Tatil'Gezi olayları turizm için kayıp değildir, Türkiye prestij kazanmıştır'

'Gezi olayları turizm için kayıp değildir, Türkiye prestij kazanmıştır'

25.06.2013 - 15:25 | Son Güncellenme:

Turizmciler, bugünkü grup toplantısında Taksim Gezi Parkı olaylarının bir sebebinin de turizmi baltalamak olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan’la aynı fikirde mi?

Gezi olayları turizm için kayıp değildir, Türkiye prestij kazanmıştır

Gezi Parkı'nda yaşanan olayların İstanbul ve Türkiye turizmine etkileri Taksim Turizm Platformu'nun Point Hotel, Taksim'de düzenlenen 'Taksim Gezisi ve Turizm' başlıklı bir panelde tartışılıyor. Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel'in moderatörlüğünü yaptığı panelde tecrübeli turizmciler İskender Çayla, Faruk Pekin , akademisyen Prof. Dr. Haydar Karabey, Posta Gazetesi yazarı Yazgülü Aldoğan ve Yale mezunu Gezi direnişçisi Eset Akçilad konuştu.

Haberin Devamı

Yiğit ÜNSAY
turizmguncel.com

Fest Travel Sahibi/ Profesyonel Rehber / Kültür Turları Öncüsü / Yazar Faruk Pekin

“Sokak çok güzel bir yerdir. Herkesin derdini ifade edebildiği bir yerdir. Taksim’de çok güzel bir şey yaşandı. Kimse o örgüt, bu örgüt diyemedi. Bu örgütsüz, kendiliğinden gelişen hareket çok öğretici ve kalıcı oldu. Turizm anlık, garip ve sayısal tahliller yapılamayacak kadar değerli ve kültürel bir alandır. Bu olaylar geçicidir. İstanbul imaj ve prestij kaybına uğramamıştır. İstanbul sınıf atlamıştır. Dünya çapında kendisini ispatlamıştır. Kent turizmi geleceğin en önemli turizmidir. Kentler artık sadece kültürel ve tarihi miraslarıyla tercih edilmiyorlar. Kentler yaratıcı güçleriyle tercih ediliyorlar. İstanbul’da başlayan hareket bu yaratıcılıkla dolu. Bianellerde de bunların izlerini görüyoruz. Olay artık sadece Ayasofya, Sultanahmet değil.”

Haberin Devamı

“Türkiye’de turizmden para kazanılacak tek alan kültür turizmidir. Sayıları boş verin, sayılar sahtedir. Türkiye’ye 35 milyon turist gelmesin. Gelip de çevreyi mahvetmesin. Sen aynı parayı 5 milyon turistten kazanabiliyor musun? Konu budur. Bu ülkenin maalesef bir turizm, bir kültür politikası yoktur.“

“Yaklaşmakta olan küresel bir kriz daha var. FED açıkladı, dolar yükseliyor. Herkes bunu söylüyor. Türkiye’de bunu da Gezi’ye bağlayacaklar tabi.”

“2020 Olimpiyatları’nın İstanbul’a vereceği fiziksel zarar bir yana, 5 – 6 milyar dolar da maddi zarar vereceğini düşünüyorum.“

“Kültür politikası olmayan bir ülkede turizmciler el yordamıyla yönümüzü bulacağız. Turizm insanları denizde yatırmak değildir. Kaliteli az sayıda turistle de başarılı olunabilir. Kültür turisti diye bir kimlik vardır ve bu insanlar bazı olaylara rağmen bazı yerlere gitmeye devam ederler. “

“İstanbul şu anda çok farklı bir noktadadır. İstanbul ‘Yaşam tarzıma daha fazla karışma’ diyen bir kent olarak ortaya çıkmıştır. Yaratıcılık had safhadadır. Brezilya’yı da gaza getiren budur. Bu durum İstanbul için kesinlikle artıdır. Bundan sonra İstanbul’u bu haliyle tanıtmak mesele. Turizmciye düşen budur. Gelecekler de Gezi’yi sormaya başladılar. Gezi’de yaşanan müthiş güzel bir deneydir. Türkiye’ye bir ivme kazanmıştır. Bu ülke artık eski ülke değildir. Siyaset de eskisi gibi kolay yapılamayacaktır.”

