16.05.2019 - 14:11 | Son Güncellenme:
İhsan Dindar - Milliyet Tatil
Sarp bey, uzun yıllardır turizm sektöründe yer alan bir profesyonelsiniz ama biz yine de sizi biraz daha tanımak için soralım. Sarp Özkar kimdir?
1993 yılında, turizm sektörüne transfermenlik ve tur liderliği vasıfları ile başladım. 1997’den itibaren yurt dışında tur rehberliği, satış, operasyon departmanlaında çalıştıktan sonra, sektörün en büyük ve lider tur operatörlerinde satış müdürlüğü, operasyon müdürlüğü ve pazarlama müdürlüğü görevlerinde bulundum. 2004 yılında Pazarlama müdürlüğümün yanı sıra turizm sektörünün ilklerinden biri olarak medya iletişim çalışmalarında bulundum. 50’in üzerinde ülkeye basın ve influencer gezileri düzenledim, onlarca basın toplantısı ve acenteler toplantısına sunumlarımla katkıda bulundum. Halen sektörde yurt dışı turlar konusunda bir numara olan Türkiye’nin en değerli markalarından birinin, en başından markalaşma süreçlerinin içinde yer aldım ve markanın bugüne gelmesinde, ekip arkadaşlarımın da katkısı ile emeğimin olduğunu söyleyebilirim. 3 yıl dünyanın değişik coğrafyalarında, Canon Türkiye için fotoğraflar çekip, projeler ürettim. 2015 yılı Eylül ayından bu yana da, turizm sektöründeki açığı görerek rakipsiz olabileceğim bir alan olan ve sadece Turizm sektörüne hizmet veren Travel PR’ı kurdum. Bugün dünyanın en büyük global turizm firmalarına, dünyanın dört bir yanından turizm tanıtmak ofisleri ve Türkiye’nin güçlü markalarına iletişim hizmetleri sunuyorum.
Türk turizmi, olumsuz geçen birkaç senenin ardından geçtiğimiz yılı rekorlarla kapattı. Bu yıldan beklentiniz nedir?
Türkiye turizmde çok ciddi bir ivme yakaladı. Bu turizm furyasında Türk Hava Yolları gibi değerli bir markaya sahip olmamızın payı da çok büyük. Bu sene de özellikle yurt dışından gelen turist sayısında çok ciddi bir artış söz konusu. Güney ve Ege sahillerindeki otellerin büyük çoğunluğu %100’e yakın doluluk oranları ile sezonu kapatacaklar. Düşünün ki, 2-3 sene öncesine kadar Türk seyahat severlerin otellerdeki yüzdesi %30-%40 seviyelerinde iken, geçtiğimiz yıl %20-25, bu yıl ise %15 seviyelerine gerilemiş durumda. Bunda otellerin yabancı kontenjanına daha fazla yer açması ve yabancı talebi nedeniyle artan fiyatların da etkisi olduğunu belirtmeliyim. Türk seyahat severler de bu yıl deniz tatili için Kıbrıs ve Kuzey Ege gibi turistin nispeten az talep gösterdiği yerlere gitmeyi tercih ettiklerini söyleyebilirim. Butik ve küçük otel tatilciliği konusunda da Türk seyahat severlerin bu sebepten bir talep artışı olduğundan bahsedebiliriz. Asıl patlamayı Türk seyahat severler için yurt içi kültür turlarında yaşandığını söyleyebilirim. Yurt dışına gidecek seyahat sever ise, fırsat diyebileceğimiz fiyatları bulabildikleri uzaklarda Güney Afrika, Küba-Meksika, Tayland gibi ülkeleri değerlendirirken Avrupa’da ise kendi aracı ile gezme, promosyonel gemi turları, vizesiz olması ile ön plana çıkan Balkan turları şeklinde değerlendirmeyi tercih ediyorlar.
Operatörler veya online uygulamalar… ikisi de tatile çıkacak olanların tur paketlerini satın almak için sıklıkla yardımına başvurduğu mecralar. Tüketiciler bu alanlarda hangi noktalara dikkat etmeli?
Özellikle online mecralardan alışveriş yapacak olan tüketiciler, websitesinin iletişim detayları olup olmadığını kontrol etmeliler, satın alma yapmadan önce birkaç defa müşteri ytemslcileri ile iletişime geçmeliler. TURSAB’ın acentelik belge numarasını şirketten talep edip, TURSAB’ın acenteler birimine veya online sorgulatmak üzere gerçek bir acente olup olmadığı kontrol edilmelidir. Kredi kartlarını telefonda söylemek, mail order gibi yazı ile kağıda dökmek yerine, online sistemden, telefonda tuşlama yaparak veya fiziki acenteye giderek şifrelerini girmek suretiyle ödemelerini yapmalarını da tavsiye ederim.
"Tayland popüler bir rota"
Türk vatandaşlarının son dönemde en çok ilgi gösterdiği yurt dışı rotalar nereleri? Bu ilginin nedenleri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Bir dönemler yurt dışında uzak rota dendiğinde en popüleri Tayland destinasyonuydu. Bunun sebebi hem ülkenin ucuz olması, hem de tur fiyatlarının çok uygun rakamlara satılmasıydı. Fakat son birkaç senedir uzak rotalar arasında Küba, Meksika-Küba, Güney Afrika, Filipinler, Endonezya ve Güney Amerika gibi ülkeler revaçta. Bunun sebebi uçaklardan toplu satın alma yapan bazı acenteler sayesinde bu destinasyonların fiyatları dip seviyelere gelmiş durumda. Örneğin geçtiğimiz Ağustos ayında Küba’ya gittiğimde turun fiyatı 950 Euro idi. Geçtiğimiz ay da yine Küba turundan memnun kalmam nedeniyle Ejder Turizm’in bir başka promosyon turu olan Güney Afrikası’nı aldım, 990 Euro fiyatı vardı. Meksika-Küba turlarında bile düşünün ki 1.100 Euro civarına dolu dolu bir tatil yaşayabiliyorsunuz. Bugün Antalya’ya gitmeye kalktığınızda bundan aşağı para ödemiyorsunuz. Dolayısıyla yurt dışında uzak ve vizesiz/veya kolay vizeli olan turlar tercih ediliyor. Yakınlarda ise vizesiz olan Gürcistan, Avrupa’da Balkan ülkeleri ve vizeli olmasına karşın her daim Türk seyahatsever için en keyifli seyahat rotası olan İtalya tercih ediliyor diyebilirim.
