Bugünkü Ödül Yönetmeliği’ne göre, Olimpiyat veya Paralimpik Oyunları’nda altın madalya kazanan bir sporcu 2000 bin altın alırken, Deaflympics (Sağırlar Olimpiyatı) Olimpiyatları’nda şampiyonluk kürsüsüne çıkan bir sporcu 200 altın alıyor. Bunun yanlış olduğunu seneler önce yazmıştık. Şimdilerde yeniden düzenlenecek Ödül Yönetmeliği’ nde aynı hata yapılıyor. Bir farkla, eskiden 200 altın olan ödül, altın madalyada 500 altına çıkarılmak isteniyor.
Dünyada, Gençlik Oyunları’nı bir kenara bırakırsak, Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ nın dışında, yine Olimpik olarak Sağırlar Olimpiyatları yapılıyor. 1924 yılında daha ülkemizde engelli sporlarının adı bile geçmezken, ilk Sağırlar Olimpiyatı 9 ülkeden 148 sporcunun katılımıyla Paris’ te yapıldı.
Son İşitme Engelliler Olimpiyatı ise 77 ülkeden 2.493 sporcunun katılması ile Taipei’ de yapıldı. İşitme engellilerin ayrı organizasyonda toplanmaları, kendi yaz ve kış olimpiyatlarını yapmaları ise iletişim konusundaki zorlukları ile ilgili. Hatta yapılan uluslararası genel kurullara işitme engelli olmayan ülke federasyon başkan ve üyeleri katılamıyor. Aynı şeyi Engelliler Spor Federasyonu Başkanı iken Bulgaristan’ da yapılan toplantıda biz de yaşamıştık.
Bugün işitme engelli sporları Paralimpik Oyunları’na dahil olsaydı, diğer engel gruplarında olduğu gibi ve Olimpiyat Oyunları’na katılan engelsiz sporcularla eşit olarak yine altın madalya kazandıklarında 2 bin altın alacaklardı.
Uluslararası İşitme Engelliler Spor Federasyonu’ na (CISS) üye 104 ülke var. Yani, gerçekten işitme engelliler diğer engel grupları ile kıyaslandıklarında, spor etkinliklerinin katılım ve düzenleme şartları bakımından farklı bir durum arz etmiyorlar. Ama ne yazık ki konuyu derinlemesine incelemeyen bugüne kadar ki Gençlik ve Spor yönetimleri aynı yanlışı yapmakta devam ediyorlar.