Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Sevgili okurlarım, geçen haftaki yazımıza bu hafta kaldığımız yerden devam ediyoruz:
Ülkemizdeki mevcut duruma bakarsak;
Masa Tenisi, Yelken, Tekerlekli Sandalye Basketbol, Tekerlekli Sandalye Tenis, Okçuluk branşları Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonunca yürütülmekte olup, bu branşların ulusal federasyonları zorunlu oldukları halde engelli sporuna uzak kalmaya devam etmektedirler. Ama konu uluslararası federasyonun, genel kurulu toplantısına katılmaya ve delege bildirmeye gelince, engelli federasyonu ne aranır, ne de sorulur!
Bu arada bir federasyon var ki, yazmadan geçemeyeceğiz. Türkiye Taekwondo Spor Federasyonu, Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC) tarafından, önce Paralimpik spor olarak tanınan, daha sonraki önemli gelişmelere bakarak da ilk kez 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’na alınan Para-Taekwondo sporunu engelli gençlerimize tanıştırmıştır. Dünya Taekwondo Federasyonu’nun Mart 2018 sıralamasına baktığımızda gözlerimiz yaşardı. İsimlerini tek tek yazmaya kalksam sayfa yetmeyecek. Ama değişik kategori ve kilolarda 10’dan fazla engelli sporcumuz Federasyon Başkanı Sayın Metin Şahin önderliğinde, emin adımlarla Tokyo’da boyunlarına takacakları madalyalara hazırlanıyorlar.
Ancak yukarıda sıraladığım engelli sporlarına kayıtsız kalan federasyonlarımız gibi, Taekwondo Federasyonu da şu ana kadar bağlı olduğu Dünya Taekwondo Federasyonu’nun önerisi olan (TMPK) Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’ne üye olması konusunda girişimde bulunmamıştır. Aldığımız duyumlara göre Metin Şahin, “Ben işime kimseyi karıştırmam” derken, acaba Taekwondo sporcularının gösterdikleri başarılardan sonra, birden Taekwondo branşını açıp ta, bu başarılı sporcuları bünyesine alma düşüncesindeki (TBESF) Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nu mu kast etmektedir?
Eğer öyle ise; umarız TBESF yöneticileri emeğe saygı gereği bu sevdadan vazgeçerler. Taekwondo Federasyonu da Dünya Taekwondo Federasyonu’nun önerileri doğrultusunda hareket eder. Aksi durumun, uluslararası alanda kabul görmesi zaten söz konusu olamaz.
NOT: Yazımıza önümüzdeki hafta kaldığımız yerden devam edeceğiz.