Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Geçtiğimiz hafta Galatasaray ile Beşiktaş arasındaki tekerlekli sandalye derbi basketbol maçında yaşanan insanlık dışı olaylar, bir haftadır görsel ve yazılı medyamızda oldukça yer buluyor. Gönül isterdi ki, engelliler sporu, tekerlekli sandalye basketbolu sportif alandaki mücadeleleri ile gündemde bu kadar olsun.
Bu arada çeşitli televizyon kanallarında programlar yapıldı. Bilen, bilmeyen, anlayan, anlamayan herkes konuştu. Malum, ülkemizde konuşmasını çok seviyoruz.
CNN Türk’te 10 Aralık’ da yapılan Ahmet Hakan’ın yönettiği TARAFSIZ BÖLGE programında, Ankara İlahiyat Fakültesi profesörlerinden Şaban Düzgün olayla ilgili görüntüleri izlerken, aynen şöyle dedi:”En azından ORADA bir merhamet ve acıma duygusunun olması gerekirdi.”
Yani bunun anlamı şudur. “Bunlar engelli insanlar, bunlara merhamet edip, acımak gerekir”. Gerçi canlı yayına bağlandım, orada “Ben öyle bir şey demedim” dedi sayın Profesör ama, tekrar izlediğim kayıtta, ne söylediği net ve açık.
İşte bu tip söylemler, engelli insanlar konusunda bizi çelişkiye düşürüp, onları ikinci sınıf, acınacak, merhamet edilecek varlıklar olarak algılamamıza yol açıyor. Bunun için de televizyonlarda konuşan, kim olursa olsun, herkesin ağzından çıkacağı sözlere dikkat etmesi lazım.
Engelliler sporu (zihinsel engellilerin bir bölümü hariç) performans sporudur. Kıran kırana yapılan mücadelelerdir. Bilmiyorsanız, zaman ayırırsınız internete girer bakarsınız. Biraz daha fazla zamanınız varsa müsabakaya gider izlersiniz, ondan sonra da konuştuklarınız belki bir değere sahip olur. Boş ve insanları yanlış yönlendirici konuşmalar yapmazsınız.
Son sözümüzde Galatasaraylı ve Beşiktaşlı yöneticilere. Bırakın birbirinizi karşılıklı suçlamayı, bir an önce birlikte çözüm üretmeye bakın. Benzeri olayların spor sahalarında tekrarında olacak muhtemel can kayıplarının vebali sizlerin sırtında olacaktır.