27 Mayıs-1 Haziran tarihleri arasında Paris’te yapılan Atletizm Grand Prix Uluslararası Turnuva’da, Türkiye Şampiyonası’nda yapılan klasifikasyonların nasıl yanlış olduğunu ve zor durumda kaldığımızı daha önce yazmıştık. Çünkü, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu’nda atletizm ile ilgili bir klasifikasyoncu yok. Bugüne kadar kimseyi yetiştirmediler. Her konuyu bilen Prof. Dr. Nevin Ergun’un yaptığı klasifikasyonlarla, ülkemiz uluslararası camiada komik duruma düşürüldü.
Yeni bir haber de, Berlin’de yapılan yüzme yarışmalarından. 2 yıldır annesinin mücadele ettiği yüzücümüz Nil Şahin, Bedensel Engelliler Spor Federasyonu tarafından, yani bu profesör hanım tarafından F8 olarak değerlendirildi. İtirazlara rağmen değişmedi, sanki bu profesör hanım yüzücü klasifikasyonundan anlarmış gibi. Kendisinin tek yetkili olduğu konu tekerlekli sandalye sporlarıdır. Berlin’de yapılan ölçümlerde ise bu sporcu kızımızın klasifikasyonu F7 olarak tescil edildi.
Bu arada Berlin’de, yine Türkiye’yi bazı insanlar alay mevzu yaptılar. Konulardan bir tanesi, Nil Şahin’in IPC’ye gönderilen uluslararası lisans formunda sınıfı 78 olarak yazılmış. Oradaki yetkililer Dünya’da ilk defa böyle bir şey gördüklerini, bir sporcunun sadece bir sınıflaması olabileceğini söyleyerek gülmüşler.
Öte yandan yüzücülerimizin Türkiye’de yapılan sınıflaması ile Almanya’da uluslararası komite tarafından yapılan sınıflamalar da şöyle:
Türkiye ölçümlemesi: S3 - S6
Uluslararası ölçümleme: S6 - S9
Bu klasifikasyonda, oradaki yetkililerden biri “herhalde Türkiye 9 yazacaktı, tersten 6 yazmış” diye bir de gereksiz espri yapmış. Ama aslında haklı.
Türkiye ölçümlemesi: S4 - S7
Uluslararası ölçümleme: S5 - S8
‘Her şeyi ben bilirim’ bu ülke içinde geçerli olabilir, ama uluslararası kurallar demir leblebi gibidir, öyle kolay kolay yenmez. Hem de temsil ettiğiniz ülkemizi böyle zor durumlara düşürürsünüz. Lütfen herkes kendi işine baksın.
Unvanı, görevi ne olursa olsun, kimsenin ülkemizi uluslararası platformda küçük düşürmeye hakkı yok.