Türkiye Milli Paralimpik Komitesi olarak kurulduğumuz günden beri yaşadığımız problemlerin başında ‘Paralimpik’ kavramının ne olduğunun toplum tarafından bilinmemesi geliyor. Sadece toplum mu? Ülkemizin yönetiminde söz sahibi olan mülki ve yerel yöneticilerimizin de -buna spor yöneticileri de dahildir- önemli bir kısmı bu kavramdan bihaber. Biz sokaktaki insana nasıl ulaşacağımızı ve onları ‘Paralimpik’ kavramı konusunda nasıl bilgilendireceğimizi düşünürken, spora yön verenlerdeki bu bilgisizliği ve ilgisizliği görünce umudumuz kırılmıyor da değil. Ama ne kadar umutsuzluğa kapılırsak kapılalım bu yolda pes etmek yok bize. Sonuna kadar bıkmadan usanmadan bildiklerimizi tekrarlamaya ve bilmemek için direnenlerin beynine nakş etmeye devam edeceğiz. İşte bugün bu nedenle bir tekrar yazısı daha yayınlayacağız. Bundan dokuz (22. 12.2013) ve altı yıl (06.07.2019) önce iki kez yayınlamışız, bu üçüncü olacak. Paralimpik konusunda bu cehalet devam ettiği müddetçe de bu tekrarların üçte kalmayacağından emin olabilirsiniz.
***
Bir süre önce Acun Medya Grubu’ndan Furkan Dede’nin İstanbul’da Eminönü ile Beşiktaş arasında rastladığı insanlara ‘Paralimpik nedir?’ sorusu üzerine, aldığı cevapların bir kısmı;
- Kredi kartı gibi bir şey herhalde.
- Parayı bir yerde çoğalttığında link yapıyorsun.
- Para işi üzerine herhalde.
- Tost gibi böyle yahut döner gibi, falan filan işte.
- Mayonezli, ketçaplı bir şey herhalde.
- Para ile ilgili bir şey.
- Döviz, para yani.
- Ya hovardaca harcamak ya da güzel bir yere yatırım yapmaktır.
- Para transferidir ağabey.
- Benzine giden link, benzinlik.
- Engelli vatandaşlara yapılan spor dalıdır.
- Engelli sporcuların yarışması
İşte ülkemizde insanlarımızın Paralimpik Oyunları hakkındaki görüşlerinden bazıları. İçlerinde sadece 2 tane doğruya yakın cevap var. Sonra Olimpiyat Oyunları’na aday oluyoruz. Milyonlarca euro tanıtım masrafı yapılıyor ve sonunda sıfıra sıfır elde var sıfır. Olan, devletin halktan topladığı vergilerle oluşan paralarına oluyor. Ve bazıları kalkıp adaylık konusunda son üçe kalmayı, hatta finale kalmayı başarı olarak gösterecek kadar da spor ve uluslararası ilişkiler konusundaki bilgilerini ortaya koyuyorlar.
Öte yandan, ülkede Paralimpik Oyunlarının tanıtılması için bundan dört sene evvel bir kampanya yapan Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin haklı olduğu bir konuda, yapılan bir sözleşmeye rağmen, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Toto Genel Müdürlüğü’ne anlaşmanın koşullarını yerine getirme talimatını vermiyor. Nedenini de kimse bilmiyor.
Paralimpik Oyunlarına ‘Parapleji’den gelir’ diyenler de var, ne olduğunu bilmeyenler de. Biz de bunları okulda öğrenmedik. Yeter ki sporla ilgili insanlar, ciddiyetle engelliler sporları konusuna ilgi göstersinler.