Bu sözler geçtiğimiz Nisan ayında Antalya’nın Belek beldesinde yapılan, Sport Accord Uluslararası Kongresi’nde bir konuşma yapan Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Thomas Bach‘a ait.
Thomas Bach, “İnsanları spor yapmaya teşvik etmeliyiz. Uzun vadede hepimiz için bu çok önemli. Tıpta ve bilimde, performans gelişim ve sağlığın korunması konusunda gelişmeler var. Ancak, yanlış ellerde bu gelişmeler sporcuların dürüstlüğüne bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır” gibi sözlerle konuşmasını sürdürüyor.
Yaklaşık 1700 delegenin katıldığı toplantıda, bir tane medeni cesareti olan spor adamı kalkıp da “Ey Thomas Bach, sen ne diyorsun? Hangi sporcu dürüstlüğünden bahsediyorsun? Sen değil misin 1974 senesinde Almanya’da eskrim sporu yaparken, elektronik eldivenleri manipüle ettiğin için ceza alan? Aslında senin Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı olman Dünya sporu için bir talihsizliktir” diyemedi. Gerçi bu sözleri söylemek için, oradaki delegeler kimlerse, önce kişisel çıkarlarını göz ardı etmeleri gerekirdi. Ve daha sonra da Thomas Bach’a gereken cevap verilmeliydi.
1976 Montreal Oyunları’nda eskrimde, altın madalya kazanması, kendisinin 1974 senesinde Almanya’da ceza aldığı bir sahtekarlığı ortadan kaldıramaz. Ama, Dünya sporunda hangi branşta olursa olsun, nelerin döndüğünü birçok insan da biliyor. Ve bunların neredeyse tamamı, kendi kişisel çıkarları için susuyorlar.
Bunlardan bir tanesi de Almanya’da “İmparator” lakaplı Franz Beckenbauer. FİFA Etik Komitesi 2022 Dünya Şampiyonası’nın Katar’a verilmesinde rüşvet iddiaları nedeniyle Franz Beckenbauer’e bir soru kataloğu göndermiş ve cevaplamasını istemişti. FİFA eski yönetim kurulu üyesi Beckenbauer soruları yanıtlamayı önce reddetti, daha sonra FİFA tarafından 90 gün spor etkinliklerinden men cezası verilince, 27 Haziran’a kadar sorulan sorulara cevap vereceğini söyledi. Bu da Franz Beckenbauer’in “imparator” lakabına, Dünyanın en iyi futbolcularından bir tanesi olmasına, etik bakımdan gölge düşürdü.