Üç hafta önce bu sütunlarda, Galatasaray Spor Kulübü’nün kıymeti kendinden menkul bir yönetim kurulu üyesinin, “Engelsiz Aslanlar” ile ilgili bir toplantıda söylediklerini yazmıştık.
Bu spor cahili yönetim kurulu üyesi, engelsiz aslanlarla ilgili söz konusu toplantıda şöyle demişti, hatırlayalım: “Önümüzdeki sene şampiyon olmasanız da olur, hatta küme düşseniz bile önemli değil, gitsin o sporcular başka yerde rehabilite olsunlar.”
Bu duyumlar sonrasında, yazdıklarımızı anlayabileceğini umarak dedik ki; “Bu yönetim kurulu üyesi ortaya çıkmalı, kendisini tanıtmalı.” Üç hafta geçti kendisinden ses yok. Herhalde bu şahıs, spor alanındaki bilgisizliğinin dışında özür dilemenin bir erdem olduğunun da farkında değil.
Bu yönetim kurulu üyesi tabii ki bilmez. Küçük bir anekdot aktarayım. 4-5 sene önce Frankfurt’tan Münih’e giderken, uçakta yanımda, sonradan bankacı olduğunu öğrendiğim bir Alman, Hürriyet Gazetesi okuduğumu görünce, “Türk müsünüz? Hangi takımı tutuyorsunuz?” dedi. Galatasaraylı olduğumu söyleyince, “Şampiyonluğunuzu tebrik ederim” dedi, çok şaşırdım. Mayıs ayının 15’i gibiydi. “Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımınız geçen hafta Avrupa Şampiyonu oldu. Onun için tebrik etmek istedim” dedi.
Gerçi bu yönetim kurulu üyesi spordan anlamadığı için ne söylesek boş...
Biz kendisinin kim olduğunu biliyoruz ancak Galatasaray Kulübü’nün duayenlerinden olan, her zaman sevgi ve saygı ile andığımız rahmetli babasına olan sevgi ve bağlılığımızdan ismini açıklamıyoruz. Medeni cesaret, ortaya çıkıp “Ben bir yanlış yaptım, özür dilerim” demektir.