09.02.2020 - 11:14 | Son Güncellenme:
İnternet kullanıcılarının reklam gibi algıladığı her imgeyi yok sayması şeklinde ortaya çıkan "banner körlüğü" adeta bir akım haline geldi. Dijital dünyada tutunmaya çalışan şirketlerin karşılaştığı bu sorun reklam alanı mücadelesini başlattı. İşte tam da bu noktada dijital asistanlar ve akıllı hoparlörler sahnede yerini aldı.
Pazarlamada sahnede güçlü bir ses
Ses kontrolünün rahatlığı, kullanıcı deneyimi üzerinde etkili oluyor. Dolayısıyla bu teknolojileri kullanan şirketler zirvenin basamaklarını hızla tırmanıyor. Örneğin, Nike’ın NBA basketbol maçında tanıtılan yeni spor ayakkabı modelinin hem satış hem prestij olarak geri döndü. Burada Nike’ın başarısının sebebi doğru strateji uygulayabilmesiydi. Ses teknolojilerinin kullanımı giderek yaygınlaşıyor. Doğru strateji uygulayabilen şirketler daha büyük kitlelere ulaşabilecek.
Kişiselleştirilmiş deneyim
Sesli asistanlar henüz yolun başında sayılabilir. Sadece söylenen şeylerin ne olduğuyla ilgilenen sesli asistanlar, teknolojik gelişmeler sayesinde nerede olduğumuzu ve ses tonumuzun hangi durumda nasıl olduğunu anlayıp bize daha kişisel cevaplar sunabilecek.
Erişim kolaylığı
Nesnelerin interneti sayesinde çevremizdeki her ürün internete bağlı hale gelecek. Bu durumda da sesli asistanlar ile internete bağlı eşyalara komut gönderebileceğiz. Sesli asistanların akıllı araçlarla entegre çalışması giderek yaygınlaşacak.
Güvenlik
Sesle aktifleşen bankacılık ürünlerinin bankacılığın önemli bir kısmını oluşturması bekleniyor. Güvenlik endişesi taşıyan insanlar, sesli asistanlar sayesinde kişisel bilgilerin yoğun olarak paylaşıldığı süreçleri güvenli şekilde tamamlayabilecek. Üstelik otomasyona bağlı hizmet sayesinde bu işlemler son derece hızlı gerçekleşecek.
ERDAL KAPLANSEREN https://twitter.com/Kaplanseren