kısa vadede analizini yaptığımız birkaç tane kara delik daha var elimizde. Bizim galaksimiz, Samanyolu’nun merkezinde Sagittarius A dediğimiz kaynak. Onun verilerine umarım bir yıldan az, kaldı. Hatta 6 ay gibi diyeyim. Söz vermeyeyim ama son sürat çalışıyoruz. Orta vadede projelerimiz, yani dünya üzerinde farklı teleskoplar eklemek ve metotlar geliştirmek. Uzun vadede de uzay.