Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşım Paralimpik Oyunları’nda özel sporcuların çok az branşta yarıştığını (yüzme ve atletizmde toplam 5 kategori ve masa tenisi) bunun bir nedeni olup olmadığını sormuştu.
Seneler önce bu sütunlarda yazmıştık, şimdi tekrar o günleri hatırlayalım. 2000 yılında Sydney Paralimpik Oyunları’nda İspanyol Özel Sporcular Basket Milli Takımı spor tarihindeki büyük sahtekarlıklardan birine imza atarak, hiçbir zihinsel engeli olmayan 9 sporcuyu oynatarak altın madalya kazanmışlardı.
Oyunlardan 6 ay sonra, uzun boylu, hiçbir engeli olmayan, boynunda altın madalyalı bir genç Madrid’te bir notere başvurarak ifadesinin kayıt altına alınmasını isteyerek olayın iç yüzünü anlattı, “Hiçbirimiz engelli değildik, bazı maçlarda öne geçtiğimizde antrenörümüz, ‘biraz yavaş olun, biraz top kaybedin’ diye bizi uyarırdı” dedi.
Bundan sonra Uluslararası Paralimpik Komitesi, özel sporcularla ilgili tüm branşları Paralimpik Oyunları’ndan ihraç etti.
2004 Atina, 2008 Pekin’de hiçbir yarışmaya katılamadılar. 2012’den önce yapılan oylamada İngiltere’nin de desteği ile ve bir oy farkla yeniden bazı branşlarda özel sporcuların Paralimpik Oyunları’na katılması kabul edildi. Bu bakımdan Londra’da ve önümüzdeki Rio Paralimpik Oyunları’nda bu sporcular sadece yukarıda saydığımız 3 branşta katılabiliyorlar. Bununda sorumlusunu tabiiki yazmaya gerek bile yok. O tarihteki İspanyol Özel Sporcular Spor Federasyonu, altın madalya kazanarak devletten daha çok destek alabilmek için bu ahlak dışı yola başvurmuştu. Önümüzdeki dönem 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda da aynı durum devam edecek.
Bir ülkenin federasyonunun yaptığı bu ahlaksız davranış, tüm Dünya’daki özel sporcuların Paralimpik Oyunları’na tüm branşlarda katılmasını maalesef hâlâ engelliyor.