Haberin Devamı

Panel Moderatörü Eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel

“Birileri sosyal medya için bela dedi. Görüyoruz ki Allah birilerinin Twitter’ını verdi!”

Retur Turizm Sahibi İskender Çayla:

'HÜKÜMET AĞAÇLARI 31 MAYIS'TA DİKSEYDİ, BUNLAR YAŞANMAZDI'

“Küçük olaylar hızla büyüyor, hükümet olaylara yanlış cevap veriyor. Bu hareketin lideri ve hiyerarşisi yok, uzlaşılacak, anlaşılacak ve cezalandırılacak kimseler yok. Protestoların nereye gideceğini kestirmek olanaksız ve gördük ki ekonomik gelişme her zaman istikrar sağlamıyor.”

'GEZİ GÖSTERİLERİ BARIŞÇILDI, EMİNİM'

“Turizmciler olarak çok ciddi bir olayla karşı karşıya kaldık. İnsanların sokakta yürüyemediği bir ülke haline gelmiş gibi gösterildi Türkiye. Bunlar barışçıl gösteriler, şiddete yönelmeyen gösterilerdi. İstiklal Caddesi’nde yaşayan ve yaşananları kaydetmiş biri olarak söylüyorum çok ufak bir kesim dışında o insanların etrafa zarar vermek niyetinde olmadıkları kesindir. Sektörümüz adına Gezi Parkı civarındaki otellere çok büyük teşekkür etmeliyiz. Büyük bir insanlık örneği gösterdiler. Ben de helikopterden gazın atıldığı gece Intercontinental’deydim. Bir inspection grubumuz buradaydı. Otelin içine gaz atıldı. Otelde 500 direnişçi vardı. Grubumuz da iptal oldu. Beraber otelde kaldık."

Haberin Devamı

'TURİZM ÖRGÜTLERİ SESLERİNİ ÇIKARAMIYOR, OTEL - AVM - KIŞLA İSTEMİYORUZ'

"Taksim’deki inşaat nedeniyle ülke dünyaya savaş yıkımı yaşamış bir yer gibi görüldü. İptaller gelmeye başladı arka arkaya. Haziran ayında kaybedilen parayla İstanbula bir şehir müzesi yapılabilirdi. Bunun yanında sektör olarak ciddi bir kriz yönetimi eksikliğimiz var. Sektör kuruluşlarımız son derece yetersiz. Bu hep konuşulur ama hiçbir şey yapılamadı. Sektör örgütleri yurtdışına durumu anlatmaya çalışıldı."

"Yaşanan zarar reel ekonominin içindeki insanların zarardır. Yurtdışından turisti ve dövizi getiren insanların zararıdır. Biz ekonomiye ciddi katkı yapan insanlarız. Hükümet doğru tavır alsaydı Gezi Park boşalınca dikilen ağaç ve çiçekler, 31 Mayıs’ta dikilseydi bunlar yaşanmazdı. Bölgede yeni bir otel ya da AVM yapılması kesinlikle gereksizdir. Bu İstanbul’un konaklama sorununa asla çözüm değildir. Böyle bir eksiğimiz yok. Buna sektör olarak karşı çıkmalıyız hem de yüksek sesle. Sektörel örgütlerimiz seslerini çıkaramıyorlar.”

Haberin Devamı

"Türk gençliği demokrasiye barışçıl yollarla ve orantısız zekalarıyla sahip çıkmıştır. Tüm dünya gençlerimizi örnek alıyor. Turizm açısından gelecekte çok faydalı olacak bir durum bu. Bu bir tanııtım silahıdır. Gezi Parkı kesinlikle yeşil kalmalıdır. 2020 Olimpiyatları bizim için büyük bir şanstı. Dünyada bu işi takip eden insanlarla konuşuyorum. Her geçen gün geri gidiyoruz. Ancak bu inatlaşma yüzünden bu şansımız çok azaldı. Bu beni çok ama çok üzüyor. Anlamsız bir anlaşamama durumundan bu iş buraya geldi. Eylül’de karar verilecek ve alınacak karar bizi üzecek. Rezervasyon iptalleri polis Divan'a gaz atıp, su sıkınca başladı. Bu hareket yurtdışında büyük endişe uyandırdı."

