Tokyo 2020 Organizasyon Komitesi Başkanı Seiko Hashimoto bir röportajda Yaz Oyunları’nın Kovid-19 enfeksiyonlarında başka bir artışa yol açabileceği endişeleri arasında, Olimpik stadyumlar için 10 bine kadar yerli seyirciye izin vermek istediğini bildirdi.
Yerli seyircilerle ilgili nihai karar, Tokyo 2020 Organizatörleri, Uluslararası Olimpik Komitesi, Uluslararası Paralimpik Komitesi, Japon Hükümeti ve Tokyo Büyükşehir Belediyesi arasında pazartesi günü yapılacak toplantıda verilecek.
Başkent Tokyo, olağanüstü hâl 20 Haziran’da sona erdikten sonra 11 Temmuz’a kadar daha az kısıtlama altında olacak.
Japonya halkı risklerden endişe duymaya devam ediyor. NHK kamu televizyonu tarafından bu ay yapılan bir ankette; katılanların %32’sinin seyirci sınırlamasını, %29’unun seyirci olmamasını ve %31’inin oyunların iptal edilmesini istediğini gösterdi.
Seyircilere izin verilirse, kısıtlamaların yerel bölge sakinleriyle sınırlandırılması da dahil olmak üzere daha sert olmasının tavsiye edileceği söylentiler arasında.
Yomiuri Gazetesi, yeni bir dalgalanma belirtileri olması durumunda hükümetin başka bir olağanüstü hâl ilan etmekten ve seyircileri yasaklamaktan çekinmeyeceğinin de altını çiziyor.
Japonya, başka yerlerde görülen patlayıcı salgınları yaşamadı, ancak son zamanlardaki bir artış ve başlangıçta yavaş olan aşıların piyasaya sürülmesi, tıbbi sistem üzerindeki baskılar hakkında endişelere yol açtı.
Ülkede 776 binden fazla vaka ve 14 bin 200’den fazla ölüm kaydedilirken, Sağlık Bakanlığı tarafından Japonya nüfusunun sadece %15’inin en az bir Kovid-19 aşısı olduğu açıklandı.
Ülkeye giriş yapacak yabancı sporcular, antrenörler, yöneticiler, delegasyon ve basın mensupları için de sayısız kısıtlamanın açıklandığı oyunlar, tarihin en sıra dışı spor organizasyonları arasına şimdiden adını yazdırdı bile. Kovid-19 gölgesinde geçecek olan Tokyo 2020 Olimpik ve Paralimpik Oyunları’nın sportif açıdan nasıl bir iz bırakacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Ben, bu oyunlarda tek bir rekor dahi olmasa organizasyonun gerçekleştirilmesini ve sporcuların böylesi olağanüstü koşullarda yarışabilmesini bir bakıma insanlığın zaferi olarak görme eğilimindeyim.
Tıpkı, bir atletin yarış esnasında sakatlanmasına rağmen finişe varmak için gösterdiği insanüstü çaba ve yarışı bitirme azmi gibi...