Son yıllarda Avrupa’nın o çok bilindik rotaları dışında Uzak Doğu, Güney Afrika, Güney Amerika gibi alternatif rotalara da Türklerin ilgisi artmaya başladı. Başka ülkelerin bölgeye düzenlediği turlarla Türk operatörlerin turlarının içeriğini zenginlik bakımından kıyaslayabilir misiniz?
Türkiye’deki tur operatörlerini, yabancı operatörlerle kıyaslayacak olursam aslında bazı konularda birbirinden ayrılıyorlar. Mesela yabancılar izinlerini 14 gün ve üzeri kullanabiliyorlar, Türkiye’de ise genellikle bu izinler 1 haftayla kısıtlı ve/veya bayram gibi tatil dönemlerinde seyahat etme şansı oluyor. Türkiye’deki tur operatörleri uzak destinasyonları paketlerken 3 çeşit yol izliyorlar. Birincisi benim gibi sık seyahat eden, seyahate gittiği ülkede kendi başına da gezme şansı olanlara hitap eden turlar. Biraz önce bahsettiğim Güney Afrika ve katıldığım Küba turları buna bir örnekti 950 Euro’ya Küba, 990 Euro’ya Güney Afrika… Örneğin Küba’da Varadero’ya gidip denize girmek istemiyorsan, boşu boşuna diğer tur operatörlerinin o pakete 200 USD olarak ekledikleri masraf cebinde kalıyor. Sen Havana şehir turunu yemekli bir şekilde alıp serbest kalıyorsun. Sonra ister kendin gez, istersen rehberinle birlikte istediğin çevre gezisini satın al, daha mütevazı otellerde ve/veya ev konaklaması yap seyahatin daha ucuza gelsin modeli… Bir diğeri fiyatımız çok yüksek olmasın Küba’yı 1800 Euro’ya satmalıyız modeli ile turların bir kısmını dahil edip, bir kısmını opsiyonel bırakma sistemi. Üçüncü model ise daha çok Fest Travel tarzı şirketlerde görülen, sabah-öğle-akşam yemeklerinden, bahşişe kadar dahil edilen, gidilen ülkede müşteriye ekstra para harcatmayan ancak fiyatın da normal olarak en üst seviyelerde olduğu, en iyi konaklama seçeneklerinin sunulduğu bir model diyebilirim. Yabancı tur operatörleri de bizim tur operatörlerimize benzer çalışıyorlar, bu ayrım onlarda da oluyor.
Biraz da iç turizme geçelim… Erken rezervasyon dönemi nasıl geçti? Yerli turist için erken rezervasyon fırsatları hala devam ediyor mu?
İç turizmde erken rezervasyon döneminde geçen seneye göre %20 oranlarında azalma var. Bunun sebebi fiyatların artması nedeniyle erken rezervasyon döneminin bu sene için gerçek manada cazibesini yitirmesi diyebilirim. Bu azalış nedeniyle Mayıs ayına girmemize karşın hala erken rezervasyon söylemleri devam etmekte ve indirimler de uygulanmaktadır.
Sektörün içinde yer alan biri olarak, yurt içinde son dönemde en trend rotalar nereler? Örneğin Kars’a ilgi hâlâ devam ediyor mu?
Doğu Ekspresi, Van Ekspresi, Salda Gölü, Arapapıştı Kanyonu, Mersin Susanoğlu, Trabzon Rize çevresindeki yaylalar bilhassa Gito ve Ayder, Artvin bölgesi, şehir müzesi ve yeme-içme imkanları ile Gaziantep, yine son derece renkli ve keyifli bir destinasyon olan Adana, gastronominin önemli şehirlerinden biri olan Hatay ve Burdur’daki Sagalassos tarafı ilgi gören yerler arasında…
Tatilde önemli bir konu da maliyet. Bu noktada tüketicilere ne gibi tavsiyeler verebilirsiniz?
Konu son derece açık ve ucuz tatilin adresi belli… Erken alan kazanır. Son dakikacı olmayan, turunu veya uçak biletini erkenden alan (8-10 ay önce) her zaman kazançlı çıkacaktır. Bir diğer önemli konu da, konaklamanızı, uçak biletinizi, araç kirlamanızı Neredekal.com ve Skyscanner tarzındaki meta search sitelerinden yaparak, aynı oteli-uçağı daha ucuza bulabilirsiniz.
Son olarak hep tartışılan bir konuyu size de sormak isterim. Sektörde çalışanları yetkinliği hakkında hep süregelen eleştiriler var. Bunların başında da dil ve tecrübe yetersizliği bulunuyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yetkinlik eğitimle ve deneyimle kazanılan bir iştir. Bizde maalesef işe alım yapılır eğitim verilmeden, çalışan areneya atılıp pişmesi beklenir. Sonra da kalifiye personel eksikliğinden, tecrübesizlikten bahsedilir. Hatayı turizmci dostlar öncelikle kendinde arayacaklar.
ihsan.dindar@milliyet.com.tr