30 Haziran 2019 tarihinde bu sütunlarda ‘ING ve milli sporcular‘ başlığıyla yazdığımız bir yazıda, ING’nin, Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin resmi sponsoru olarak 2020 Olimpiyatlarına katılacak 8 kadın milli sporcumuzu ‘Bastırın kızlar’ sloganıyla tanıtıp desteklediğini sizlerle paylaşmıştık.
Bu yazımızda ING’nin yetkililerini eleştirerek, ‘Böyle bir projeyi hazırlarken hiç araştırma yapmadınız mı?’ Olimpiyat Oyunları’nın tek başına yapılmadığını bilmiyor musunuz? 2001 yılından beri bir ülkede ‘Olimpiyat Oyunları’ yapabilmek, bu oyunlardan en geç 3 hafta sonra da ‘Paralimpik Oyunları’nın yapılması şartına bağlıdır’ diye yazdık. Ve hemen ilave ettik:
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin ING’den sponsorluk gibi bir talebi o gün de, bugün de yok.
Cinsiyet eşitliği diyorsanız, kadının izleyici değil, sahadaki oyuncu olmasının altını çiziyorsanız, orada bir düşüneceksiniz. Bir de altını çizerek dedik ki, ‘ING engelli kadın sporcuların aleyhine bir ayrımcılığa imza atıyor.’
Ve eleştirilerimize devam ettik...
Aradan geçen yaklaşık 2 ay içinde, ING yetkililerinden hiçbir ses çıkmadı. ‘Haklısınız, biz bu konuları bilmeden yaptık. Özür diliyoruz, bunu nasıl telafi ederiz vs.’ gibi hiçbir öneride bulunmadılar. Sadece bir hanımefendi arayarak, bu satırların yazarını şirketlerine davet etti. Biz de, ‘Sizden bizim bir talebimiz yok. Niye size gelelim?’ cevabını verdik. Yani, protokol kurallarını dahi bilmeyen insanlar bu şirkette görevde!
Yazımızın başlığında da belirttiğimiz gibi susmakla hatalarını kabul ediyorlar.