Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

24 Ağustos-5 Eylül 2021 tarihleri arasında Japonya’da yapılacak olan Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları’na katılacak olan sporcularımızın işleri bir hayli zor.
9 Şubat 2021 tarihinde gerçekleşen ‘Chefs de Mission’ toplantısında, sporcularla, oyunlarda görev alacak resmi görevliler için bir kılavuz kitapçığı sunuldu ve Kovid-19 devam ederken Paralimpik Oyunları’nın organize edilebilmesi için bir plan geliştirildi. Hazırlanan kılavuz kitapçıkta, pandemi döneminde spor faaliyetlerini sorunsuz bir şekilde sürdürülebilmesi adına ayrıntılı planlar mevcut. Temel hedef ise riskleri azaltmak ve takım çabası olarak gösterildi.
Kitapçıkta sporcular ve resmi görevlilerin uymaları gereken kurallar arasında en göze çarpanlarını; fiziksel etkileşimleri en az düzeyde tutmak, kapalı alanlardan ve kalabalıklardan uzak durmak, izin verilmediği takdirde toplu taşıma araçlarını kullanmamak şeklinde özetleyebiliriz.
Kovid-19 pandemisi nedeniyle şimdiden tarihin en spesifik oyunlarından biri olmaya aday olan Tokyo 2020’de uygulamaya konulacak kuralların başta sporcular olmak üzere tüm katılımcıları nasıl etkileyeceği şimdiden merak konusu. Zira, hepimizin bildiği gibi Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları, dünyanın dört bir yanından her ırktan, milletten, cinsiyetten, etnik kimlikten, dinden sporcuların, spor adamlarının, ebeveynlerinin, spor tutkunlarının bir araya geldiği, sosyal motifleri güçlü bir etkinliktir.
Yani demem o ki; bu kadar sosyal bir organizasyonda insanların sosyal mesafeye uymak zorunda kalmalarının sporcuları mental, psikolojik ve performans olarak nasıl etkileyeceğini hep birlikte göreceğiz. Dostluğa, barışa, kaynaşmaya ve evrensel olarak bizi birleştiren spora her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz zamanlardayız. Üzerimize sinen, bizi birbirimizden uzaklaştıran, tüm insanlığa bir karabasan gibi çöküp ruhumuzda derin izler bırakan, maddi-manevi tüm toplumları yıpratan bu illetten bir an önce kurtulmak en büyük temennimiz.