Bu yazı 19 Haziran 2011 tarihinde yayınlanmıştır. Aradan geçen 10 sene içerisinde devlette bir kısım bürokratlarımız bu konuda bir şeyler öğrendiler. Darısı diğer yetkililerimizin başına.
Tarih: 28 Mayıs 2011
Yer: Ankara Görme Engelliler Spor Federasyonu Genel Kurulu.
Konuşmacı: Gençlik ve Spor Genel Müdür Yardımcısı Nuri Demirci: “Görme Engelliler Bisiklet Milli Takımı çalışmalarını sürdürüyor. Olimpiyatlara katılabilmelerini arzu ediyorum. Goalball Milli Takımımız da büyük bir başarı elde ederek olimpiyatlara takım halinde katılan ilk branşımız oldu.”
Kaynak: ajansspor.com
Tarih: 20 Mayıs 2011
Yer: Marmaris Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takım Kampı.
Konuşmacı: Milli Takımlar Antrenörü Nejat Üstün: “Dünya Şampiyonası ve Olimpiyatlarda kota alma hazırlıklarına çok fazla yer veremiyoruz. En önemli amacımız olimpiyatlara bir öncekinden daha fazla sporcu katılımını sağlamak. Geçen olimpiyatlara 5 sporcu ile katılmıştık, bunu 10 sporcu yapmak istiyoruz.”
Tarih: 29 Nisan 2011
Yer: Manavgat Antalya Bedensel Engelliler Atıcılık Dünya Kupası’nın Türkiye Ayağı. Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Asbaşkanı konuşuyor: “2012 olimpiyatları için iyi puanlar elde ettik. Başarılarımızın artarak devam etmesini bekliyoruz.”
Tarih: 3 Haziran 2011
Konuşmacı: Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah Çetin: “Goalball Erkek Milli Takımımız Cumhuriyet tarihinde takım halinde ilk kez olimpiyatlara katılma hakkı elde etti.”
Tarih: 12 Nisan 2011
Yer: Ankara
Konuşmacı: Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül: “Bizim bir rüyamız var. İstanbul’da Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları düzenlemek istiyoruz. Olimpiyat oyunları düzenlemek için Paralimpik oyunları da düzenlemek zorundasınız. Oyunları madalyaya değil, sporda başarılı ülkelere veriyorlar.”
Örnekleri çoğaltmak mümkün
Bu gibi örnekleri çoğaltmak mümkün. Yukarıdaki deyimleri doğru kullanan tek bir kişi var. O da, Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül. Engellilerde Olimpiyat değil, Paralimpik Oyunları vardır. Gerek devlet büyüklerimiz, gerekse spordan sorumlu yetkililerimiz olarak hâlâ daha Paralimpik Oyunlarına ‘Olimpiyatlar’ demeye devam edersek ve bir gün haber alacağımız İstanbul Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’ndan bahsederken, İstanbul Olimpiyat Oyunları diye söz edersek daha davayı baştan kaybetmiş oluruz. 10 senedir hep aynı şeyleri söyleyip yazıyoruz. Ancak ne yazık ki, kendimiz yazıp kendimiz okuyor, kendimiz söyleyip kendimiz dinliyoruz galiba...