TatilKerem Demirkol: İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri değişti

Kerem Demirkol: İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri değişti

04.06.2021 - 10:45 | Son Güncellenme:

Türkiye ve turizmin diğer önde gelen ülkeleri koronavirüs pandemisinin gölgesinde yeni sezonu açtı. 2020 turizm sezonunun da salgın gölgesinde geçtiğini düşünürsek bu yıl belli bir tecrübe seviyesine ulaşıldığını söylemek mümkün. Öte yandan küresel çapta aşılama faaliyetlerinin de hız kazanması 2021'i eski normale dönüş işin bir geçiş dönemi olarak konumlandırıyor. Bu gerçekler ışığında sezonu açan sektör, Avrupa ve Rusya'dan gelecek sınırların açılması kararını da bekliyor. Türk turizminin en önemli rotalarından biri olan Bodrum da sezonun açılmasıyla birlikte yavaş yavaş hareketlenmeye başlamış durumda. Bodrum'da bulunan Hapimag Resort Sea Garden, Bodrum sezona merhaba diyen tesislerden biri. Bu noktada pek çok belirsizlikler taşısa da 2021 turizm sezonunu Hapimag Resort Operasyonları Türkiye, İspanya, Hollanda Direktörü Kerem Demirkol ile birlikte değerlendirme fırsatımız oldu. Demirkol hem tesisin hem de genel manada sezona dair bir çerçeve çizerek sorularımızı yanıtladı.

Kerem Demirkol: İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri değişti

İhsan Dindar - milliyet.com.tr / ihsan.dindar@milliyet.com.tr

Haberin Devamı

 

2021 sezonuna başlarken elimizden geçtiğimiz yıla dair bir yaşanmışlık ve tecrübe var. 2020 sezonu nasıl noktalanmıştı?

İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri kesinlikle değişti. Salgın öncesi tatil anlayışı biraz daha kitle turizmi, deniz, kum, güneş, kaliteli yemekler gibi gözüküyordu. Ama şimdi bambaşka kurallar silsilesi çıktı karşımıza. Turizm tesisleri kendilerini pandemiden nasıl koruyacaklarına dair bir takım hazırlıklar yaptı. Bunu da üst seviye eğitim ve sertifikasyonlarla oluşturmaya başladılar.

 

Bu noktadan devam etmek açısından sormak istiyorum bu süreç sektöre ne öğretti?

Bu sürece iki açıdan bakmak lâzım. Şehir otelleri ve resortlar. Bu süreçte doğanın içinde olma fikri daha cazip hale gelecek. Kişisel olarak da her zaman tesisimizde açık alanlarımızın daha fazla olduğunu düşünürdüm. 200 dönümlük bir alan burası. Kapalı alanlarımızın daha az olması nedeniyle yılın belli dönemlerinde istediğimiz hizmeti veremiyorduk. İki bin kişilik büyük salonlarımız yok. Yakın bir dönemde böylesi büyüklükteki bir organizayonun yapılması pandemi nedeniyle mümkün değil. Dolayısıyla biz aslında pademinin ortaya çıkardığı koşullara uygun bir tesis olduğumuzu gördük. Sea Garden'da kapınızı açıp dışarıya çıktığınızda gökyüzünü görüyorsunuz. Uzun bir koridorun içerisinden geçip gitmiyorsunuz. Bu süreçte bunun ne denli avantajlı olduğunu öğrendik. 

Haberin Devamı

Kerem Demirkol: İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri değişti

Yavaş yavaş bu seneye gelmek istiyorum. 2021 yaz sezonu başladı. Bu yıla dair öngörüleriniz neler?

Pandemi ile birlikte kişisel güvenlik bir numaralı öncelik haline gelmiş durumda. Tatilden alışverişe kadar her alanda tüketiciler kişisel güvenlik kriterlerini ön plana koyuyor. Bizim sektör için de bu durum geçerli. Dolayısıyla artık tatil yapmak isteyen insanlar ekonomiden daha çok tesis konusunda seçici olmaya çalışıyor.

 

Peki bu noktada tatilcilerin öncelikleri nasıl dönüştü? Neler ön plana çıktı?

Tatil yapılacak yere arabayla gelebilmek birinci derecede tercih sebebi oldu. Uçak ve havaalanındaki o kalabalığın içerisine girmek yerine arabayla ulaşabilmek öncelik tercih haline geldi. Avrupa’da da benzeri bir durum söz konusu. Almanya’daki tatilciler de örneğin İspanya yerine arabayla gidebilecekleri yerlere yöneldiler. Aynı şeyi İtalya için de söylemek mümkün. Bu süreçte lokalleşme ortaya çıktı. Lokal turizm önemli bir hale geldi. Türkiye’de de bu her zaman sektörün lokomotifiydi. Geçmişteki kriz anlarında da hep bunu görmüştük. Bu anlamda bizim için iç turizm çok önemli. Sezonların süresi de bu süreçte değişti. Eskiden okulların tatil olduğu süre, turizm sezon olarak görülürdü. Online eğitim ve toplantılar yüzünden sezon da uzamış oldu. Ama kısıtlamalar nedeniyle otel dışındaki yerel paydaşlara bunun yansıması sınırlı kaldı. Çünkü tatilciler bu süreçte ağırlıklı olarak tesiste kaldı. Hayal dahi edemeyeceğimiz bir süreci yaşıyoruz. Yine de Türkiye diğer ülkelere göre daha hazırlıklı bir konumda. Krizlere daha çabuk tepki verebiliyor. Özellikle Türkiye’deki sürekli bir pazar çeşitlendirmesi mevcut. Diğer Avrupa ülkelerinde böyle bir durum söz konusu değil. Örneğin İspanya turizm ağırlıklı olarak Alman pazarına odaklanır. O yüzden her zaman yerine başka bir pazarı koyabilecek bir sektörel deneyime sahibiz.

