Ülkemizde engelliler sporu için sponsor arayışlarında, hangi kurum olursa olsun, öncelikle karşımıza şu çıkmaktadır. “Tabi böyle bir sosyal sorumluluk projesine destek olmak isteriz.” Yanlış burada başlamaktadır. Engelliler sporu, özel sporcuların özel olimpiyatları hariç performans sporudur. Kıran kırana müsabakalar geçer. Bazı branşlarda, engelsiz sporcuların derecelerine yaklaşan engelli sporcular vardır.
Ancak biz, ülkemizde engelli insanları hep desteğe muhtaç, acınır insanlar olarak görmeğe alıştığımız için “Hadi biz de bir destek olalım, nihayet bu bir sosyal sorumluluk projesi” diye düşünürüz. Bunun da en baştaki sorumlusu, ülkemizde ki sporu yönetenlerdir.
Şu andaki Gençlik ve Spor Bakanını kastetmiyoruz. 17 yıldır bu işlerin içindeyiz. Kimin ne yaptığını, nasıl baktığını biliyoruz. Taa 1999 senesinde ödül yönetmeliğini engelli ve engelsiz sporcular arasında eşitlemeye çalışırken, bir Merkez Danışma Kurulu üyesinin “Hadi canım, bunlar sakat, sakatın da spor mu olur, dandik” dediği hâlâ kulaklarımızda.
Gelişmiş ülkelere baktığınızda, engelliler sporundaki sponsorlar yalnız kurumların isimlerini duyurmak için değil, aynı zamanda gerçek performans sporuna destek olmanın keyfini yaşarlar.
Almanya’dan bir örnek vermek gerekirse, engelli sporları konusunda sponsor olarak aklımıza gelen şu kuruluşları sayabiliriz: ALMANYA TELEKOM, AUDİ, ALMAN ECZACILAR BİRLİĞİ, ALLIANZ, BAYER, ALMAN DEVLET DEMİR YOLLARI, LUFTHANSA V.S.
Biz de bir gün onların seviyesine geleceğiz. Ancak bu konudaki eğitimimiz ve devletimizdeki spor yöneticilerinin kafa yapılarının değişmesi halinde. Aksi halde biz yazarız, onlar okur ve böyle devam eder.