Daha önce de yazmıştık. 2009 yılında, Birleşmiş Milletlerin, engellileri topluma artık entegre değil, “dahil etme” konusunda bir karar aldığını, bu kararın da birçok ülke tarafından imzalandığı.
Entegrasyon devrinde, sanki engelliler bir başka gezegende yaşıyor gibi, onları getirip, dünyadaki çeşitli toplumlarda o insanların içine sokmak entegre etmek. Oysa engelliler, zaten toplumlarımızda bizimle birlikte yaşıyorlar.
“Dahil etme”nin önemli yollarından biri de spor. Geçtiğimiz günlerde, Alman Çalışma ve Sosyal Bakanlığı tarafından desteklenen ve ilgili yerlere gönderilen 114 sayfalık bir kitap elimize geçti. Kitabın adı “Spor ile ve Spor yoluyla ‘dahil etme’nin yolları.” Kitap, bir-iki yıllık bir çalışmanın ürünü ve birkaç tanesini örnek vermek gerekirsek, Alman İşitme Engelliler Spor Federasyonu, Alman Tekerlekli Sandalye Sporları Federasyonu, Alman Hareket ve Spor ile Dahil Etme Araştırma Enstitüsü, Özel Olimpiyatlar Almanya, bir-iki tane yerel engelliler spor dernekleri, Federal Alman Engelliler Spor Federasyonu, gibi kurumlar.
Kitapta, “dahil etme”nin önemi, sporda, spor yolu ile dahil etmenin özellikleri, spor kulüplerinin bu konudaki görevleri, engelli spor federasyonlarının katkıları anlatılıyor ve örneklerle nasıl yapılacağı belirtiliyor.
Öncelikle, olayın toparlanması, konulacak hedefler, öncelikler saptanıyor, daha sonra “dahil etme” kültürü konusunda bilgilendirilmeler yapılıyor, mevcut yerleşmiş uygulamaların değiştirilmesi veya yeniden düzenlenmesi öngörülüyor. Ve bunlar için spor federasyonlarına ve spor kulüplerine örneklerle neler yapılması gerektiği anlatılıyor. Bu rapor geçtiğimiz Mart ayında, Birleşmiş Milletler Dahil Etme Komisyonu’nun, Almanya’da yaptığı araştırmaları ve bu konuda bu ülkenin hangi seviyede olduğunu ortaya çıkarması konusunda da incelendi.
Bizde mi? Ülkemizde daha (inclusion) “dahil etme”nin ne olduğunu bilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nda kaç bürokratımız var? Bırakın bilmeyi, acaba “dahil etme” diye bir şeyi duydular mı? Herhalde biz de bunun ne olduğunu anlamaya, önümüzdeki yıllarda başlarız.