Haberin Devamı

Kerem Demirkol: İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri değişti

Haberin Devamı

Az önce sezonun uzadığından öğrencilerin online olarak dersleri takip edebildiğinden bahsetmiştiniz. Peki siz tesis olarak bu süreçte yeniş sezon için ne gibi önlemler aldınız. Örneğin internet altyapısı için bir çalışma yapmak durumunda kaldınız mı?

Halihazırda gelişmiş bir internet altyapımız mevcut. Öte yandan tesisimizin mülkü de bize ait. Biz orada kiracı değiliz. Kendimize ait olduğu için de gözümüz gibi bakıyoruz. Her türlü teknolojik yeniliği takip ediyoruz. İnternet de bunlardan biri. Bugüne kadar ne pandemi öncesi ne de pandemi sonrası dönemde internet hızımızla ilgili bir sorun yaşamadık.

 

Geçtiğimiz yıldan itibaren hayatımıza Güvenli Turizm Sertifikası da girdi. Örneğin AB ülkeleri de bir aşı sertifikası sürecini başlatıyor. Kurum olarak bu süreçte Güvenli Turizm Sertifikası dışında ne gibi önlemler aldınız?

Haberin Devamı

Eğitim. Tesisimizde bir komite kurduk. İş Sağlığı ve Güvenliği Komitesi var. Komiteye operasyon müdürleri, operasyonlardaki yetkili kişiler, iş yeri doktorumuz, C Sertifikalı iş yeri güvenlik uzmanımız, şirket avukatımız üye durumda. Her ay İş Sağlığı ve Güvenliği Komitesi olarak toplantı yapmaktayız. Burada tesisimizdeki çalışanlarla misafirlerimizin güvenlik ve sağlığına yönelik kararlar almaktayız. Bu toplantıya pandemi koşullarına yönelik alınması gereken önlemleri de bir başlık olarak ekledik. Kaymakamlık ve diğer devlet kurumlarından gelen genelgeler sürekli olarak güncellendiği için bu gelişmeleri de toplantımızın gündemine dahil ediyoruz.

 

Peki operasyonel açıdan karşılaştığınız en büyük sorun ne oluyor bu süreçte?

Bu aslında tüm sektörün bir sorunu. Her Şey Dahil tesislerdeki büfe kültürü, bu süreçte değişmek zorunda kaldı. Beraberinde de çeşitli sıkıntılar ve uzun kuyruklar oluşmaya başladı. Ancak bu sürecin bir katkısı da oldu. İsraf azaldı. Geçtiğimiz yaz açık büfe uygulaması bu şekildeydi. Bu yaz nasıl olur henüz belli değil. Avrupa’daki bazı tesislerde açık büfe uygulamasına dönülmüş.

 

Tüm bu önlem güzel ama işin bir de psikolojik boyutu var. Yani tatilcileri tesise gelmeye ikna etme gibi bir durum da artık söz konusu. Bu noktada sorun yaşadınız mı? Tatilcilerin mevcut endişelerini yenebildiniz mi?

Tabii bu salgın toplumsal ve ekonomik düzeni derinden etkileyen, kurumlara yönelik olarak da güven duygusunu sarsan bir kriz. Yaşanan belirsizlikler ve hastalığı kapma endişesi beraberinde korku, umutsuzluk, mutsuzluk ve çaresizlik gibi duyguları beraberinde getirdi. Ancak genel manada vakaların düşmeye başlaması bizi rahatlattı. Bu salgınla tüm insanlık ortak bir mücadele veriyor. Ancak bazı ülkelerin uygulamaları da farklılık gösterebiliyor. Bu noktada, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uygulamalarını beğeniyorum. Kaymakamlıklar da İçişleri ve Sağlık Bakanlıklarından gelen yönetmelikleri uygulama konusunda başarılı. Bu durum insanlarda da bir güven duygusu oluşturuyor. Ama bizim markamızı ve tesisimizin de vermiş olduğu bir alışkanlık söz konusu.

Kerem Demirkol: İnsanların salgından sonra tatil anlayışları ve beklentileri değişti

Peki klima ve havalandırma konusunda ne gibi uygulamalarınız bulunuyor. Zira bu süreçte en çok tartışılan konulardan biri de bu…

Ana binamızın içerisinde kapsamlı bir havalandırma sistemimiz bulunuyor. Ancak bununla birlikte yeni dönemde 15-20 dakikada bir tesisi havalandırmamız gerekiyor. Tesisin altyapısı buna çok müsait. Tüm camlarımız açılabiliyor. Böylece sürekli olarak bir temiz hava döngüsü sağlanabiliyor.

 

Konuşmamızın başında lokalleşme kavramından bahsetmiştiniz. Bu doğrultuda bu yaz tesisinize ağırlıklı olarak yerli turist mi bekliyorsunuz?

Bunu söylemek için henüz erken. Yurt dışından muhakkak Türkiye’yi çok seven ve buradan vazgeçemeyecek olan bir kesim mevcut. Bu kitleyi tanıyoruz. Zaten o tatilciler tesislerimizin de daimi misafirlerini haline geliyor. Bu anlamda şehir otelciliği ve resort otelciğini ayırıyorum. Bizim tesislerimizde çalışan ile misafir arasında çok güzel bir bağ oluşuyor. Sonraki yıllarda da bu sayede yeniden geliyorlar. Bunu her tesis için söylemek mümkün.