Gezi Parkı Direnişçisi / Taksim İnisiyatifi Üyesi, Yale Üniversitesi'nden iki adet diploması olan Eset Akçilad:

'YALE'DEN İKİ DİPLOMAM VAR, ASIL BAŞARIM GEZİ'DİR'

“Gezi’nin ilk iki üç günü bölge dünyanın en barışçıl ülkesiydi. Bayrak yoktu, ayrışma yoktu. Güzel bir komün hayatı yaşıyorduk. Her şeyi paylaşıyorduk. Sonra flama ve bayrak çılgınlığı başladı. Siyasi gruplar kiloyla bayrak getirdiler. Bu bizi ilk başta tedirgin etti. LGBT ve devrimci Müslümanları aynı sofraya yemeğe çağırdık. Kendi istekleriyle geldiler, aynı dertleri paylaştıklarını ifade ettiler. Gezi'den aklımda kalan en güzel şey buydu. Daha sonra duran adam ve park platformlarına evrildi süreç. Bu Türkiye’ye büyük katkı verecek. Gezi polis ablukasında olduğu için biz de yeşil olan her yer bizimdir dedik ve buna başladık. Şu anda dil sorunu yaşıyoruz. Evrensel ve bütünleştirici bir dil yakalamalıyız. Böylece uzun yıllardır tartışılmayan pek çok sorun tartışılmaya başlanacaktır.”

"Medya mensupları şiddeti durdurmak için bile oraya gelebilirlerdi. Bunu yapamadılar. Herkesi, bizden önceki jenerasyonları da parklara, dinlemeye davet ediyoruz. Öteki, onlar, bunlar kelimelerini kullanmıyoruz. Başbakan devam etse de, biz herkesi demokrasi için dinlemeye devam edeceğiz "

Gezi olayları turizm için kayıp değildir, Türkiye prestij kazanmıştır

Posta Yazarı Yazgülü Aldoğan

“Gezi Parkı'nın şimdiki haline bakınca Kongre Vadisi geliyor aklıma ve korkuyorum. Tek bir yeşil yok. Eskiden orada ağaçlar vardı. Umarım Gezi'yi de o hale getirmezler. Biz medya olarak yeterince tepki gösteremedik. Bizim suçumuz var. Çünkü çevre haberlerini kimse okumuyor. Parkı görünce gençlere büyük bir sempati duydum. İstanbul’da eksik olan AVM, otel ya da kışla değildi, demokrasiydi. Korku bizi esir almıştı. Gençler bize korkmamayı öğrettiler. Yeterince öğrenebildik mi, bilmiyorum. 2020 olimpiyatlarını zaten kaybedelim. Bizim sporcumuz mu var? Sporcularımız sapı sapır dökülüyor. En ağzı bozuk olana da bayrak taşıtıyoruz."

'TURİZMCİLER OLAYLARA SAHİP ÇIKSIN'

"Haydarpaşa’daki saçma sapan projeleri düşünün. Gençliğimiz Aziz Nesin’in, Nasrettin Hoca’nın torunları olduklarını gösterdiler. Birileri de umarım Mimar Sinan’ın torunu olduğunu hatırlar. Daha dün Akşam Gazetesi’nden insanları kapının önüne koydular. Medyanın durumu ortada. Hükümet bu krizi yönetemedi. Onlar CHP ile uğraşmaya alışmışlardı. Birdenbire karşılarında lidersiz gençliği görünce ne yapacaklarını bilemediler. Yaşananlar birkaç kongre kaybettirdi ancak prestij kazandırdı. Turist demokrasi olmayan ülkeye neden gelsin? Biz sadece Arap turiste mi kalmalıyız? Sokakta bira içemeyen turist neden gelsin İstanbul’a? Taksim’de gazlanan, dayak yiyen, yaralanan herkese turizmcilerin teşekkür borçlu olduğunu düşünüyorum. Turizmcilere tavsiyem bu olaylara sahip çıkmalarıdır. Demokrasi hepimize lazım.“