10.05.2012 - 00:45 | Son Güncellenme:
Ekonomik kriz üzerine ekonomik kriz ve evden dışarı adım atamayan milyonlarca insan...
Bunun doğal sonucu ise sinema ve dışarıda eğlence kültürünün daralması, insanların eve hapsolarak, evde eğlenmeye çalışması oldu.
Tam bu noktada imdada bilgisayar çağının nimetleri girdi. Ses ve görüntü sistemleri üzerinde film, müzik ve de en önemlisi oyun sayesinde evler eskisinden çok daha eğlenceli hale geldi.
Bütün bu ürünlerin elbette bir ücreti var, ama yaygın korsanlık yüzünden çoğu insan için bütün bunlar "bedava" görülen imkanlar haline geldi...
Sosyal ve ekonomik nedenler
Korsanlık hakkında bir makale hazırlamak, konu ortada olduğu için gerçekten hem kolay, hem de zor bir zanaat.
Üretenin ve emek verenin hakkını gözardı etmek imkansız. Öte yandan aylardır hatta belki de yıllardır işsiz üyeleri olan ailelerin psikolojik durumunu gözardı etmek daha da imkansız.
Amerika gibi zengin ülkeler ile Türkiye gibi "gelişmekte olan" ülkeler arasında elbette hala bir uçurum var. Buna karşın dünyanın hali pek de iyi değil ve global olarak hem işsizlikte, hem de korsan eğlence ürünlerinin tüketiminde bir artış var.
Bir diğer zorluk ise oyun firmalarının şeffaf olmamaları ve bizlere doğru düzgün istatistikler sunmamaları oluyor. Bilgi olmadan analiz yapmak mümkün değil, kısıtlı bilgi ile yapılan analizler ise ne yazık ki hatalı olmaya mahkum.
Oyun endüstrisi sinemayı geride bırakırken...
Oyun endüstrisi geçtiğimiz yıllarda sinemayı bile geride bıraktı, çünkü etkileşimli ve eğlenceli yapımlar insanları daha çok etkiliyor. Oyunlar pasif-edilgen değil, aktif-etken uğraşlar oldukları için, bu durum çok doğal.
Oyun endüstrisi o kadar büyük ki, Enterntainment Software Association rakamlarına göre sadece 2009 Aralık ayında indirilen korsan oyun sayısı 9.78 milyon adet.
Dahası bu sayı sadece BitTorrent, eDonkey, Gnutella ve Ares gibi P2P paylaşım üzerinde ve 200 oyun için geçerli. Yani görünen sadece buzdağının tepesi oluyor.
İnanılmaz rakamlar
Bu raporlardaki en büyük eksiklik, kesin satış rakamlarının verilmemesi oluyor ve bu yüzden oyun endüstrisine "Yeterince şeffaf değilsiniz" eleştirileri geliyor.
İlginç sayılar elbette bununla bitmiyor. Iron Lore Entertainment 2008 yılında kapandığında, dağıtıcı firma olan THQ açıklama yapmıştı. Bu açıklamadaki araştırmalar Amerika pazarında PC oyunlarında yüzde 70 ila 85, Avrupa'da yüzde 90 üstü ve Asya'da tahmin edilemeyen oranda korsan kullanım olduğunu gösteriyordu.
TorrentFreak'e göre 2009 yılında sadece Call of Duty: Modern Warfare 2, 4.1 milyon kez korsan indirildi. Hem de sadece Kasım ve Aralık ayları arasında. Tahmini satışlar ise bir ay için 300.000 adetti.
PC ve konsol arasındaki uçurum
Dahası da var, Bioshock satış rakamlarına PC ve konsol üzerinde bakıldığında, konsol sürümünün 5 katı satış yakaladığı görülüyor.
Call of Duty 4'te ise bu oran tam on katıydı! Özellikle PlaySttion 3 gibi korsan oyunun olmadığı platformlarda satışlar alıp başını giderken, PC'de daha çok oynanmasına karşın, konsol yüzünden satışlar oldukça düşüktü.
Uzun vadede bu, oyun yapımcılarını PC yerine konsol oyunları geliştirmeye teşvik ediyor. Çünkü harcanan sermaye ve emek, iyi bir çıkış yakalayan oyunda karşılığını alıyor.
Oyun yapımcıları neden oyun yapıyor? Hobi olarak mı? Tabii ki hayır, para kazanmak için emek harcıyorlar...
DRM ve oyuncuların tepkisi
Oyun yapımcıları korsana karşı koruma önlemleri geliştirse dahi, bunu bir meydan okuma olarak gören gruplar korumaları kaldırmayı başarıyor.
Oyun yapımcıları da oyun piyasada bir hafta satana kadar dayanırsa, yine kardır diye vazgeçemiyor. Ama Ubisoft'un Assassin's Creed 2'de denediği sistem ve benzerleri de nefret topluyor.
Oyunu yasal olarak satın alan konsol oyuncuları takıp oynarken, PC kullanıcıları kısıtlamalarla karşılaşıyor. Bu sorunların yarattığı memnuniyetsizlik de korsan indirenleri bazen daha avantajlı konuma sokunca işler iyiye gitmiyor.
Bu duruma bazı yapımcılar korumaları tamamen kaldırarak tepki veriyor.
Oyun yapımcılarını çıldırtan şey
Korsanın gözden kaçan çok önemli bir zararını da vurgulamak gerekiyor.
Oyun piyasaya çıkmadan yarım yamalak crack'lendiğinde, oyunda ciddi hatalar ve bozukluklar olabiliyor. Bu da oyunun adını "Buglı, kötü, yavaş çalışan" türü olumsuz bir imaj ile özdeşleştirebiliyor. Oyunu yasal olarak alacak olan oyuncular da, aslında sadece korsanda olan sorunlar yüzünden almıyor.
Üstelik korsan oyun indirenlerin resmi ya da alakasız forumlarda sorunlarına teknik destek istemesi, oyun yapımcılarını çıldırtıyor. Soruyu soranların, sorularının yapımcıları neden kızdırdığını anlamaması ise işin tuzu biberi oluyor.
Peki neler olacak?
Korsanın en temel çözümü, oyun satışlarının ticari modelinin değişmesi gibi görünüyor.
Kullanıcılar oyunları bazı MMORPG'lerde olduğu gibi ücretsiz olarak oynayacaklar ama oyunun içerisindeki bazı eşya ve görevleri ufak paralara satın alabilecekler. Zorlama olmayacak; ancak buradaki temel sorun, bir oyunun bu şekilde para kazanabilmesi için cidden geniş bir oyuncu kitlesinin olmasının zorunlu olması.
Steam türü online satış platformları ne yazık ki çok detaylı açıklamalar yapmıyor. Ancak multiplayer oyun hizmeti sunan Steam platformu, devamlı arkadaşlarıyla oyun oynamayı planlayan oyunculara hitap ediyor ve popülaritesini arttırıyor.
Onlive gibi bulut bilgi işleme dayalı hizmetlerin bir çözüm haline gelmesi ise internet altyapısının gelişmesine bakıyor. Bunun için fiber optik internet gerekiyor. Yakın vadede kesin bir çözüm görünmese de, uzun vadede herkesi memnun edebilecek gelişmeler mümkün.
Daha fazlası için www.chip.com.tr sitesini ziyaret edebilirsiniz.