Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Vanessa, Almanya’da henüz 16 yaşında iken tren raylarının üzerinde karşıya geçerken bir trenin altında kalıyor. Sol bacağı dizinin üzerinden hemen kopuyor. Diğer bacağını ise yapılan bir ameliyatla dizinden kesmek zorunda kalıyorlar. İki ay komada kalıyor ve ondan sonra da 4 ay hastanede yatıyor. Daha sonra “Nasıl olduğunu hatırlamıyorum, ama yaşadıklarımdan sonra hala çok şanslı olduğumu görüyorum” diyor Vanessa.
Başlangıçta 2 bacaktaki protezini sadece bir saat kullanabiliyor. Kaza geçirmeden önce hentbol oynayan ve Snowboard yapan Vanessa kazadan 2 yıl sonra geçtiğimiz yıl Hindistan’ın Bangalore kentinde yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası’nda uzun atlamada 3.92 metreye ulaşıp Dünya Rekoru kırarak altın madalya kazanıyor. 100 metrede de 17.80’lik derecesiyle gümüş madalyanın sahibi oluyor.

Haberin Devamı

Altyapı eksik!
Vanessa “Kazadan sonra performans sporu yapacağımı hiç düşünmemiştim. Her gün başarı baskısı altında spor yapmak, antrenman yapmak, gıdana dikkat etmek, düzenli bir hayat yaşamak. Bu benim için düşünülmezdi. Ama kısa sürede buna alıştım. Ve artık amacım daha iyi derecelerle Dünya rekorlarını kırmak” diyor ve ilave ediyor; “Başarılarımı Beyer Leverkusen Spor Kulübünde sağlanan olanaklara borçluyum. Medya kanalı ile ülkemdeki diğer engelli gençlere örnek olmak için çaba gösteriyorum.”
Bizde ise başarılı engelli sporcularımız tesadüfler sonucu sporla tanışıyorlar. Bunun nedeni de federasyonlarımızın bu konudaki altyapı eksikliği. Batı’da rehabilitasyon merkezlerinde kaza geçiren gençler spora yönlendiriliyorlar, bulundukları bölgedeki kulüplerle buluşmaları sağlanıyor ve daha sonra da oradan Avrupa, Dünya ve Paralimpik Oyunları şampiyonları yetişiyor. Ülkemizde bu seviyeye gelebilmek için daha uzun yıllar gerekiyor. Tesadüflere bağlı engelli sporcu yetişmesi özellikle bireysel sporlarda hala güncelliğini koruyor.